Dünyadan el etek çekme, yolculuk, intihar; yalnızlığa kapanan, giden ya da ölen hep âşıktır; kendini yalnızlığa kapanmış, gitmiş ya da ölmüş görüyorsa, gördüğü hep bir âşıktır.
Sayfa 139
Sevgilim, ışığım, ruhum ilelebet tapınsın gün gelecek şu anda bulunduğun yerden ayrılıp sevdiklerinin yanına döneceksin ama daha değil çünkü her şeyden el etek çekme vakti henüz gelmedi fakat Sevgi adlı yüce efendi sayesinde benim sözlerime aracı olacaksın ben telaffuz etmezsem de senin anladığın sözleri sessizlik öğreticidir Yeter ki ulu
Sayfa 189Kitabı okudu
Dindarlığı dünyadan bir tür el etek çekme, riyazet ve asık suratlılık olarak gören zihniyet dinin insana dair olduğu gerçeğini ıskalıyor.
Sayfa 62Kitabı okudu
Yaşamını zehir Eden kemik kırıklarının ardında kırgınlıkları da vardır. Sanki bu kırıklar, bir tür dünyadan el etek çekme tavrıdır. Bir kere kolunu kırar, bir kere kalçasını, yani ciddi kırıklardır hepsi. onlara gereğince bakmaz. Sık sık, dirseği kırılır, kolu kırılır. Accident Prone'nin 'kazaya yatkın' diye anlattığı kişilerdendir. Tomris uyar yaptığı araştırmalarda bu tür kişilerin iyi yaptıkları işlerin düzenini yükseltemediklerinde ya da bir şeyle yüzleşmek istemediklerinde, biraz da bilmeden bu tür kazalar uğradıklarını öğrenir.
El Etek Çekme
…Zira şüphelerine bir cevap ve ümitsizliklerinden bir kaçış bulmaya burun büken herkes gibi, sen de kendini asmak için doğmuşsun."
Sayfa 155Kitabı okudu
Benden büyük bir beyle konuşmaya başladıktan iki gün sonra onun savunması...
(Yaşımı, yıpranmışlığımı, hele korkumu anlamaya çalış; sonra unutma ki sen gençsin, taptazesin, gözü peksin; oysa benim korkum, gün geçtikçe artıyor, dünyadan el etek çekme anlamına geldiği için artıyor baskısı bu korkunun, baskı arttıkça da korku büyüyor. Ama senin gözüpekliğin ileri atılmayı sağlıyor sana, bu yüzden azalıyor baskısı, gözüpekliğin artıyor.)
