İşçiler emeklerinin karşılığını alamazsa bundan zulmet doğar. Alırsa herkes için nurun âlâ nur olur. Kutsal olan emektir. Her şeyde; sevgide, dostlukta da öyle... Emeğinin karşılığını alamadığı için hayata küsen milyonlar var. İnsanlar artık çalışmasam kârdayım mantığı ile hayata bakar olmuş. Neden? Çünkü emek sömürüsü had safhada ve insanlarda çalışma sevinci kalmamış vaziyette. Mesleğine sıkı sıkıya bağlı olanlar uzmanlar bile neden üniversite eğitimi aldıklarını sorgular durumda. Çürüme üst kademelerden toplumun tamamına sirayet etti. Çoğu işveren devletin başındaki zat-ı muhteremin bir kopyası şekline büründü. Faşizm fabrikadan içeri sızdı. Sistem zengini daha zengin yaparken, emekçiyi her geçen gün daha da yoksullaştırdı. En az eşitsizlik mefhumu ütopya oldu. Sınıf çizgileri bu yüzden daha da keskinleşti. Bundan sonra toplumun her katmanında sol değerlerin yükselişine şahit olacağımız günler yakındır. Uzaktaki🔥
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sait Faik Abasıyanık’ın 1940 yılında yayımlanan üçüncü öykü kitabı Şahmerdan, yazarın insan sevgisini ve toplumsal gözlemlerini derinlemesine işlediği önemli bir eserdir. Kitap, yirmi öyküden
Şahmerdan
ŞahmerdanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20132,096 okunma
Reklam
Neden en çok çocuk,kadın sorunları ve emek sömürüsü Ortadoğu ve Müslüman ülkelerde yaşanıyor? Bu sorunların temelinde yanlış bakış açılar mı var acaba? Bizler cariyeye ses çıkarmazsak hatta bunu dini bir vecibe olarak görürsek içimizde vahşi bir statü ile daha çok yaşarız.
304 syf.
·
Puan vermedi
Gazeteci Mazlum Vesek'in Semra adlı romanı doksanlardan başlayıp 2000'lere uzanan bir Türkiye panoraması gibi. Anı-Mektup türündeki roman geriye dönüşlerle Mazlum adlı bir gencin Adana Ceyhan'dan başlayıp Izmir'e uzanan hikayesini anlatıyor. Derin yoksulluk,siyasi nedenlerle cezaevinde bulunan bir baba,okul yasamı, çocuk işçiliği, okul yıllarında baslayan devrimci faaliyetlerine,sağ-sol çatışması,deprem gibi mevzular okul yıllarında baslayan bir aşk hikayesinin etrafinda anlatılıyor. Aşkın adı Semra. Zorunlu nedenlerle araya ayrılık girince kaybettigi ve bir daha hiç göremediği Semra'nin peşine düşer Mazlum. Acaba bir daha görebilecek midir? Bulduğu Semra eski Semra olacak mıdır? Sorunun cevabı romanda saklı. Gelelim eleştirdiğim kısımlara....Romanda çok fazla şeyden bahsediliyor. Bu da bazı konuların ve kişilerin cok derinlesememesine neden olmus. Belki bazı ayrıntılar çıkarılabilirmiş. Yazarla yaptığımız söyleşide roman taslağının 1000 sayfa civarında olduğu azalta azalta 300 sayfaya düşürdüklerini söylemişti:)))Bazı bölümlerde tekrara düştüğünü düşünüyorum ol sebepten dolayı. Yine bazı imla hataları ve anlatım bozukluğu olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu konuda yayinevlerine cok iş düşüyor. Büyük yayinevleri de bu hataları yapmasın artık. Yok mu bir redaktörünüz,bir son okumaciniz? Bunda da mı emek sömürüsü ya da küçülmeye gitme??? Romanin şiirsel bir dili var. Bu nedenle devrik cümleler kullanılmış . Yerinde bir hareket. Severiz böyle cümleleri:))) Romanda pek cok şaire, yazara atıfta var:Ahmet Arif , Nazım Hikmet,Orhan Kemal.....Okuyun...
Semra: Küçük - Esmer - Uzak
Semra: Küçük - Esmer - UzakMazlum Vesek · Mona · 20218 okunma
Önceleri emperyalizm ucuz hammadde, emek sömürüsü ve denetlenebilir bir dünya pazarı istiyordu. Bugünse hiçbir değeri olmayan bir insanlık istiyor.
ÖZEL MÜLKİYET TARİHİ ve HIRSIZLIK Yılların en çok tartışılan cümlesi Proudhon’un “Mülkiyet Hırsızlıktır” cümlesi. 19. yy’ın devrimci ruhu Avrupa’yı ve hatta Amerika’yı sararken, bir tarafta modern
Reklam
363 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.