Çocuklardan sevgi, saygı ve itaat beklemeyin, bunları kendilerini korkutarak, azarlayarak veya cezalandırarak elde edebileceğinizi düşünmeyin. Çocukların önünde onların size saygı duyacakları ve sizi, sahip olduğunuz erdemler sayesinde sevebilecekleri gibi davranın.
"Sadelik çıplaklıktır, mülksüzlüktür, yoksulluktur."
Sayfa 199Kitabı okudu
"Ümit edecek hiçbir şey olmadığında, korkacak bir şey de yoktur."
Sayfa 69Kitabı okudu
Her erdem başka bir erdemi kıskanır. Ve kıskançlık korkunç bir şeydir. Erdemler de kıskançlık yüzünden yok olabilirler.
Kıskançlık aleviyle sarılan, sonunda akrep gibi zehirli kuyruğuyla kendi kendisini sokar.
Sayfa 33 - İlgi kültür sanatKitabı okudu
Çocuklardan sevgi, saygı ve itaat beklemeyin, bunları kendilerini korkutarak azarlayarak veya cezalandıracak elde edebileceğinizi düşünmeyin. Çocukların önünde onların size saygı duyacakları ve sizi, sahip olduğunuz erdemler sayesinde sevebilecekleri gibi davranın.
Sayfa 125Kitabı okudu
Nietzche
"Kıskançlık korkunç bir şeydir. Erdemler de kıskançlık yüzünden yok olabilirler. Kıskançlık alevi ile dolu olan, sonunda akrep gibi zehirli kuyruğuyla kendi kendisini sokar."
Sayfa 32
yaşamak bu mu?
Adalet can çekişiyor, erdemler ölü,
İbretlik olmuş bu alem, berbat durumu;
Vahşetler geçmiş iç içe, dünya kan gölü,
Çağdaşlık lafta kalmışsa, yaşamak bu mu?
Telefonlar akıllı da, kullananlar kıt,
Araçla amaç arası şer uçurumu...
İnsan öğüten çarklara, canlardır yakıt,
Makineleşmekse amaç, yaşamak bu mu?
Ensesi kalınlar gezer şakşakçısıyla,
Tarih yapacak onlara en sert yorumu...
Elbet bir gün herkes kalacak layığıyla,
O güne kadar gülmezsek, yaşamak bu mu?
Doktor MBC
İyi bir kadınla birlikteliğin sizin kurtuluşunuza ne çok katkıda bulunacağından dem vururdu, hem de sadakatin erdemler içinde en iyisi olduğunu söylerdi.
Sayfa 36Kitabı okudu
Tüm ahlaki hatalarımızın kaynağında, dinlerin kendi bahtsız ve felaketle dolu yüzyıllarında uydurdukları şu kardeşlik bağının gülünççe kabulü yatar. Başkalarından merhamet dilenmek zorunda kalındığında, herkesin kardeş olduğunu ileri sürmek beceriksizce bir şey olmaz. Bu varsayıma göre, yardımları nasıl reddedebiliriz? Ama bu doktrini kabul etmek imkansızdır. Hepimiz tek başımıza doğmuyor muyuz? Dahasını söylüyorum, herkes birbirinin düşmanı değil mi, herkes sürekli ve karşılıklı bir savaş hali içinde değil mi? Bu sözüm ona kardeşlik bağının gerektirdiği erdemlerin gerçekten doğada bulunduğu kabul edilebilir bir varsayım mıdır, sorarım size. Eğer bunları insanlara esinleyen doğanın sesi olsaydı, doğuştan itibaren esinlerdi. Böyle olsaydı, merhamet, iyilik yapmak ve insanlık doğal erdemler olurdu, kendini savunmak imkânsız olurdu ve vahşi insanın bu ilkel hali bizim onu gördüğümüz hale tamamen karşıt olurdu
