Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilinçaltı yağmur çamur dinlemeyen muazzam bir tarladır. Her türlü hava şartlarına rağmen, ektiğini mutlaka biçersin.
Mustafa Kemal Paşa, orman çiftliği için hemen girişimde bulunmak istiyordu. Söz konusu arazi üzerinde, modern tarım tekniklerini kullanarak ağaç yetiştirecekti ama köylüsü de bu konuda oldukça tecrübeliydi. Hem toprağı oya gibi işleyip ürün yetiştiren onlar değil miydi? Elbette onlardı. O gün sıradan bir vatandaş gibi giyinip, arazinin etrafındaki köylülerle konuşmaya gitti. Kimse onu tanımamıştı. Onlara araziyi göstererek, "Ağalar, burada ağaç yetişip yetişmeyeceğini bana en kolay yoldan nasıl gösterirsiniz?" diye sordu. Milletin efendisi olan köylüler, iyi kalpli ve yardımseverlerdi. Gazi'ye hemen su dolu bir testi, kazma ile kürek getirip verdiler. Sonra da, "Ağam, arazinin toprağını kaz. Kazdığın çukurun içine, ağzı toprağa gelecek şekilde testiyi göm. İki gün sonra testiyi çıkartıp bize getir. İşte o zaman arazide ağaç yetişip yetişmeyeceğini sana söyleriz," dediler. Mustafa Kemal, köylüsüne inanıyor ve onlarla gurur duyuyordu. Onların söylediği gibi testiyi toprağa gömdü ve iki günün geçmesini sabırsızlıkla bekledi. İkinci günün ardından aynı kıyafetlerle testiyi çıkartmaya gitti. Testinin içerisindeki su bitmişti. Gazi, boş testiyi götürüp köylülere gösterdi. Köylülerin yüzleri, boş testiyi görünce güldü. Sevinç içerisinde, "Ağam! Ağam! Testinin içindeki suyu toprak emmiş. Sen arazinin üstünün kurak olduğuna aldanma, toprakla biraz uğraşırsan ektiğini biçersin," dediler. Bu sözleri duyan Gazi, çok sevindi. Gözleri mutluluktan pırıl pırıl parlıyordu. Ankara'ya kendi parasıyla kocaman bir orman çiftliği kuracak ve sonsuz değer verdiği milletine hediye edecekti.
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Din yolunda iki kimseye tohum verdiler; dünya yolunu herkese açtılar. Biri yolda o tohumu ziyan etti, diğeri ise ekip yetiştirdi. Sonunda karşılık bulma vakti gelince biri yükseldi, diğeri baş aşağı serildi. Ekersen, biçilecek mahsulün olur, hasat vakti gelince, ektiğini biçersin.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bir şeyi arayan sonunda onu bulur
Bu bir hakikattir ki, Allah'ın inayet ve lütuf gölgesi kulunun başı üstündedir. Bir şeyi arayan sonunda onu bulur. Hz. Peygamber efendimiz buyurmuştur ki, bir kapıyı çalınca sonunda o kapıdan dışarıya bir baş çıkar. Sen ister inan ister inanma günün birinde o ektiğini biçersin.
Sayfa 385 - Ötüken Yayınları Cilt 3Kitabı okuyor
Ne mutlu çağdır o çağ ki gönül sana, ekinim yok derde, sen de ektiğini biçersin dersin.
Belki de her şeye rağmen adelet yerini bulur. Buna hep güvenmişimdir. Kader, karma, adına ne derseniz. Sistemde bir denge. Ektiğini biçersin.
Sayfa 218 - MikaelKitabı okudu
Reklam
Mesnevi, cilt 1, 509: "Toprak emindir. Ona ne ekersen hainlik etmez. Ektiğini fazlasıyla biçersin. Fakat bahar mevsimi Hakk'ın fermanını getirmedikçe toprak içindeki sırları dışarı vurmaz." Beden toprakur, topraktan yaratılmıştır. Bahar mevsimi de insan-ı kâmildir. Onun rahmani nefesidir. Bahar mevsimi gibi olan Muhammedi nurun esintisi olmadıkça bu beden toprağında herhangi bir ilahi nefhanın bitmesi de düşünülemez. Değil ilahi nelha ot dahi bitmez.
“cümle âlem bunu bilir ki: her ne ekersen günün birinde o ektiğini biçersin.”
Toprağı örnek alsa insan
Toprak emindir. Ona her ne ekersen hainlik etmez, ektiğini fazlasıyla biçersin.
Sayfa 45 - Ötüken yayınevi cilt 1Kitabı okuyor
Reklam
Mesnevi, cilt 1, 509: "Toprak emindir. Ona ne ekersen hainlik etmez. Ektiğini fazlasıyla biçersin. Fakat bahar mevsimi Hakk'ın fermanını getirmedikçe toprak içindeki sırları dışarı vurmaz."
Sayfa 16
"Evet, ektiğini biçersin.. Kur'an-ı Kerim'de, şöyle bir ayet var hatırlarsan; "Kim zerre kadar kötülük yaparsa, (cezasını çekecektir) onu görecektir..Ve kim zerre kadar iyilik yaparsa,(mükafaatını alacaktır) onu görecektir.. (Zilzal/7).."
Sayfa 156Kitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.