Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başka­larını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler; Mükemmeliyetçilik; sü­rekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Utanca boğularak yetiştirilen kişi bu utancın verdiği azabı duymamak için değişik savunma mekanizmaları geliştirir. Bu savunma mekanizmaları sayesinde kişi içindeki boşluğu ve anlamsızlığı unutm ya, kendisi için daha az acı verici ayrı bir dünya yaratmaya çalışır. Bu savunma mekanizmaları inkâr, bastırma, çözülme, yön değiştirme, dönüşme, yansıtma, ket vurma, karşıt tepki oluşturma, duygusal yalıtım ve kendine zarar verici davranışlar olarak gruplanır. Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli ve tutarlı bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik, sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme, şiddetli öfke, kibir ve gurur, eleştirme ve suçlama, yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma, hor görme, koruması altına alma, sürekli yardım etme, başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma. Gerçekle ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan her şey bir tutkunluktur; gerçek acı verici olarak algılanır, ondan kaçılmak istenir; acı veren algılamayı değiştirecek tutkunluklar kişinin yaşamında en ön sıraya geçer. Kişi, zamanla tüm enerji ve zamanını bu tutkun davranışa harcamaya başlar ve gerçekle ilişkisini tümüyle keser. Tutkunluk türleri yeme-içme, duygu-heyecan, düşünce ve faaliyetle ilgili olabilir.
Sayfa 138-139
Reklam
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Sayfa 87-88
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalanını olduğu gibi kabul edebilirler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: mükemmeliyetçilik; sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Sayfa 87 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Projeksiyona (yansıtma) bağlı agresif davranışları şu örnekleri verebiliriz:
*Bağırma (benden nefret ediyorsun değil mi) *suçlama (beni mutsuz ediyorsun) *vurma *eleştirme (Bu ne biçim akşam yemeği) *alay etme (hiçbir şeyden haberin yok) * hor görme (zaten daha iyi bir şey yapmanı beklemiyordum) * iğneleme (dağ fare doğurmuş ) Bu mesajların tümü mesajı ileten kişinin gizli ihtiyaçlarını eşinin üzerine yükleme ve bunların karşılanmasından eşini sorumlu tutma girişimidir. Bu mesajları alan kişi satır aralarını okuyamayacağı için ya kendisine yöneltilen küçük düşürücü mesajlara karşı savunmaya girişir ya da kırıcı davranışından duygusal ve fiziksel olarak uzaklaşır.
İçimizdeki çocuk
Utanca boğularak yetiştirilen kişi bu utancın verdiği azabı duymamak için savunma mekanizmalan geliştirir. Bu sa­ vunma mekanizmaları sayesinde kişi içindeki boşluğu ve anlam­ sızlığı unutmaya, kendisi için daha az acı verici ayrı bir dünya ya­ ratmaya çalışır. Bu savunma mekanizmalan inkâr, bastırma, çö­ zülme, yön değiştirme, dönüşme, yansıtma, ket vurma, karşıt tep­ ki oluşturma, duygusal yalıtım ve kendine zarar verici davranışlar olarak gruplanır. Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başka­ larını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz ka­ rakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sü­ rekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gu­ rur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
remzi kitapeviKitabı okudu
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başka­larını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz ka­rakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sü­rekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gu­rur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Utanma ve Utanç
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: *Mükemmeliyetçilik; *Sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; *Şiddetli öfke; *Kibir ve gurur; *Eleştirme ve suçlama; *Yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; *Hor görme; *Koruması altına alma, sürekli yardım etme; *Başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma. Gerçekle ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan her şey bir tutkunluktur; gerçek acı verici olarak algılanır, ondan kaçılmak istenir; acı veren algılamayı değiştirecek tutkunluklar kişinin yaşamında en ön sıraya geçer. Kişi, zamanla bütün enerji ve zamanını bu tutkun davranışa harcamaya başlar ve gerçekle ilişkisini tümüyle keser. Tutkunluk türleri yeme-içme, duygu-heyecan, düşünce ve faaliyetle ilgili olabilir.
Remzi Kitabevi
Reklam
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerine ne de başkalarını olduğu gibi kabul edemezler. (...) Olumsuz karakter özelliklerinin başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma; sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Savunucu Davranış ve Savunucu Kişilik
Utanca boğularak yetiştirilen kişi bu utancın verdiği azabı duymamak için değişik savunma mekanizmaları geliştirir. Bu savunma mekanizmaları sayesinde kişi içindeki boşluğu ve anlamsızlığı unutma- ya, kendisi için daha az acı verici ayrı bir dünya yaratmaya çalışır. Bu savunma mekanizmaları inkâr, bastırma, çözülme, yön değiştirme, dönüşme, yansıtma, ket vurma, karşıt tepki oluşturma, duygusal yalıtım ve kendine zarar verici davranışlar olarak gruplanır. Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli ve tutarlı bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz karakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik, sürekli güçlenme ve denetlemeye yönelme, şiddetli öfke, kibir ve gurur,eleştirme ve suçlama, yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma, hor görme,koruması altına alma, sürekli yardım etme,başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma. Gerçekle ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan her şey bir tutkunluktur; gerçek acı verici olarak algılanır, ondan kaçılmak istenir; acı veren algılamayı değiştirecek tutkunluklar kişinin yaşamında en ön sıraya geçer. Kişi, zamanla tüm enerji ve zamanını bu tutkun davranışa harcamaya başlar ve gerçekle ilişkisini tümüyle keser. Tutkunluk türleri yeme-içme, duygu-heyecan, düşünce ve faaliyetle ilgili olabilir.
Sayfa 138
“kişinin geliştirdiği savunucu davranış ve tutkunluklan konu alır. Utanca boğularak yetiştirilen kişi bu utancın verdiği azabı duymamak için savunma mekanizmalan geliştirir. Bu sa­vunma mekanizmaları sayesinde kişi içindeki boşluğu ve anlam­sızlığı unutmaya, kendisi için daha az acı verici ayrı bir dünya ya­ratmaya çalışır. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz ka­rakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sü­rekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gurur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma. Gerçekle ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan her şey bir tutkunluk­tur; gerçek acı verici olarak algılanır, ondan kaçılmak istenir; acı veren algılamayı değiştirecek tutkunluklar kişinin yaşamında en ön sıraya geçer. Kişi, zamanla bütün enerji ve zamanını bu tut­kun davranışa harcamaya başlar ve gerçekle ilişkisini tümüyle ke­ser.”
Utanca boğularak yetiştirilen kişiler ne kendilerini ne de başka­ larını olduğu gibi kabul edemezler. Diğerleriyle ilişkilerinde sürekli olarak bazı olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Olumsuz ka­ rakter özelliklerinin belli başlıları şunlardır: Mükemmeliyetçilik; sü­ rekli güçlenme ve denetlemeye yönelme; şiddetli öfke; kibir ve gu­ rur; eleştirme ve suçlama; yargılayıcılık ve ahlaksallaştırma; hor görme; koruması altına alma, sürekli yardım etme; başkalarına sürekli hoş görünme ve sürekli başkalarını kıskanma.
Eleştirme-hor görme
Daha genç olduğum ve daha kolay etkilendiğim yaşlarda, babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bugündür hiç aklımdan çıkmaz. 'Birini eleştirmeye kalktığında' demişti, 'Herkesin seninle aynı imkânlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.' - F. Scott Fitzgerald