Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şulesi var ki şem-i cânın Fânusuna sığmaz âsumânın Şeyh Gâlîb Bu beytin hep aşka dair olduğunu düşünmüştüm. Meğer gök kubbeye sığmayan sadece sırr-ı aşk değilmiş. Şem-i cânı bir an için iman olarak düşündüm. Tâ sidre-i müntehâya ulaşan güzergâhı düşündüm. İsra'nın müntehası, mi'racın ilk basamağı olan bu kutsal beldeyi düşündüm. Ebrehe'nin ordusunu düşündüm. Abdulmuttalibin tevekkülünü düşündüm. Gök kubbe ile Kubbe'tus-sahra'yı düşündüm. Yahudinin kalbindeki iman ile Müslümanın kalbindeki imanı düşündüm. Islah edicilerle ifsad edicileri düşündüm. Müslümanlara: es-selamu aleyküm. Yahudilere: es-samu aleyküm. #kudüs #mescidiaksa #ramazan
Şimdi aynı apartmanın aynı katında -karşılıklı- oturanlar, aynı iş yerinde çalışanlar, fakültede aynı sınıfta okuyanlar birbirini tanımıyor, selam vermiyor, başa gelen musibet için teselli cümleleri kurmuyor, "Müteessir olma! Acılar, acıları bastırır." diyemiyor. Belki de Allah Rasûlü ﷺ yaşadığımız bu asrı gördüğünden "İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe kâmil bir imana sahip olamazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız!" buyurmuştu. Bu yüzden Abdullah b. Ömer selam vermek için her gün çarşıya çıkar, tanısın ya da tanımasın her gördüğüne "es-Selamu Aleyküm" derdi.
Sayfa 15
Reklam
Çok seviyorum böyle diriliş hikayelerini :)
Bir cuma günü namazdan sonra mezarlıktan hayatı seyrederken yanıma gelen bir asker titreyen sesiyle "selam"ın onu nasıl dirilttiğini anlattı: "Ankarada nizâmiyeden ayrıldım, eve gidiyordum. Bir apartman mescidinden çıkan cübbeli, sarıklı insanları görünce bir anda öfke beynime sıçradı. Bana doğru gelen bir sarıklıya omuz vuracak şekilde hızlı adımlarla ilerlerken sarıklı, birkaç adım kala es-Selamu Aleyküm ve Rahmetullah' dedi. Selam tuttu beni; bir anda öfke sükûnete, nefret muhabbete döndü. İslâm üzerine araştırmaya başladım. Vaazlar dinledim. Hiç birinde insan kesmekten bahsetmiyor; baskıdan, zorbalıktan söz edilmiyordu. Müslümanlar, çocukluktan itibaren bana anlatılanlar gibi değildi. Karıncayı incitmekten korkan bu insanları bütün kötülüklerin sebebi olarak tanıtmışlardı bana. Sabah karargâhta arkadaşlara "selam"ın bendeki büyük tesirini anlattım. Birlikte vaaz dinlemeye başladık, sonra da namaza... O zamanlar kışlada mescid yok, namaz da serbest değildi. Bu yüzden birimiz kapıda nöbet tutar, diğerleri namaz kılardı."
Peygamber (s.a.v.) ashâbına, kabristana gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi: “es-Selâmü aleyküm, Ey bu diyarın (kabrin) Mü’min ve Müslüman halkı! İnşâAllah yakında biz de aranıza katılacağız. Allah bizi de sizi de bağışlasın.” (Müslim - İbni Mâce - Nesâî)
Peygamber (s.a.v.) ashâbına, kabristana gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi: “es-Selâmü aleyküm, Ey bu diyarın (kabrin) Mü’min ve Müslüman halkı! İnşâAllah yakında biz de aranıza katılacağız. Allah bizi de sizi de bağışlasın.” (Müslim - İbni Mâce - Nesâî)
Sayfa 80 - www.tomorhoca.com Adapazarı 2022, 8. BaskıKitabı okudu
4.cilt
847. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ , Âdem aleyhisselâm’ı yaratınca ona: – Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhisselâm meleklere: – es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler: – es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetullâh”ı ilâve ettiler.”  Buhârî, Enbiyâ 1; İsti’zân 1; Müslim, Cennet 28 Âdem aleyhisselâm’ın ilk yaratılışının cennette olduğunu biliyoruz. Onun yeryüzüne indirileceğini ve bütün insanlığın onun zürriyetinden türeyeceğini Cenâb-ı Hak ilm-i ezelîsiyle bilmekteydi. Çünkü bütün mevcûdatı yaratan, onları mükemmel bir nizam içinde idare eden ve neticede her şeyin ne olacağını bilen sadece O’dur. Bir bakıma insanın ilk öğretilip eğitildiği yer cennettir denilebilir. Çünkü Kur’an ve Sünnet’te Âdem aleyhisselâm’ın cennetteki hayatıyla ilgili az sayılmayacak kadar bilgi verilir. Bu öğretim ve eğitim, bir bakıma insanın yeryüzünü nasıl cennete çevirebileceğinin bilgisi ve tatbikatı sayılamaz mı? Çünkü insan en güzel bir şekilde, yani cennete girmeye lâyık bir yapıda yaratılmış, fakat yaratılışının gayesine aykırı davranarak kendisini cehenneme sürüklemiştir.
Reklam
4.cilt
1. “Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi fark ettirip ev halkına selâm vermeden girmeyin.”  Nûr sûresi(24), 27 Nûr sûresin'de bir sonraki âyetin anlamı şöyledir:“Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar girmeyin. Eğer size geri dönün denilirse hemen dönün.
30.Bölüm: Medine'nin En Hüzünlü Günü: Resûlullah'ın Vefatı
"Es-selâmu aleykum dâre kavmin mü'minîn. Ve İnnâ inşaallâhu biküm lahikûn" . "Ey müminler yurdunda metfun olanlar. Biz de inşallah yakın bir zamanda size kavuşacağız."
Sayfa 332 - Hz.Muhammed(sav) - Profil KitapKitabı okudu
Mâlik b. Teyyihan rivayet ediyor. Efendimiz (sas) buyurdular ki: "Her kim 'es-selamü aleyküm' derse on sevap kazanır. Kim 'es selamü aleyküm ve rahmetullahi' derse yirmi sevap kazanır. Kim de 'es selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhü' derse otuz sevap kazanır."
Sayfa 374Kitabı okudu
843 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.