uzun yıllar boyunca üzerinde tartışılan en önemli konulardan biridir ötanazi ki bu tartışmaların kökeni antikçağa kadar dayanır. birçok filozofun üzerinde düşündüğü, tartıştığı, pek çok fikir ortaya attığı ötanazi, günümüzde dahi yoğun bir şekilde -hukukçular ve sağlıkçılar başta olmak üzere- tartışılmaktadır. Gerçekten kişinin yaşamı, bedeni
Kitap hakkında bilgi içerir.
Serinin önceki kitapları hakkındaki incelemelerim:
#1 #46418511
#2 #46590722
#3 #46714199
Serinin dördüncü kitabında Helenistik Dönem Felsefe ele alınmıştır.
Bu dönemde felsefeyi etkileyen sosyal ve siyasi etmelerin başında Büyük
Doğru yolu bulmuş bir Epikurosculuk vardı, gülümseyen hoşgörü vardı, alınyazısı ve sorumluluk kavramları vardı, stoacılık vardı; kısası, işini bilen bir keyif ehli ustalığı ile boşa harcanmış bir yaşamın her an tadına bakmak için ne gerekiyorsa hepsi vardı.
Pyrrhon'a göre, hiçbir şey bilinemez. Montaigne'in ifadesiyle, "İnsanın başında bir bela vardır: Bir şeyler bildiğini sanması." Pyrrhon'un müritlerine, sırtlarını herhangi bir argümana ya da prensibe değil de doğaya yaslayarak yaşamaları öğretiliyordu. Fakat şayet akıl bunca âcizse, dinin gizemlerini kabul etmemek için sebep var mıydı?
Antik Avrupa dünyasındaki belli başlı üç felsefe okulunun -Stoacılık, Epikurosçuluk ve Kuşkuculuk üçü de bir dinginlik halini hedefliyordu. Yani felsefe, düzenli olarak alınması halinde ataraxia'ya ulaştıracak olan bir yatıştırıcıydı. Felsefe yapmanın amacı iç huzuruydu.
Denenmiş, tartilmis, ahlak kalıpları şimdiden, usul usul, gizlice ona yardım öneriyordu: doğru yolu bulmuş bir epikurosçuluk vardı, gülümseyen hoşgörü vardı, alinyazisi sorumluluk vardı, stoacilik vardı.....
“Ayrıca, insanların ne ölümden ne de tanrılardan korkmaması gerektiğini ve iyi bir ahiret umuduyla dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam yerine, sürdürdükleri bu yaşamdan haz duymaları gerektiğini öğretti; çünkü haz hayattaki en önemli şeydir ve Epikurosçuluk doğası gereği hazcı/hedonist bir felsefedir ya da haz-temellidir.”
epikürosçuluk, Stoacılık ,septisizm, yeni plantonculuk dört önemli Yunan ekolü ve okuludur.stoa okulu zenon tarafından kurulmuştur.temsilcileri zenon,kleanthes,khrysippos ,diogenes ,ponetius, Poseidonisos,seneca , epictetos ve Marcus aureliustur. Roma stoacılığının temsilcilerinden biride senecadır.bu kitap seneca'nın iki kısa kitabının (mektubunun) birleştirilmiş halidir . sürgünde iken yazmıştır, Romalı bir devlet adamı olan Seneca iki ayrı kişiye ithaffen yazmış. İlk kitap da mutlu yaşam üzerine tavsiyeler de bulunuyor. Seneca ya göre insan mutlu olmak istiyorsa hayatta beklentileri dizginlemeli , kendi doğasına uygun yaşamalı, Zihni temiz olmalı, hazlar ve korkular terk edilmeli , nihai hedefi erdemli yaşamak olmalı.Ahkaki doğruluğa önem vermeli ve şunu ekliyor haz peşinde koşmak mutlu etmez.haz peşinde koşmak aslında köleleştiriyor diyor Seneca. ikinci kitap da insan ömrünün aslında kısa olmadığını insanın zamanını boşa harcadığı anlatıyor. Seneca biraz kaderci bir tutum sergiliyor. Bazı şeyleri dert etmeyin razı olun tarzı var. Kitabın kısalılığına bakıp da hafife almayın ağır bir kitap bazı yerlerde kendini tekrar ediyor buda sıkıyor insanı buna rağmen kesinlikle okunmalı şiddetle tavsiye ederim.
Cicero'nun İyi ve Kötü Şeylerin Gayeleri Üzerine adlı eseri, Türkçe olarak basılmış olan tüm eserlerini okumuş birisi olarak bence diğer eserlerin ardından okunmalı. Zira kitabın içeriği oldukça yoğun ve bazen tekrar tekrar okumalar gerekebiliyor. Ayrıca Epikurosçuluk, Stoacılık ve Akademi ile Peripatetikler'in hayattaki en yüksek iyiye