Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cengiz Han'ın ölümünden sonra küçük oğlu Tuluy yeni kağanın seçimine kadar saltanat naipliği yaptı (1227-1229). 1229 İlkbaharında Kerulen Irmağı kenarında toplanan kurultayda Cengiz Han'ın vasiyeti doğrultusunda üçüncü oğlu Ögedey büyük han seçildi. Ogedey daha sonra merkezini Karakurum'a (günümüzde Harhorin) nakledince
Abdülhamit zamanında ve Meşrutiyette memur maaşları her ay muntazam olarak verilmezdi. Maaş çıkması bir mesele, memurlar için adeta bir bayramdı; memurların çoğu maaşlarını sarraflara faizle kırdırır, sıkıntı içinde yaşarlardı. En küçük bir kâtîpten vezirine kadar sarrafa borcu olmıyan memur yok gibiydi; Devlet ricalinin hususî sarrafları vardı ki hepsi bilâistisna gayrimüslim; Rum, Ermeni ve Yahudi olan bu sarraflar muazzam servet ve malikâneler, kâşaneler sahibi olmuşlardır.
Reklam
İttihatçıların Adamları
Padişaha tahttan indirildiğini tebliğ eden heyetin içinde kimlerin bulunduğuna bakmak, durumu anlamak için yeterlidir. Biri "Emanuel Karaso" isimli Yahudi ki, bu Yahudi, İtalya'dan para alıp devlet sırla- rını satan bir casustur. Aynı zamanda da Selanik milletvekilidir. Daha önce de Ab- dülhamid'den Filistin'de Yahudiler için top- rak isteyen heyetin içinde bulunmuş, ret cevabı alınca padişaha kinlenmiştir. Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için en büyük engel saydığı Abdülhamid'in tahttan indirilmesi onun açısında zaruridir. İkincisi, Ermeni senatör Aram Efendi ki, daha önce Sultan Abdülhamid'e suikast yapacak kadar ileriye gitmiş Ermeni çetecilerle her zaman irtibat hâlindedir. Emeli, Osmanlı Devleti'nin yaşaması değil, parçalanmasıyla Doğu vilayetlerimizde Erme- nistan Devleti'nin kurulmasıdır. Üçüncüsü, jandarma paşası Arnavut Esad Toptani'dir. Bu adam padişahın tahttan indirilmesinden ancak birkaç sene sonra Arnavutluk'un istiklali için Osmanlı Devleti'ne silah çekmiş, çetecilik yapmıştır. Dördüncüsü, Gürcü Arif Hikmet Paşa'dır. Sonradan ismi bazı skandallara karıştığı hâlde aralarında bulunan yegâne insandır.
Sayfa 500 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Padişaha Ermeni Suikastı
Teröristler, padişahın cami kapısından arabasına kadar olan yolu 1 dakika 42 saniyede yürüdüğünü dahi hesaba katmışlardı... 21 Temmuz 1905 Cuma günüydü... Ermeni katiller 80 kilo patlayıcı ve 20 kilo demir çelik parçasından meydana getirdikleri saatli bombayı güzel bir at arabasına yerleştirip Yıldız'da Hamidiye Camisi'ne geldiler. Dikkat çekmemek için aralarına bazı Ermeni ve Yahudi kadınları da almışlardı. Aslında Yahudiler de Sultan Abdülhamid'e düşmandı. Çünkü dünyanın dört bucağına dağılmış Yahudiler için Filistin'den toprak istenmiş, karşılığında odalar dolusu altın teklif edilmişti. Ama padişah, "Değil odalar dolusu, dünyalar dolusu altın verseniz, memleketimin bir karış toprağını vermem!" şeklinde şahane bir cevapla Yahudi temsilcilerini huzurundan kovmuştu.
Sayfa 489 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Ermeni patırtılarına Osmanlı padişahının papuç bırakmaması, aldığı isabetli tedbirler ve yürüttüğü akılcı dış politika sayesinde Ermeni emellerine set çekmesi, Ermenileri çileden çıkarmıştı. Son çare olarak "padişahın ortadan kaldırılması"na çalıştılar. Ermeniler için başka çare kalmamıştı. Çünkü zaman geçtikçe Sultan Abdülhamid'in siyaseti ağır basıyor, Ermeni propagandasına kapılmış bazı Avrupalı aydınlar gerçekleri görmeye başlıyordu. Bu sebeple Ermeni çeteciler Sultan Abdülhamid'i öldürmeye karar verdiler.
Sayfa 489 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
İçimizdeki Yabancılar! / Kızıl Sultan!
Terörist Ermeniler, Osmanlı Devleti'ne karşı bir başarı beklemiyorlardı. Niyetleri sadece Avrupa devletlerinin dikkatini çekmek ve propagandalarının tesiri altına almaktı. Hem öldürüyor, hem de öldürüldüklerini yayıyor, caniler "mazlum" postuna bürünüp dünyayı aldatıyorlardı. Bu kesif faaliyetin sonucu olarak bazı Avrupalı aydınlarda şiddetli bir Abdülhamid düşmanlığı başladı. Meşhur Fransız tarihçisi Albert Vandal, Sultan Abdülhamid'e bu sebeple "Le Sultan Ruge," yani "Kızıl Sultan" lakabını taktı. İngiltere Başvekili ve Whigs Partisi Genel Başkanı Gladstone da "The Great Criminal," yani "Büyük Cani" tabirini kullandı. Onlar düşmandı. Onlar Ermeni yanlısıydı. Bu bakımdan Osmanlı padişahına "Kızıl Sultan" ya da "Büyük Cani" diyebilirlerdi. Ama bu sıfatları aynen alıp kullanan bazı Türk aydınlarını ve okul kitaplarımıza geçirenleri, bu toprağın çocukları olarak bağışlayabilir miyiz? Ermeni teröristlere karşı Türkleri, Avrupa ve Rusya'nın istekleri karşısında milli toprakları korudu diye bir Osmanlı padişahını suçlayabilir miyiz?
Sayfa 488 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Reklam
Taşnaklar
Terörist Ermenilerin kurduğu Hınçak Cemiyeti 1895'te bölündü. Hınçak'tan ayrılanlar "Taşnak" (Birlik) adını aldılar. İstanbul başta olmak üzere, bazı vilayet ve kazalarda irili ufaklı isyanlar çıkarttılar. Sultan Abdülhamid, Ermeni çetecilerle mücadele için "Hamidiye Alayları"nı kurdu.
Sayfa 488 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Hınçak Cemiyeti
Ermeniler İsviçre'de 1886 yılında "Hınçak" ("çan sesi" demektir) isimli gizli bir cemiyet kurmuşlardı. Rusya ve İngiltere gibi büyük devletler tarafından beslenen bu cemiyet, sonradan Rusya'nın da başına dert oldu. Ama o sıralar Rusya'nın emellerine hizmet ediyor, Osmanlı Ermenilerini kışkırtıyor, bazı terör hareketlerine sürüklüyordu. Çeteler teşkil etmişlerdi. Ermeni çeteleri Türk köylerine saldırıyor, masum halkı kılıçtan geçiriyor veya kurşuna diziyordu. Hatta Ermenileri bile öldürüp, suçu Türklerin üstüne atıyorlardı. Dünya çapında, şimdi olduğu gibi kesif bir propagandaya başlamışlardı. Avrupalı bazı aydınlar kandırılmıştı. Bazıları Müslümanlara ve özellikle Türklere besledikleri hıncı Ermenileri desteklemekle alma yoluna gitmişti. Osmanlı Devleti'nin haklı feryadını duymuyor, ama bir Ermeni'nin burnu kanasa kıyametleri kopartıyorlardı.
Sayfa 488 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
İngiliz siyaseti
İngiltere'ye gelince... Osmanlıları destekleme siyasetini terk etmişti. Başbakanlık koltuğunda Gladstone oturuyordu. Amansız bir İslam ve Türk düşmanı olan Gladstone, bir gün Avam Kamarası'nda yaptığı bir konuşmada Kur'an-ı Kerim'i eline almış, bir sürü hakaretler sıralamış, en sonunda, "Bu kitap Türklerin elinde bulunduğu ve buna uyduğu müddetçe onları tarihten silemeyiz" demişti. Bu adam hem Ermeni teröristleri hem de Rusya'nın Ermeni politikasını destekliyordu.
Sayfa 486 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Bu sıralarda (1220) Anadolu'ya yoğun Türkmen göçleri yaşanıyordu. Bunlar özellikle Karamanoğulları'nın teşekkülünde mühim rol oynayan Salur, Varsak, Ağaç-eri, Avşar, Gülnar, Turgut ve Bayburt Türkmenleriydi. Bunu fırsat bilen Alaadin Keykubat, Kilikya Ermeni Krallığını tehdit altında tutmak amacıyla Taş-il ve Larende bölgesi başta olmak üzere Ermenak havalisine bu Türkmen aşiretlerini iskân etmiştir. Bu iskân faaliyetleri neticesinde Karamanoğulları'nın temeli atılmış ve Anadolu'nun demografik yapısı yeniden şekillenmeye başlamıştır...
Sayfa 28 - Gece
Reklam
Ermeni çetelerinin yaptıkları vahşetlerin doğurdukları nefret bir tarafa bir tehcir hareketi esnasında soğuk, açlık ve teşkilât eksikliği yüzünden istenmeyen olaylar oldu. Bu olaylar, düşmanlarımız tarafından tüm dünyada aleyhimize çok abartılı ve iftiralarla dolu bir propaganda kampanyasına yol açtı.
Sayfa 24 - Kronik kitapKitabı okudu
81 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Hümanizm(!) +18
“Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. Biz bu çalışmamızla tarihi süreç içerisinde Ermeni meselesinin ortaya çıkışını özlü bir şekilde bilimsel olarak özetlemeye ve bu konudaki
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı Katliam
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı KatliamKolektif · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20006 okunma
Türk Ortodoks Patriği Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Ermeni tehciri nedeniyle özür kampanyası başlatan aydınları kastederek, "İçimizden bazı soysuzlar Ermenilerden özür dileme kampanyası başlattı. O soysuzlar dedelerinin yaptıklarına bakarak özür dileyebilirler. Ama Türk milleti asla özür dilemeyecektir. Türk Tarihi Kurumu eğer üzerine düşen görevi gereğince yerine getirebilseydi şimdi bu Ermeni tartışmalarını yapıyor olmayacaktık."
Sayfa 360Kitabı okudu
Bu, içimizdeki orrrospu çocuklarının işine gelmektedir.
Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir.
Erzincan ve civarındaki Ermenilerin dörtte üçü savaşla birlikte doğrudan doğruya veya İran üzerinden Rusya'ya geçmişti. Hatta Osmanlı ordusunda silah altına alınanların bir kısmı firar ederek Ermeni çetelerine katıldı. Bu arada Ermeni komiteleri, Osmanlı topraklarındaki şubelerine isyan etmeleri yönünde talimat vermişti. Tüm bu gelişmelerin sonucunda 1915 yılının ilk aylarında doğuda isyan hareketleri görülmeye başladı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.