Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

esra

Bizim koğuşu bekleyen teyzenin tek anahtarı var. Neden ‘gardiyan ana’ diyorlar ona İnci? Annem bile öyle diyor. O herkesin anası mı? Ama o bizi içeri kilitliyor. Anneler çocuklarını kilitlerler mi?
Reklam
Kuğu yumurtasından çıkmış bir kuş için ördek kümesinde doğmuş olmanın önemi yoktur.
Sayfa 12
‘Sizi seviyorum.’ sözlerini ciddi bir ifadeyle söyleyen insanlar ya kendilerini kandırıyorlardır ya da daha kötüsü başkalarını kandırıyorlardır.
Sayfa 25

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
‘Günümüzde her şey için gereğinden büyük bedeller ödüyoruz. Bana öyle geliyor ki yoksulların bedel ödemeye dair asıl trajedisi kendi kendilerini inkâr etmek dışında feda edebilecek bir şeylerinin olmamasıdır. Bütün güzel günahlar tıpkı diğer güzel şeyler gibi zenginlerin ayrıcalığıdır.’
Savaş; kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Dünyada bir zerre yoktur ki güzel yazılmak suretiyle önemli bir konu olarak kabul edilmesin.
Yirmi yaşında olmadığımız halde bizler de mutlu olduğumuz anları gözden geçirsek, bütün kâinatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşmaz mıyız? “Hiç!”
Şimdi ben… İlk aşkımın bir an için ayaklanan hayaleti tek bir iç çekişe, hazin bir hisse sebep olurken ne umabilir, ne bekleyebilir, nasıl güzel bir gelecek öngörebilirdim ki?
Ah, gençlik! Hiçbir şeyi umursamazsın sen. Zaten evrenin tüm hazinelerinin efendisisin; keder bile sana zevk verir, ıstırabı bile kazanca çevirebilirsin. Kendine güvenirsin, cüretkârsın. “Baksana, ben yaşıyorum ya!” dersin fakat bu sırada günlerin geçer ve iz bırakmadan, hesap vermeden kaybolup gider ve sendeki her şey de güneşin altındaki balmumu misali, kar misali kaybolup gider..
Reklam
Ah, neredeydi o tatlı duygular, o kusursuz uyum, hafiflemiş yüreğin iyiliği ve huzuru, aşkın ilk coşkularının insanın içini eriten saadeti, neredeydi?
“Öldürmezler,” dedi Kürt, “öldürmezler ya sen gene ananı öldürme. Anası kanlısı olmak, ölünceye kadar ateşten gömlek giymektir. Demir dikenli gömlek… Ölünceye kadar her gün her gün sırtından kızgın demirlen dağlanmak demektir. Sen sen ol, ne yaparlarsa yapsınlar, sen sen ol, ne derlerse desinler, ananı öldürme, olur mu?”