Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"ölümsüz" hayvan
Gerek Epikurosçuluk gerek Stoacılık için riyazet ölüm düşüncesiyle sıkı sıkıya bağlıydı. Ölüm düşüncesi hayatın her anına değer katan şeydi. Bu nedenle hayatın her anını son anıymış gibi yaşamak gerekiyordu. Her gün 'yaşadım' diyebilen kişi kendinin efendisiydi ve mutluydu. 'Yaşadım' demenin kusursuz hazzını tecrübe etmek, varlığın zaman dışılığının bilincine varmak demekti.
İkinci yol, Epikurosçuluk yoludur. Hayatın umutsuzluğunu bilerek, ejderhaya da farelere de bakmadan, ama özel- likle de çalının üstüne fazlasıyla düştüğü yerlerde balı en iyi şekilde yalayarak var olan nimetlerden yararlanmaktan ibarettir bu da.
Sayfa 44
Reklam
Doğru yolu bulmuş bir Epikurosculuk vardı, gülümseyen hoşgörü vardı, alınyazısı ve sorumluluk kavramları vardı, stoacılık vardı; kısası, işini bilen bir keyif ehli ustalığı ile boşa harcanmış bir yaşamın her an tadına bakmak için ne gerekiyorsa hepsi vardı.
Sayfa 437Kitabı okudu
Söz konusu Helenistik-Roma felsefesi döneminde, dört büyük felsefe okulu, sırasıyla Epikürosçuluk, Stoacılık, Septisizm ve Yeni-Platonculuk çağın başat felsefeleri olarak ortaya çıkmış ve bunlardan ilk üçü kendi aralarında ciddi bir rekabet içinde olmuştur.
Epikurosçuluk ve Stoacılığın sızması kolaydı: Soyut yapıların yerini âhlak alıyor ve soysuzlaşmış akıl, pratiğin aracı haline geliyordu.
Sayfa 43 - Metis & 13. Baskı & Çürümenin Kitabı & Alacakaranlık DüşünürleriKitabı okudu
Epikuros, felsefesine göre yaşayan bir adamdı. Bu da Atina'nın dış mahallelerinde izleyicileriyle birlikte bir proto-komün Bahçe oluşturmasına yol açtı. Bu topluluk burada sebze-meyve ekerek ve çoğunlukla Epikurosçuluk üzerine olan uzun sohbetler yaparak sade bir yaşam sürdürdüler. ... Kayda değer bir nokta: Epikuros döneminde Yunanistan'da hüküm süren adetlerin aksine Bahçe'de kadınlar hoş karşılanıyordu. Felsefi muhabbetlerde eşit muamele görüyorlardı. Arada masalara fahişeler dahi oturuyordu. İşte bu durum Atina'da dedikoduların yayılmasına yol açtı: Epikuros ve takipçileri "ahlaksız hedonistler"di. Oysa hiç de öyle değildiler: Bizzat Epikuros sakin hazları azgınlarına yeğlerdi. Devrin diğer Helenist felsefe akımlarının aksine Epikurosçuluk hem cinsiyet hem toplumsal sınıf bakımlarından eşitlikçiliği kucaklıyor ve uyguluyordu.
Reklam
Pyrrhon'a göre, hiçbir şey bilinemez. Montaigne'in ifadesiyle, "İnsanın başında bir bela vardır: Bir şeyler bildiğini sanması." Pyrrhon'un müritlerine, sırtlarını herhangi bir argümana ya da prensibe değil de doğaya yaslayarak yaşamaları öğretiliyordu. Fakat şayet akıl bunca âcizse, dinin gizemlerini kabul etmemek için sebep var mıydı? Antik Avrupa dünyasındaki belli başlı üç felsefe okulunun -Stoacılık, Epikurosçuluk ve Kuşkuculuk üçü de bir dinginlik halini hedefliyordu. Yani felsefe, düzenli olarak alınması halinde ataraxia'ya ulaştıracak olan bir yatıştırıcıydı. Felsefe yapmanın amacı iç huzuruydu.
Epikurosçuluk
"Yabancı, burada keyfin yerine gelecek. Burada en büyük iyilik hazdır. "
İlk büyük hazcı hareketin geçmişi MÖ dördüncü yüzyıla, yani Kyreneli Aristippos'un kurduğu Kyrene okulu adlı düşünce okuluna kadar gider. Kyrene okulu mensupları (Kirenaikler), Sokrates'in mutluluğu ahlaki eylemin sonuçlarından biri sayan inancını vurguluyorlar ama aynı zamanda da erdemin hiçbir içsel (fıtri) değer taşımadığını düşünüyorlardı. Hazzın, özgül olarak da zihinsel haz karşısında bedensel hazzın nihai iyilik olduğuna ve derhal doyuma ulaşmanın, haz için uzun süre bekleme gerekliliğinden daha arzulanır olduğuna inanıyorlardı. Aristippos'un hazcılığından oldukça farklı bir hazcılık biçimi olan (Epikuros'un önderlik ettiği) Epikurosçuluk, Kirenaikleri izledi. Epikuros, hazzın nihai iyilik olduğunu kabul etmekle birlikte, hazza ancak dinginlikle ve derhal doyum yerine arzuyu azaltmakla erişildiğine inanıyordu. (...) Ortaçağda, Hıristiyan filozoflar hazcılığı reddettiler çünkü bunun iman, umut, günahtan sakınma ve başkalarına yardım etme gibi Hıristiyan erdemleriyle ve ülküleriyle uyuşmadığı kanısındaydılar. Yine de bazı filozoflar, Tanrı insanların mutluluğunu istediği için, hazcılığın da kendine has değerlerinin olduğunu savundular. Hazcılık, Jeremy Bentham'ın ve John Stuart Mill'in eserleri sayesinde en çok on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda yaygınlaştı.
Reklam
Yunan bilgeliği felsefeye bağlıdır, çünkü filozof sözcüğü "bilgeliğe dost" anlamına gelir. İster Sokratesçilik ele alınsın, ister Epikurosçuluk veya Stoacılık, bunların hepsi de bilgece diye adlandırılabilecek bir yaşam için kurallardır. Esas mesele, bilge olmakla, zevklerden kopmanın mı, yoksa bilakis zevkleri yaşamayı bilmenin mi anlaşıldığıdır.
Epikurosçuluk
Hiçten, hiçbir şey yaratılamaz tanrısal güçle. Ölümlülerin bunca korkuya kapılmaları, Yerde ve gökte tanıklık ettikleri olaylara Gözle görülür bir neden bulamamalarındandır. Kolaydır tanrının istemiyle açıklamak bunları. Hiçten, bir şey yaratılamayacağını kavrayınca Daha açık seçik göreceğiz önümüzdeki yolu; Tanrıların el olmadan varlıkların Nasıl oluştuğunu ve varolduğunu.
Sayfa 162Kitabı okudu
Nihayet, İngiliz göreneklerinin genel anlamını hiç düşündünüz mü? Bu, maddenin kutsallaştırılması, tanımlı, tasarlanmış, bilgece uygulanmış bir Epikurosçuluk değil midir? Ne olursa olsun, İngiltere belki de farkında olmadan materyalisttir.
Sayfa 203 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.