152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Tanrı-İnsan-Akıl-Doğa Dörtlemesi
Platon’a hayran Cicero, tıpkı Platon’un önce Devlet’i ardındansa Yasalar’ı yazması gibi, önce Devlet Üzerine’yi ardındansa Yasalar Üzerine’yi kaleme almıştır. Benzerlik yalnızca eserlerin isimleriyle ve yazılış sıralarıyla kalmaz; gerek ele alınan konular, gerek anlatım tekniği, gerekse konulara dair birtakım fikirler birbirleriyle benzerlik
Yasalar Üzerine
Yasalar ÜzerineMarcus Tullius Cicero · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016949 okunma
"Bilgelerin siyasal yaşama aktif katılımını olumlu ve gerekli gören Stoacılıkta, bilgeler 'bir engel olmadığı sürece' ve bireysel ahlaki yaşamlarına zarar vermediği sürece, siyasal görevler almalıdırlar. Bu tutumun, 'zorunlu kalmadıkça aktif siyasal yaşama dahil olmamayı' öğütleyen Epikurosçuluk ile karşıtlığı dikkate değerdir."
Sayfa 164 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Epikurosçuluk
Epikuros felsefede doyumu ve mutluluğu bulur.
Sayfa 26 - Sol yayınları
- Yunan felsefesinin ilk döneminde ele alınan temel soru, doğanın nereden geldiği, varlıkların nereden ve nasıl türediği sorusu. Bu ilk dönemde, Yunan felsefesi doğaya yönelmiş ve doğanın sırlarını açığa vurmaya çalışan bir düşünce çabasıdır. - İkinci dönemde, özellikle Sokrates’le birlikte, “insan nedir?” sorusunun ve ahlak sorununun önem kazandığını görüyoruz. Felsefe insana yönelmiştir böylece. Yine aynı dönemde, Platon ve Aristoteles gibi filozoflarla, felsefe hem doğanın, hem insanın kavranılmasına yönelir, yani gerçekten evrensel bir bilgi olma amacını taşır. - Üçüncü dönemde ise, Stoacılık ve Epikurosçuluk akımlarıyla, felsefe, “erdemli yaşam nedir?” ve özellikle “insanın mutluluğu nerededir?” sorusuna yöneliyor. - Dördüncü dönemde, yeni bir dinle -yani Hıristiyanlıkla- karşı karşıyadır felsefe.
Epikurosçuluk ve Stoalılık, bizden doğayla uyum içinde yaşamamızı ve bilgeliğin onsuz olunmaz koşulu olan ataraksiaya, huzursuzluğun olmayışına ulaşmamızı isteyen iki doğalcılıktır. Belki de bu iki sistemin, temelde, ortak niyetleri olduğunu söylemek olanaklıdır: insanı zamandan kurtarmak, ama Stoa, insanın zamanı sevmesini ve zaman dünyayı, varlıkların duygudaşlığını ve Tanrı'yı ifade ettiği için ona boyun eğmesini istemekle buna ulaşmayı önerirken, Epikurosçular insandan, ana, anın bize verdiği apaçıklığa ve bize sağladığı hazza tutunmalarını ister, apaçıklık ve haz, bilge kişinin duyumlamadan çıkarmayı bildiği doğru ve yanlışın ölçütüdür, bilge, duyumlama yoluyla doğanın bir iletisini elde eder.
Epikurosçuluk-Hazcılık
Epikuros da "Ölüm bizi ilgilendirmez" diyordu. "Var olduğumuz sürece ölüm ortada yoktur; ölüm geldiği anda da biz artık yokuz." (Bu açıdan bakarsak, kimse kendi ölümünden dolayı acı çekmez.) [epikurosçuluk-hazcılık]
Sayfa 153 - albertoKitabı okudu
Reklam
60 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.