En güzel şafak, hep en sert fırtınadan sonra sökendir
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Karun ve Anarşist
Güzel bir eserin daha sonuna geldim. İskender palanın okudugum 2. Kitabı ve yazarın başka kitaplarınıda alıp kütüpaneme koyucam.. Olay örgüsünü iki farklı zaman diliminde yapmak kitabın akışını hem zengin hemde farklı kılmış bu şekilde okudugum elif Şafak ın aşk kitabında, geçmiş ve şimdi hikayesi kadar içselleşmesede sevdigimi söylemeliyim. Karun un hikayesindeki duygu yogunlugunu anarşist kısmında bulamadım sanırım yazarın da kendine en yakın gördügü ve asıl anlatmak istedi hikaye karun kısmında geçen hikayeydi. Farklı zamanlarda olsa 80 kuşagıda en az karun zamanının yaşadıkları zor günleri farklı şekillerde acı bedeller ödeyerek yaşamışlardı. Birinin yaşanmışlıkları arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkmış, digeri için ise daha yakın bir tarih oldugundan izleri ve yaraları hala yüreklerde kazınmış ve buna bir şekilde tanıklık edecekleri hikayelerde eklenmiş olabilir. Edusa ve aslan kralın hikayesini sadullahın hikayesinden daha içsel buldugumu çektigi acılara daha fazla tanıklık eder gibi bir zaman yolculugu yaptıgımı belirtmek isterim. Okuması keyifli tarihin içinde harmanlaşmış ve yazarın anlattıgı çagı araştırıp bunu bir hikayede harmanlamasını çok sevdim ve başarılı buldum. Teşekkürler usta
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
Reklam
Günaydın...
"Dost", Türkçenin en güzel kelimelerinden. Yalın, şeffaf ve tatlı; insanın ağzında akide şekeri gibi eriyen. "Dost" başka, "arkadaş" başka. Keza "yoldaş", "kardaş", "ruhdaş", "rüyadaş" başka.
Güneşin kendini pek az gösterdiği günler, vitrayların en çok hareketlendi zamandı; dolayısıyla, dışarıda hava kapalıysa, kilisede pırıl pırıl olacağını bilirdik., vitraylardan biri, boydan boya, iskambil kağıtlarındaki papazlara benzeyen, taa tepede, kaçtanz ayvanın altında, gökyüzü ile yeryüzü arasında yaşayan hep bir şahsiyetle kaplıydı,(Bazen hafta içi günlerde, öğle vakti ,ayin saati değilken-havalandırılmış, boş kilisenin daha insani ve şatafatlı göründüğü, güneş vurmuş güzel ahşaplarıyla, adeta ortaçağı üslubunda bir otelin oyma taşlı, boyalı camlı lobisi gibi, içinde yaşanabilirmiş izlenimi uyandırdı ender anlardan birinde Vitrayın eğik , mavi yansımasında, bir an Mme Sezerat’ının diz çöktüğü, yanındaki dua iskemlesine öğle yemeği için karşıki pastaneden aldığı, sicimlerle bağlanmış pötifur paketini bıraktığı görülürdü); Bir başka vitrayda, eteklerinde bir çarpışmanın yer aldığı, pembe bir kar tepesi, şafağın Kızıllığıyla Işıldayan kar tanelerinin yapışık kaldığı bir cam gibi, karmakarışık tipisine şişirdiği pencereyi kırağıyla kaplamıştı adeta(Muhtemelen aynı şafak kızıllığı altar panosunu da öyle canlı renklere boyanmıştı ki, bu renkler sanki taşa sonsuza dek sabitlenmemiş de, dışarıdan gelen bir ışık huzmesi tarafından geçici olarak oraya yerleştirilmiş, az sonra kayboluvereceklermiş gibi görünürlerdi);Bütün vitrayları o kadar eskiydi ki, yer yer gümüşi eskilikleri asırların tozuyla ışıldar, o güzel, camdan, aşınmış nakışları iplik iplik parlardı...
Sayfa 60 - Yapı Kredi Yayınları,24.baskı, Ocak 2021Kitabı okudu
282 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba,iyi akşamlar dilerim.Bu akşam sizlere Sevgi Soysal’ın Şafak isimli eserinden söz etmek istiyorum. Eser tam bir sıkıyönetim 12Mart romanı. Özellikle bu dönemi merak edip bu döneme ait romanları araştıranlar için ilk sıralarda olmalı. Karakterleri güzel tanıtmış yaşadıklarını duygularını hoş anlatmış ama yarım kalmış bir kitap izlenimi verdi bana daha çok. Yazıldığı kadar yazılabilir diye düşünmeden edemiyorsun. Çok hareket yok romanda psikolojik tahliller çok fazla. Güzel analizler, isabetli hayata dair tespitler yapılmış. Çok güzel olduğunu söylemek ne kadar yanlış olursa, boş bir kitap olmadığını söylemekte o kadar doğru olur. Okunmaya değer mi? Değer bence.... Şafak, karanlığın aydınlığa  hem en yakın olduğu hem de aydınlıktan sıyrıldığı en koyu vakti. Suçun suçsuzlarda arandığı, ast-üst ilişkisi içinde emirlere uyup vicdanın bir tarafa saklandığı, düzenin kanundan bağımsız işlediği bir dönem. 12 Mart yıllarını gören bir yazarın kaleminden çıkmış kurguyla karışık gerçekleri. Yoksa kurgudan soyunmuş gerçekleri mi demeliyim? Tavsiye edebileceğim bir kitap keyifli okumalar
Şafak
ŞafakSevgi Soysal · Bilgi Yayınevi · 1975488 okunma
Bir insanın beşten fazla arkadaşı olmazmış gibi geliyordu Leyla ya. Sadece bir sahici arkadaşın varsa, o bile şanstı. Çok kıymetliysen iki ya da üç. Eğer en parlak yıldızlarla dolup taşan bir gökyüzünün altında doğmuşsan, o zaman da beş arkadaş... koca bir ömür için yeter de artardı bile. Daha fazlasının peşine düşmek, illa daha fazla dostum olsun diye hırslanmak akıl kârı değildi. Zira insan beşten fazla dost sahibi olamazdı, herkese koşturamaz, her yere yetişemezdi. Bütün bunları yapmaya çalışirken elindeki güzel dostlukları da tehlikeye atabilirdi.
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.