Memleketimize gelen bütün yabancı uzmanların Köy Enstitüleri'ni faydalı, hatta bütün dünya için örnek bir eğitim ve öğretim ocağı olarak görüp göstermelerinin sebebi bu okullarda bilginin yaşam faaliyeti ve ihtiyaçlarından çıkarılması, ortak ve beraber bir hayatın gerçek şartları içinde, sosyal ve ekonomik çevreye uyularak canlı bir eğitim verilmesi idi. Ne bilgi bir süs, ne tavır ve haraket bir gösteriştir. Hepsi hayat içindir. Köy Enstitüleri köyden gelen temiz Türk çocuklarına bu prensibin gerçekleşmesi imkanlarını sağlıyordu. Yabancı uzmanlar bu cihetleri gördüler ve takdirle söylediler. Aydınlarımızın bir kısmı ve bazı maarifçilerimiz, bu müesseseleri bir kere bile görmeden, yakından incelemeden, eksikleri varsa düzeltecek yerde onları yıktılar. Ezbercilik, yalnız öğretim metodumuz değil, çok kere sosyal davranışlarımızdır.
Osmanlı toplumunda eğitim ve öğretim çağına gelmiş olan gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için genelde temel eğitimin yanında şiir zevk ve bilgisi, mûsiki ve hüsn-i hat gibi sanatların eğitimi de verilirdi.
Sayfa 5
Reklam
Ara tatilde öğrencilere tavsiyeler
Eğitim öğretim yılının ilk çeyreği bugün sona erdi. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Lise Koordinatörü Aydın Ataş ara tatile çıkacak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Çevrimiçi olarak başlayıp yarı yüz yüze yarı çevrimiçi sürdürülen 2020-2021 eğitim öğretim yılının ilk çeyreği bitti. 23 Kasım'a kadar tatilde olacak öğrencilere İSTEK
İyi bir eğitim için, bağımsız eleş­tirici düşüncenin de gençlerde geliştirilmesi önemlidir. Oysa , bu gelişme gereğinden çok şey okutularak büyük ölçüde kösteklenmiştir. Gereğinden çok şey okutmak, ister istemez, düzeyde kalmaya ve kültürsüzlüğe gö­türür. Öğretim öyle olmalı ki, sunduğu şey, değerli bir nimet sayılmalı, güç bir ödev değil.
Sayfa 71 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Her gelenin "sil yeniden başla" diyerek avami bir tabir ile adeta şamar oğlanına dönüştürdükleri bir sistemle ne yazık ki eğitim ve öğretim için emanet edilen talebeler, eğitilerek kabiliyetlerinin geliştirilmesini bırakın var olan potansiyelleri bile köreltilip dışarı salıverilen insanlara dönüşmüşlerdir.
Yüz milyonluk bir halk topluluğunun çoğunluğunun kaba, tembel, sarhoş, cahil, zalim ve ahlaken düşkün olduğu doğrudur, maalesef hayvan gibi yaşamaktadırlar. Fakat, eğitim görmemiş, aydınlatılmamış ve yetiştirilmemiş olan milyonlarca insanı, bundan sorumlu tutmak doğru mudur? Hiç şüphesiz bu bir millet için en büyük felâkettir. Fakat bu felâketin gerçek sebebi ve sorumlusu yine bizleriz. Bizim suçumuz onların suçunun çok çok üstündedir. Belki on kat daha fazladır. Bir defa şuna bakınız: Biz her nasılsa özel bir eğitim gördük. Bunun sayesinde birtakım haklara sahip olduk, büyük makamlara ve memuriyetlere geçtik. Fakat ondan sonra ne yaptık? Ne yapacağız? Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hâkim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen., halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı. Böyle olmalıydı ama olmadı...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.