Orhan Kemal toplumcu gerçekçi bakış açısıyla içinde bulunduğu zamanı kalemiyle bize yaşama, tanıma fırsatı sunmuştur. 17 kısa öyküden oluşan bu kitapta kısa fazlasıyla derin günlük kesitlerden bahsetmiştir. İlk kitaplarından olması dolayısıyla diğer kitaplarını önce okuyanlar için biraz yavan gelebilir. Öykülerde büyük şehrin küçük insanları, yüksek mevkide eğitimsiz insanlar, maddi yönden kuvvetli görgüsüz insanlar trajikomik bir şekilde işlenmiş. Köyden göçüp büyük sehire yerleşen insanların hayat mücadelesi anlatılırken çarpıcı tespitler var. Evet şuanda da çok yabancı olmadığımız şartlar hayatın kaymağını yiyenleri izleyerek ekmek mücadelesinde olan bizleri ,o zamanda anlatmış.Ama hep sevdiğim hiç vazgeçemediğim umut var en güzeli.
Etkileyici ,akıcı bir kitap. Ben bu tarz kitaplara okuyucuyu uzun betimlemelerle sıkmadığı için çerezlik kitap derim. Hikayeler birbirinden bağımsız olduğu için takip etmeniz gereken bir olay örgüsü yok. Dolayısıyla çantada bulunsun otobüste ,teneffüste, hastanede elimin altında olsun diye temin edebilirsiniz.
Bol okumalı geceler efendim
Şarkımız bu cennet ülkenin içinde bulunduğu o zamanki ve bu zamanki haline bir ağıt olsun.
''Güneşin altında donan bir çiçek gibi
Kar altında alev ateş yanan bir kuş gibi
Denizler ortasında çöle düşmüş bir ülkesin
Ağla, sevgili yurdum, ağla!!!''