Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cemaat-AKP koalisyonu fetret dönemini Ergenekon operesyonuyla bitirdi.
AKP'nin egemen ol­duğu Hükümet ve Meclis çoğunluğu Ahmet Necdet Sezer'in temsil ettiği Cumhurbaşkanlığı, yüksek yargı, üniversiteler ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile çatışıyordu. Fetret dönemlerinin kalıcı olması ve çok uzun sürmesi do­ğası gereği mümkün değildi. Ya güçlü bir şehzade çıkacak ve diğerlerini tasfiye ederek bütün iktidarı elinde toplayacaktı ya da bu süreç, ülkede bir dağılma ve çözülmeylekoydu sonuçlana­caktı. Nitekim öyle de oldu. ; AKP-Cemaat koalisyonu Erge­nekon soruşturması yoluyla rakiplerini ya tasfiye ederek ya da sindirerek bütün iktidara el koydu.
Öyle ki, “muhafazakâr devrim” saçmalığı bir yana, “askeri vesayete” son verildiği ve ülkenin demokratikleştirildiği iddiası, Ergenekon soruşturmalarının başlatıldığı 2007 sonrasında neredeyse resmi görüş haline gelmişti.
Reklam
Murat Belge başta olmak üzere Taraf yazarları ve sol-liberal aydınlar açıkça AKP-Cemaat iktidarının yanında durarak, Ergenekon operasyonu ve davalarının Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak önemli bir olanak olduğunu ileri sürdüler.
Ergenekon soruşturması üzerinden yürütülen “demokratikleşme”, “derin devletin ya da kontrgerillanın tasfiyesi” şeklindeki palavranın bu kadar hızlı şekilde açığa çıkmasını, doğrusu kimse beklemiyordu.
AKP, siyasal şid­det kullanmak ve geçerli hukuk ilkelerini çiğnemek de da­hil, elindeki bütün araçları kullanarak devleti ele geçirmeye yöneldi. Cumhurbaşkanlığını, yüksek yargıyı, üniversiteleri, medyayı, eğitim sistemini ele geçirme hamlesinin ve Ergene­kon operasyonlarının siyasal ve tarihsel anlamı buydu. Zaten 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Turgut Özal'ın Anavatann Partisi iktidarları döneminde gerici bir silahlı kuvvet olarak yeniden yapılandırılan Polis Örgütü, Cemaat'in bu kurum ve Adliye içinde örgütlenmesiyle birleşince, süreci tayin eden bir rol oynadı.
Bir ABD-AKP­ Cemaat projesi olarak gelişen Ergenekon darbesi, Birinci Cumhuriyet'in tasfiye sürecine dönüşecekti.
Reklam
Uygulamada yeniyim'de bu kitabı burdan nasıl okuyabilirim yardımcı olursanız sevinirim
162 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Türk basınının yüz akı, Cumhuriyet gazetesinin kendisiyle özdeşleşmiş yazarı, “Aydınlanma Bilgesi”
İlhan Selçuk
İlhan Selçuk
tam olarak yarım asır önce, 19 Ekim 1972’de düzmece bir suçlamayla gözaltına alındı, 12 Mart rejiminin işkencelerinden geçti, onurlu duruşundan ödün vermedi, yargılandı aklandı… Tıpkı bu tarihten 36 yıl sonra, “Ergenekon” adı verilen
Ziverbey Köşkü
Ziverbey Köşküİlhan Selçuk · Cumhuriyet Kitapları · 2008131 okunma
Atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın; Kor taşıyan avuçlar, pas çözsün, pusatlansın! Yıkılsın Ergenekon; yurtlarım azatlansın! Hainlere kargışlı, kahpe acun dar olsun! VAKTİYLE BİR ATSIZ VARMIŞ; VAR OLSUN.
Sayfa 41
Taşıdığın değeri bileceğiz söz olsun, Kutlu vatan yolunda olacağız, söz olsun, Senin değerlerinle dolacağız söz olsun! Senin gittiğin yolda öleceğiz söz olsun. Boşa gitmedi Fatih, boşa değilmiş Orhan, Emaneti korudu bak evlad-ı Fâtihân! Ey güneş, doğ vatana; şehidin alnına kon, Onlar Gelibolu'yu yaptılar Ergenekon! Burda yıldızlar kadar ulu, çoktur şehitler, Ruhumuzu besleyen has oluktur şehitler, Yere değmez adları; gönle göktür şehitler, Yok olup gitmediler bize köktür şehitler!
Reklam
Börteçine kurdun adı, Ergenekon yurdun adı, Dört yüz sene durdun, hadi Çık, ey yüz bin mızrağımız!
Türkler, kurtları çok sever; Ergenekon'dan çıkarken gök yeleli Asena'nın rehberliğini kabullenenler, son yıllarda bu kerede Polat Alemdar'ın yol göstericiliğine kaptırdılar kendilerini. Pek gök yeleli bir imaj taşımasa da, keskin bakışlı oyuncunun seslendirmesini başka bir tiyatrocu üstlense de hep başkaları adına konuşmayı seven, hep başkalarından ezberledikleriyle kimlik edinen bir toplamın önce idolü, sonra ikonu oldu.
Sayfa 101Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.