Epikürcü: " Ölüm varsa ben yokum , ben varsam ölüm yok" diyen Epikuros' un düşüncelerinin hayat felsefesi yapılması; hazlara, sevinçlere yönelik bir yaşamın hedef edinilmesi.
Bilge insan kendini tanıyan ve yaşamını dengeli sürdürmeyi bilen insandır. Aynı şekilde, bir diğer erdem, ölçülülük, şiddetli ve geçici hazlardan kaçınmayı, cesaret ise bilgi eşliğinde temelsiz korkulardan kurtulmayı sağlar.
Epiküros'un gevşek yaşam felsefesinin Yunan taşrasında gayet güzel sürdürüldüğünü görmek şaşırtıcı değildi tabii. Ege adalarında yaşayanların pek sevdiği bir fıkra vardır. Yunan kökenli bir Amerikalı zengin tatile adaları ziyarete gelir. Bir akşam üzeri yürüyüş yaparken, bir taşa oturmuş, elinde uzosu, batan güneşi seyreden bir ihtiyarla karşılaşır. Amerikalı, adamın arkasındaki tepede büyüyen zeytin ağaçlarının bakımsızlığını fark eder. Ağaçlardan bir sürü zeytin yere dökülmüştür. İhtiyara zeytinlerin kime ait olduklarını sorar.
"Bana," der ihtiyar.
"Ee, toplamıyor musun zeytinleri?" der Amerikalı.
"Canım çekince gidip alırım istediğim kadarını."
"İyi ama ağaçlara bakarsan zeytinleri tam olgunlaştığında toplayıp satabilirsin; farkında değil misin yoksa? Amerika'da herkes saf zeytinyağına bayılır ve ciddi para öder."
"Parayı ne yapacağım ben?" der ihtiyar.
"Kocaman bir ev alırsın; bir sürü uşağın olur..."
"Sonra ne yapacağım?"
"Sonra canın ne isterse yaparsın işte!"
"Ha, uzo içip günbatımını seyretmek gibi mi mesela?"
Epiküros'un felsefesi bir zevk felsefesidir..... Epiküros'un tercih ettiği terimle doğanın gözlenmesinin ve incelenmesinin tek bir amacı olabilir. O da insanlara varlığın mümkün olabilen en büyük, en sakin ve en duru zevkini göstermek ve onun yolunu çizmektir. Bu zevk (hedone) hiç bir zaman kaba anlamında bir zevk ya da şehvet değildir, aksine beden alanında tamamıyla acısızlık ve ruh alanında da tam bir dinginliktir.