"Sevgili seçmek, terapist seçmeye benzer," demişti. "Kendimize sormamız lazım: Bana karşı dürüst davranacak biri mi, eleştiri dinleyebilecek, hata yaptığını kabul edebilecek ve imkansız olan için söz vermeyecek biri mi?"
Sevgili seçmek, terapist seçmeye benzer. Kendimize sormamız lazım: Bana karşı dürüst davranacak biri mi, eleştiri dinleyebilecek, hata yaptığını kabul edebilecek ve imkansız olan için söz vermeyecek biri mi?
Bazen insanlara SANANE diyebilmeli insan...
Bazen seni aşağı çekenlerden uzak kalabilmeli...
Bazen değersiz hissettirenlerden gitmeli en değerli olsa bile ...
Bazen anlatmaya çabalamanın her insanda işe yaramadığını bilmeli...
Bazen duygularını törpülemeli insan...Çok sevsen de vazgeçmeyi bilmeli...
Her insan er insan değildir bunu zamanla
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" Yaşar Kemal'in 1977 yılında yayımlanan alegorik bir romanıdır. Kitap, fillerin ve karıncaların dünyasında geçer ve baskıcı rejimlere karşı direnişi simgeler.
Konu:
Filler ve karıncalar arasındaki çatışma, romanın temelini oluşturur. Filler, gücü ve zorbalığı simgelerken; karıncalar,
“Oysa ben, bütün mektuplarda asıl eleştiri oklarımı onlara değil, fakat onların yetişme koşullarını hazırlamış olan bazı yetişkinlere (!) yöneltmiştim!”
Etkisi altına alabileceği, yönlendirebileceği, etkileyebileceği kişileri kolaylıkla tanır. Yanlış kişiye yatırım yapmaz. Yanlış adreste vakit kaybetmez.
Arkadaşlarını, sosyal çevresini ve sevgililerini/eşini genellikle özgüveni düşük, duygusal açıdan kolay manipüle edile- bilen insanlardan seçer.
Ani öfke patlamaları yaşayabilir ve aynı hızla
Ş. Teoman Duralı ruhun şad olsun... Ülkemizin ve milletimizin hayatta iken değerinin ve kıymetinin az bilinmesi her ne kadar acıda olsa kendisini rahmet ve saygı ile anıyorum. "Soru'nun soruşturulması 'eleştiri' çerçevesinde yer alır. Eserimiz felsefe-bilim dalı üzerinde teorik uygulamalarla ve geniş çaplı araştırma işi ile okuyucuya din felsefe incelemeleriyle doğruluğu ve 'hakıkat'ın bilinçli bir şekilde karşılığını anlatma, bilgi haznesini değerlendirme ve kullanabilme çabasını adeta hem akıl hemde kalbi ile nakletmiş. Bu geniş çaplı araştırma içerisinde bir çok felsefi alanın yanı sıra içerisinde medeniyetler, İslamiyet ve Kızılelma ülküsünden hareketle Türklüğün uzak geçmişine, kazı verileri, yazılı belgeleri ve dilinden yararlanma cihetine gidilerek mezkûr milletimizin hizmetisebebinin keşfedilmesi adına bizlere büyük bir eser bırakmış ve bir çok meselenin izâha kavuşmasının sağlamıştır. Okuyucunun altyapısında felsefi bilgisine göre konuları ve terimleri anlamlandırması ve anlaması okuyucuya göre değişebileceğini düşünüyorum, her ne kadar yazarımız eski Türkçe yazımlarıyla dokunuşlar yapmış olsa dahi okuyucunun algılama süresi fark gösterebilir. Eserimiz bir başyapıt olarak kütüphanemde yer alacaktır. İnceleme ve araştırma sever okurlara, özellikle din-felsefe ilişkisini anlamlandırmak isteyen ve Türk Medeniyetleri üzerinde araştırma yapan okurlara şiddetle tavsiye ediyorum.
Sorun Nedir?Ş. Teoman Duralı · Dergah Yayınları · 201741 okunma
Platon'un varlığını kabul ettiği, Aristoteles'in ise reddeder göründüğü duyusal dünyadan ayrı örnekler olarak idealar meselesine gelince, Fârâbi bu konuda Aristoteles ile Platon arasında bir uzlaşma elde etmek için Usûlúcya'ya dayanmaktadır. Buradaki akıl yürütmesi ustacadır ve İslam filozoflarının dil ve kelimelerin değerleri
Eskiden İnternetin bu kadar yaygın olmadığı dönemlerde mektupların ve makalelerin birer mermi misali hasma doğru atıldığı bilinir. Bazı yazarlar deyim yerindeyse ekmeğini mürekkeple kağıdın birleşmesinden çıkarır. Misal Peyami Safa... Türk edebiyatının kıymetli ismi Safa Nazım Hikmet'le söz dalaşına girer. Ama bu düelloda Nazım Hikmet, Namık