Sarsıcı ve rahatsız edici... Kitaplarındaki masalsı havaya rağmen Mine Söğüt çok gerçek hikayelerin anlatıcısı. Gerçekliğini bildiğimiz ve bizi rahatsız eden meseleleri bu kadar masalsı anlatmasının verdiği tezatlık öykülerin vuruculuğunu daha da arttırıyor. Bazı öykülerini okumak tokat yemek gibi bir şey. O yüzden zamana yayarak okumanızı tavsiye ederim.
Toplumun kötücüllüğünü, bireyi mahvedişini, ötekileştirilmiş insanların yalnızlığını ve iç dünyalarını, kadın sorununu şiirsel bir dil ve etkileyici öykülerle ele alıyor yazar. Başta kadınlar olmak üzere toplum ve sistem tarafından değersiz görülen, var olma mücadelesi veren ama çoğunlukla intihara veya ölüme sürüklenen, karanlıkta kalmış kahramanlara ışık tutuyor. En etkileyici olansa bu yaralı kahramanların kendileri dışında yeni kurbanlar yaratması... Öfke ve nefretin dalga dalga yayılması...
Bir kadın olarak okumayı en sevdiğim kadın yazarlardan oldu Mine Söğüt.
"Şehri avucumun içine alsam, elimde bir bez, her yanını ovalayıp parlatsam... Şehir tehditten arınır mı? Bin bir çeşit kadınlık hali yepyeni bir kadere kavuşur mu? Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez."
Yalnız Kadınlar Arasında ve 
Ay ve Şenlik Ateşleri kitaplarını okumuştum ama önce bu kitabı okumak gerekiyormuş.
