Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Felsefe tarihçisinin yazmadan önce sorması gereken sorular
-> Bu meselelerden ilki, ona göre, felsefenin başlangıçları konusun­ da belli bir görüşe sahip olmaktır. O, yani felsefe tarihçisi felsefeyi Aristotales'in de ilk defa olarak açık bir biçimde ortaya koymuş olduğu gi­bi ilk kez 6. yüzyılda İonya şehirlerinden Milet'te ortaya çıkan ve ilk temsilcisi olarak Thales kabul edilen düşünce hareketiyle mi başlatacaktır, yoksa onun kaynağını daha eski bir tarihe, daha başka bir kültüre, örneğin Mısır veya Mezopotamya kültürlerine mi geri götürecektir? -> Brehier'ye göre, ikinci olarak, bir felsefe tarihçisi şu soruya da cevap vermek zorundadır: "Acaba felsefi düşüncenin diğer insani fa­aliyet alanlarına ait tarihlerden ayrı bir tarihin konusu olabilecek öl­çüde bağımsız bir varlığından sözedilebilir mi?" Başka deyişle felsefi düşünceler ayrı bir araştırmaya konu olabilecek ölçüde diğer insani­ kültürel alanlara ait faaliyetlerden, örneğin dinden, sanattan, siyaset­ten bağımsız mıdırlar? -> Brehier üçüncü ve son olarak bir felsefe tarihçisinin şu soruyu da cevaplandırması gerektiği kanaatindedir: "Acaba felsefede bir ev­rimden veya düzenli bir ilerlemeden sözedilebilir mi?" Yoksa felsefi kuram ve düşünceler gelişigüzel ve olası bir tarzda birbirlerini takip mi etmektedirler?
Önasya’daki birçok toplumun örnek aldığı kahramanlık öykülerinin şiirsel bir biçimde anlatılması modeli ilk kez Sümerlerde karşımıza çıkar. Çoğu kahramanlık öykülerinden oluşan destan biçimindeki bu öyküler olasılıkla arp ve lir eşliğinde okunmakta, yeni kuşak bunları müziğiyle birlikte ezberlemekteydi.
Sayfa 70 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Reklam
Sümerlerin, adı yazılı belgelere geçen yüzlerce tanrısı vardı. Ancak bunların tümü aynı derecede kutsanmamaktaydı. Önemli tanrı ve tanrıçalar üst sıralarda yer alırken, eşleri, çocukları veya hizmetkârları alt sıralarda bulunmaktaydılar.
Sayfa 68 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
"Kral Mezarı"
Mezarlardan en etkileyici buluntulara sahip olanının içine yüzeyden bir rampa ile inilmiş ve mezar odasının erkek (asker) ve kadın refakatçıların bedenleriyle birlikte toplam 74 iskelet, ayrıca cenaze törenine ait 6 öküz tarafından çekilen iki arabayla karşılaşılmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla kral ölünce maiyetindekiler de kurban edilmiş ve birlikte gömülmüşlerdi.
Sayfa 65 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Sümer heykelleri, belden üstü çıplak veya sağ omuzu açıkta bırakan ve tek parçadan oluşan bir elbise giydirilmiş biçimdedir. Eller ibadet pozisyonunda, göbek üzerinde birleştirilmiştir.
Sayfa 64 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Mezopotamya'nın ilk uygarlığı, en az Mısır kadar eski olan Sümer uygarlığıdır.
Sayfa 19 - Umuttepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu yüzyılın başında Mezopotamya ile ilgili bilgiler çok sınırlıydı ve bun­lar büyük ölçüde eski Yunan ve Mısır metinlerine dayanıyordu. 1840'lı yıllardan sonra yapılan kazılar, insanlığı bu zengin uygarlığın kalıntılarıyla buluşturdu.
Sayfa 18 - Umuttepe YayınlarıKitabı okudu
Bunun gibi eski Çin-Hint-Anadolu-Mezopotamya-Pers uygarlıklarında da iktisadi sorunların algılanıp çözüm yollarının arandığına dair birçok ipucu bulunmaktadır.
Sayfa -6 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okuyor
Uruk Hanedanı Gılgamış…
(…) bütün Önasya’da bilinen Tufan, Yaratılış ve Ölümsüzlük Arayışı gibi mitlerin en ünlü kahramanlarından biridir.
Sayfa 63 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Mezopotamya’nın Kuzey sınırını oluşturan Toroslar’ın eteklerindeki Çayönü yerleşmesi, 10 binyıl öncesinde yapılan ilk yuvarlak kulübelerden, geniş odalı yapılara kadar yaşanan aşamaları gösteren mimari kalıntılara sahiptir. Burada yaşayanlar, mimari alandaki performanslarının yanı sıra, çanak çömlek aşamasından önce, taştan stilize figürin yapmayı, doğada bulunan bakırı ısıtarak-döverek boncuk, bız ve halka biçiminde işlemeyi başarmışlardı.
Sayfa 41 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Mezopotamya tarihinin kaynaklarıKitabı okuyor
Reklam
Paleolitik dönemde Mezopotamya’da yapılan aletler ile Suriye-Filistin, Anadolu ve İran’da üretilenler arasında az da olsa bir benzerlik olduğu gözlenmektedir. Bu da bölgedeki insanların izole bir yaşam sürmediğini ve komşu bölgelerle ilişkide olduğunu gösterir.
Sayfa 39 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Mezopotamya'nın tarihöncesiKitabı okuyor
Mezopotamya’da Musul yakınlarında Paleolitik dönemin başlarında yapıldığı tahmin edilen taş aletler belirlenmiştir. Kuzey Irak’ta Küçük Zap bölgesinde Barda-Balka adlı “atölye” veya “kamp alanı” günümüzden yaklaşık 80 binyıl öncesine tarihlenir.
Sayfa 38 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Mezopotamya'nın tarihöncesiKitabı okuyor
Önasya’da ilk köylerin kuruluşundan itibaren, kesici ve delici alet yapmak için Doğu Anadolu ve Orta Anadolu’daki volkanik dağların çevresinden elde edilen obsidyen (volkanik cam) kullanılmaktaydı. Büyük bir obsidyen kütlesi (çekirdek) üzerine başka bir sert taşla vurularak veya baskı uygulanarak kenarlardan parçalar (yongalar) ve aletler elde ediliyordu.
Sayfa 38 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Mezopotamya'nın tarihöncesiKitabı okuyor
(…) Önasya’da insanoğlunun uzak geçmişi genellikle üretilen taş aletlere göre Paleolitik (Eski Taş), Mezolitik (Orta Taş) ve Neolitik (Yeni Taş) Çağ olarak adlandırılır.
Sayfa 38 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Mezopotamya'nın tarihöncesiKitabı okuyor
Eski Mezopotamya hakkında ayrıntılı bilgilerimizin tümünü böyle fırınlanmış kil tabletlere borçluyuz. Bu uygulamadan yavaş yavaş doğan yazıya, kil üzerinde bı­rakılan izlerin benzerliğinden dolayı, çiviyazısı denir.
530 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.