Selamın Farklı Toplumlardaki Değeri Üzerine
Toplum olmanın göstergesinin, o toplumun mensuplarının birbirlerine “esenlikler dilerim” demesinde yattığına dair Grundtvig'in yaptığı saptama, tüm duvarları ve engelleri aşar. Müslümanların selamı Selamın Aleyküm de aynıdır, Yahudilerin Şalom'u da aynı. Çincede barış anlamında kullanılan, üç parçadan oluşan karakter ping ile başlar ve eşitlik anlamındadır: yalnızca eşitlik varsa ve hiç kimse bir diğerini ezmeye veya saldırmaya çalışmıyorsa barış vardır. İkinci parça ise pa'dır, bir çatının altındaki kadınla tasvir edilir, barışın huzurlu bir ev hayatı gerektirdiğini ve bunun kalbinde de anne şefkati olduğunu anlatır. Üçüncü parça ho için bir ağız ve tahıl tanesi çizilir, ancak herkesin karnı doyduğunda barışın var olabileceği anlamını taşır. Hindu selamı namasta da buna şöyle bir ilave yapar: “Önünde eğiliyorum”, “senden daha fazla biri değilim, hepimiz, içinde yaşama ruhu veya ilahi kıvılcım taşıyan insanlarız” Bunların tümü, insanlığın nihai amacının kendi eşsizliğinden gurur duyan uluslara ayrılmak olduğu düşüncesine karşı durur. Medeniyetler, arkalarında yalnızca toz bulutları bırakarak dağılmışlardır; birçok farklı kavime ve farklı dillere hükmeden koca imparatorlukların çoğu yıkılıp gitmiştir. Uluslar da ölümsüz olamazlar.
Sayfa 201
Söze gelince herkez müslüman ama ırk ayırımı yapan müslümanlar, söze gelince herkez eşit ama ırkına göre ayırım var gerçekten adalet eşitlik bumu.
Reklam
☆bir günü bitirme sanatı☆
Bu arada müthiş sıkıcı olduğumu keşfettim ve bunu elimden geldiğince saklamak niyetindeyim. İletişim kabiliyetimi yitirdim (sanırım kabiliyetlerden biri tükenince, diğerleri de onu takip ediyor), tabii bunu da sır olarak saklıyorum. Yoksa kimi arasam, yapacak bir şey, konuşacak bir arkadaş bulamadığım için onu aradığını anlayacak. Yalnızlığım ortaya çıkacak (eşitlik bozulacak) (buluşmak istemeyecekler) (buluşmak isteyen de tam randevu günü arayıp -gelemiyorum- diyecek). İnsanlar normal şartlarda yapacakları şeyleri, siz istiyorsunuz diye yaptıklarında bir tür zorunluluk ve ağırlık hissederler. Hele sizin ihtiyacınız var diye yapıyorlarsa, ağırlığı ve zorunluluğu iki kat fazla hissederler. Bu da işin bütün tadını kaçırır. Eşitler arasında yaşanmayan hiçbir şeyden, eşitliğin aşağı tarafına meyledene hayır gelmez.
Sayfa 15 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
Kafa'a, yani evlilikte eşitlik ya da uygunluk ve onun soya (nesep) vurgusu üzerinedir. Lisan el-Arap'a göre evlilikte kafa'a, şerefli olmak (haseb), din, soy (neseb) ve aile (beyt) kadar diğer birçok konuda (ve gayri zelike} kocanın karıya eşit olması anlamına geliyordu. Kafa'a bu yüzden bir kadının koca seçimini düzenleme hedefini taşımaktadır; bir kadın kendinden daha aşağı biriyle evlenemez.
"Anadilin korece ya da ingilizce varken neden böyle zor ve karışık bir dil kullanıyorsun ki ?" "Dünyada yeni bir dile ihtiyaç olduğu için." "Sayısız insanın kullandığı bir sürü dil varken, neden ?" "Diller kirlendi. İnsanların arzu ve hırsları, ayrımcılık ile nefretleri, kin ile bencillikleri dili yozlaştırdığı için. Demokrasi, adalet ve eşitlik denilen şeyler asıl anlamlarını kaybetti...
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.