Demek mükemmelleşen, dolan, tamam olan her şey ya dışarıdan ya içeriden yıkılıp boşalmaya mahkumdur. Benimkisi -elhak- noksansız oldu. Hem dışarıdan, hem içeriden gümbür gümbür çöküverdim.
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, "İspat et!" dediler. Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve
"Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?" diye sordu.
Köylüler, "Elhak, inanırız!" dediler.
Adam duvara döndü ve elini uzatarak,
"Konuş ya duvar!" buyurdu.
Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi:
"Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir."
Dostlar," demiş eskiler, "karanlık çöktüğünde çıkan yıldızlar gibidir." Elhak doğrudur. Ama gerçek dostlar aydınlıkken güneş, karanlıkken ay gibidir. Gerçek dost hem hüznünü hem sevincini paylaşabildiğindir.
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, "İspat et!" dediler.
Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve "Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?" diye sordu.
Köylüler, "Elhak, inanırız!" dediler.
Adam duvara döndü ve elini uzatarak, "Konuş ya duvar!" buyurdu.
Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi:
"Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir.
Çocuk elhak talihin ve tarihin ona verdiklerini iyi kullandı. 19 yaşında bir dünya devletinin başına geçti. Kendini Roma'nın asiller Meclisi sayılan senatonun başkanı seçtirdi.
Senato başkanlığını o icat etti ve devamlı diktatoryayı böylece kurumsallaştırıp yasallaştırdı. Roma 3. asrın sonuna kadar bir monarşi değildi; ama bir Bizans imparatorluğundan, bir Rus Çarından, bir Osmanlı sultanınından daha yetkili, üstelik bu yetkilerini kanunlaştıran bir başkan vardı. Bu, Augustus'un Romalı aklının eseridir.
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, "İspat et!" dediler. Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve "Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?" diye sordu. Köylüler, "Elhak, inanırız!" dediler. Adam duvara döndü ve elini uzatarak, "Konuş ya duvar!" buyurdu. Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi: "Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir."