Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya bir tarladır. Onu konuşarak ekeriz. Onu dinleyerek ekeriz. Onu düşüncelerle ve hayallerle ekeriz. Sevgilerimizle, korkularımızla ekeriz. Eylem ve davranışlarımızla ekeriz. Tutum ve tavırlarımızla ekleriz. Her hamlemiz ya cennette bir netice verir ya da -affedilmesini takdirde- cehennemde bir sıkıntı doğurur. İşte bu sebeple “Dünya ahiretin tarlasıdır.” Cümlesi iki türlü anlaşılabilir: Birincisi, dünya cennetin tarlasıdır. İkincisi, dünya cehennemin tarlasıdır.
Sayfa 166Kitabı okudu
Maddi refahlık açısından o köylülere göre daha zenginiz, ancak onlar bizden daha asil ruhlara sahipler. Biz çok ekeriz, biçtiğimiz ise hiçtir. Ama onlar ne ekerlerse onu biçerler. Bizler nefislerimizin köleleriyiz, onlar kanaatkârlıklarının çocukları. Bizim içtiğimiz su bile acıyla, umutsuzlukla, korkuyla ve yıpranmışlıkla bulanıklaşmıştır. Onların içtiği yaşam saftır.
Reklam
. Değişim yavaş açan bir çiçektir. Çoğumuz onun tüm görkemiyle açmış halini göremeyeceğiz. Onu kendimiz için değil, gelecek nesiller için ekeriz. Ama onlar ilgi göstermeye değer. Ah, onlar ilgi göstermeye fazlasıyla değer.
Şimdi yeni yaralar açarız kendimizde Umut ederiz Umut fidanları ekeriz bahçelerimize Belki bir gece ağlarız. Ağlarız, Ve büyütürüz ektiğimiz fidanları göğsümüzde.
Mutluluk olup bitenlere değil, bu olup bitenleri nasıl ele aldığımıza bağlıdır. Mutluluğumuzu olup bitenleri yorum­lama, algılama ve ruh halimizle bütünleştirme biçmimiz belirler. Olayları algılama biçimimizi de bağlılığımız belir­ler. Bu, derslerimizi öğrenme ve birbirimiz hakkındaki ger­çeği hatırlama arasındaki dengenin ortaya çıktığı yerdir. İnsanlar ve durumlarla ilgili olarak en kötü olanı görmeye mi bağlıyız, yoksa en iyi olanı mı? Neye bağlıysak, dikka­timizi neye yönelttiysek o büyüyecektir. Bu yüzden yorum­lamalarımızda ve kendi içimizde en iyi olan ya da en kötü olan şey gelişir. Geçmişi, amaçsız ya da anlamsız olması gibi, kötü bir ıs‌ık altında görürsek, benzer gelecekleri ortaya çıkaracak tohumları ekeriz. İşte bu yüzden geçmişten yükümüz olarak söz ederiz -her yere yanımızda taşımak için bi­raz ağır bir yük. Adı ne olursa olsun, ağırlığıyla bizi ezen ve mutluluğa doğru ilerleyişimizi yavaşlatan parçamız budur.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
“Bir de ineğimiz olacak,” dedi George. “Belki domuzumuz, tavuklarımız da… düzlüğe biraz… yonca ekeriz…” “Tavşanlar için,” diye bağırdı Lennie. George, “Tavşanlar için,” diye yineledi. “Ve tavşanlara ben bakarım.” “Ve tavşanlara sen bakarsın.” Lennie mutlulukla kıkır kıkır güldü. “Ve toprağımızın geliriyle geçiniriz.” “Evet!”
Kül
Böylece kalmasa da kül Sobada tükenen ateşten? Parlayan yıldızlardan Mutluluk geçer mi? Biz uzaklığımızla sürükleriz külü Sobadaki ateşle beslenerek Ve düşlerimizi ekeriz filizlenmesini umarak Yaratırız buzdan yarınımızı
Her fazilet meyve verir: ya sefalet tohumları ekeriz, ya mutluluk tohumları. Yarının zaferlerinden de, bozgunlarından da biz sorumluyuz.
181 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.