Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
336 syf.
·
Puan vermedi
"Peki kimdi Mitat? Denklemdeki etkisiz eleman. Kadraja girmeyen figüran. Kabuğu kapalı antepfıstığı. Orkestrada üçgen çalan adam. Gömlek cebindeki yedek düğme. Çekmecedeki tek kalmış çorap. Kimseye ne faydası ne zararı dokunan bir organizma. Apandis. Ah, bir de bununla övünmez mi!” Herkese merhaba Bugün, 40’larına merdiven dayamış olsa da yaşını göstermeyen, hayatının her döneminde, her konuda aktif bir “pasif” yaşam süren, adında ve soyadında “h” harfi noksanlığı çeken Mitat Karaman’ın hayatının bir döneminin anlatıldığı ‘Kimdir bu Mitat Karaman?’ kitabıyla geldim. Mitat, İstanbul Boğazı’na yakın bir noktada, Cennet apartmanında, annesinden kalan, küçük, eski bir evde hayatını sürdürmektedir. Mitat’ın hayatı hiç beklenmediği bir anda, bir gece kapısının çalınmasıyla ansızın değişir. Sabah uyandığında apartman yöneticisi Kadim Bey’in eşi Yıldız Hanım’ın cinayete kurban gittiğini öğrenir. Bir önceki gece Yıldız Hanım’ın poşetlerini taşımasına yardımcı olup, pek çok yerde parmak izini bıraktığından baş şüphelilerden biri Mitat’tır. Mitat’ın kendini aklayabilmek amacıyla başladığı araştırmalar, cinayeti çözebilecek midir? Absürt, komedi, polisiye türündeki kitabın Mitat ismiyle, Kadir Doğulu başrolünde filmi olduğunu da belirteyim. Keyifli okumalar
Kimdir Bu Mitat Karaman?
Kimdir Bu Mitat Karaman?Doğu Yücel · Can Yayınları · 2017889 okunma
424 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
PİA MATER ( Spoiler dolu inceleme )
Evet...2024'ün ilk kitabını gururla sunuyorum. Kitap hakkında öncelikle genel bir yorum yapmam gerekirse güzeldi, akıcıydı ve özellikle son sayfalarında merak duygumu iyice tetikleyerek nöroncuklarımın kitabı bitirmeden kalkamazsın emriyle soluksuz okudum. İsimler bence güzeldi. İllias (sanki İlyas yan çarı gibi) , Meryam ( Meryem yan çarı)
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
115 günde okudu
Tanrı mı, Kuantum mekaniği mi?
Tanrı zar atar mı, yoksa evrendeki her hadise kaçınılmaz bir deterministik süreç içerisinde mi gerçekleşiyor? Eğer kuantum kuramının gösterdiği gibi ortada bir zar varsa, o zaman Tanrı'yı nereye koyacağız? Yok eğer, 'ol deyince olduran' bir Tanrı varsa; zara neden gereksinim duydu ki? Kitabın en can alıcı konusu bu.
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
Büyük Sorulara Kısa YanıtlarStephen W. Hawking · Alfa Yayıncılık · 20182,066 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
Kitabın adı ben de daha farklı çağrışımlar uyandırmıştı. 1 erkeğin en zor sınavı, iki kadın arasında kalmaktır bence de. Özellikle birisi annesi, diğeri eşiyse. Hani yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal örneklerinden. Kitaba en önemli eleştirim, hep gelinler ve kayınvalideler için izlenmesi gereken yollar paylaşmış. Ancak kitabın kapağında bile 1 erkeğin resmini görüyorsak, kitapta erkeğin annesi ve eşi arasında kaldığında yapması gerekenleri okumalıydık. Kitap hiç erkek tarafına ışık tutmamış. Yani adeta bir etkisiz eleman gibi göstermiş. Kayınvalide ve gelin ilişkisindeyse, erkeğin çok daha önemli bir pozisyonda olduğunu düşünüyorum.
1 Erkek 2 Kadın
1 Erkek 2 KadınZeynep Urhan · Motto Yayınları · 20173 okunma
365 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İğfal mi, Saadet mi?
—Spoiler— Neden kardeşim? Günümüzün pembe dizilerinin kaynağını oluşturan bir kitap. Holdingler yok fakat taşra hayatından kurtulmak isteyen iki çift gözün modern İstanbul hayalinin yansımaları var. Kitap Fransız kültüründen etkilendiği için bilin bakalım nasıl bir aşk yaşantısı anlatılıyor? İki mutlu çiftin arasına giren bir karakter bizi karşılıyor. Fakat bu aşkın imkansızlığı dile getirilirken inceden namus ve etik kavramlarının anlamı deşiliyor. Kadınların, aşkta etkisiz eleman olabileceği düşüncesi nadiren de olsa veriliyor. Ben eleştiriyorum. Neden evli çiftler üzerinden yürütülen ve sorgulanan bir aşk hayatı ele alınıyor. Türk kültürünün aşılmaz duvarını simgeleyen geleneklerimize ket mi vurulmaya çalışılıyor? Döneminin en çok ilgi gören kitabı olarak lanse edilse de kelime bilgisi dışında sizlere katabileceği çokta bir şey yok açıkçası. Aşk kavramının, perdeler ardında yaşanması sonucunda hüzünlü ve kasvetli bir yaşam tarzı içinde hayatta nasıl kalınabileceğini dair rehber bir kitap olarakta değerlendirilebilir. E tabi ezin olmayan her şey sizin gözünüzde çöl büyük hale gelir. Bu kitabın ünlü olmasının birinci sebebinin yasak elmayı bizlere sunuyor olması olduğunu düşünüyorum. Bu kadar eleştirimin üzerinde güzel olan bir yanını söylemezsem haksızlık etmiş olurum. Tüm bu aşk üçgeninde evli çiftimizin arasına giren başrol erkeğimizin ve kadının dışında bu yasak aşkı kimsenin bilmiyor oluşu. Kocası da dahil. Kadın ben seni seviyorum ama kocama da bu haksızlığı yapamam diyerek okuyucuyu şa şırtarak “ helal olsun be” dediriyor.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,6bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerir!!
İlk olarak hakkımda bir kaç şey söylemek istiyorum. Ben setli kitaplara bayılırım. Çünkü bir kitabı bitirdiğimde "Ee hani bunun devamı?" demekten kendimi durduramıyorum! Elimden gelmiyor ama devamı olan kitapları mutlaka birlikte alıyorum ki, birini bitirdikten sonra zaman kaybetmeden diğerine geçip bilgiler tazeyken olayları yorumlayıp, algılayabileyim. Bir pazar günü annemle çarşıya çıkıp Beşeri Kitabevine uğramak istedik. Eee malum bayağa büyük bir yer ve çok fazla 2.nci el kitap -ve aşırı kalın kitaplar- barındırıyor, Kısacası orada bu kitabı gördüm ve ilk olarak pek aydınlanamadım, konusu sarmadı gibi geldi ama yine de almakta kararlıydım. Neyse o gün aldık kitabı ben aradan biraz zaman geçtikten sonra başladım ve 1.inci kitabı 2 günde bitirmeyi başardım. 1 günde de 2.nci kitabı bitirdim. Kitap hakkında ne düşündüğümü sorarsanız bence harikaydı. Gerçekten hiç ama hiç beklemediğim olaylar yaşandı. O kadar beklemezdim ki bir an Diana'nın bile kötü olacağını sanmıştım Mesela Kitana'nın babasını etkisiz eleman (pasif mi demişti?) olduğunu söyleyip daha çok annesine yoğunlaşmıştı. Ama sonradan böyle olmadığını anladım. Peki Armin'in İrina'yı şantajlayıp Kitana'yı göndermesi? Ben onu gerçekten Kitana gibi "masum" görmüştüm aslında. Her şeyin arkasında olması beni biraz üzdü hatta Armin'in öldüğü yerde biraz ağlamıştım, Armin ondan nefret etmiyordu hatta Kitana'ya ölürken bile tebessüm etmişti. Her ne de olsa kardeşlerdi aynı kanı taşıyorlardı. Neyse belki 3.üncü kitap çıksaydı ve Mia ile ilgili olabilirdi ama bencd de biraz gereksiz olurdu bu.
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1
Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 1Dilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20221,976 okunma
Reklam
416 syf.
6/10 puan verdi
Çok güzel olabilecek konuyu heba etmiş yazar, duyguları tam verememiş , kral da çok etkisiz eleman gibiydi ilk 100 sayfa çok akıcıydı ama sonrası yazılmak için yazılmış gibi geldi. Çiftin duygusuzluğu daha bir uzaklaştırdı kitaptan.
Aramızdaki Gölgeler
Aramızdaki GölgelerTricia Levenseller · Martı Yayınları · 2022929 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘Yaşadığımız süre boyunca mutlu olduğumuz anlar o kadar da fazla değil. Çoğunluğu ıstırapla ya da ne zaman geleceğini bilmediğimiz kısacık mutluluk anlarını beklemekle geçiyor. Ve ölüm önünde sonunda her canlıyı buluyor.’ . Yapay zeka ile donanan robot-insanlar onlara hükmeden insanlara başkaldırıyor. İnsanlardan neredeyse ayrılamayacak hümanoidler bunlar. Kendi içlerinde farklı düşünen (düşündürülen de) gruplar var. Bir de babasınının biricik oğlu Cheol. Kötü bir yanlış anlaşılma ile Cheol, kendini hümanoidlerin arasında bulur, şimdi önünde bir yol ayrımı vardır: ya insanlar ya da hümanoidler ile aynı safta yer alacaktır~ . Yazar Kim Young Ha’nın Bir Katilin Güncesi’nden çok farklı bir eser Veda. Ama ortak bir noktaları var: insanın doğasındaki kötüye yakınlık, iyi ve kötünün çatışması. Bu çatışmayı Veda’da daha da derinden hissediyoruz. Korkutuyor Veda. Yapay zeka üzerine dönen tüm komplo teorilerini akla getiriyor. Fişi çekecek zamanı bulamazsak ve artık fiş bile etkisiz eleman olursa korkusu gün yüzüne çıkıyor. Bölümler arasında çok hızlı geçişler (ve sınır belirsizlikleri) olsa da sonu için dahi okunabilecek bir eser Veda. Her şeyin örneğin acının bile bir anlamı olmalı mı, sonsuzluk gerçekten tahammül edilebilir mi, ölüm hepimiz için mutsuz son mu olmalı gibi soruları da düşündürüyor. Kocaman bir ‘acaba’ eşliğinde, muhtemel senaryoları kurgulayarak okudum Veda’yı. Tavsiye ederim~ . Betül Tınkılıç çevirisi, Barış Şehri kapak tasarımıyla ~
Veda
VedaKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 2023211 okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
kitapta bebekken suriyedeki kamplardan birinin hikayesi anlatılıyor , kampta bir patlama sonucu Yüzü olmayan Zamir’in bir bakıma adı da olmuyor. Küresel yardım vakıflarında geçen çocukluğunun ardından bambaşka bir oluşumda “Birinci Dünya Barışı Vakfı”nda, “ne pahasına olursa olsun savaşları durdurmak” amacıyla çalışmaya başlayan Zamir’in bu yüzü ve adı olmayan varlığı, yeryüzünde savaşları durdurmak için hepimizin bilerek veya bilmeyerek etkisiz eleman oluşumuza bir gönderme midir, bilinmez , uzun lafın kısası savaş çok kötüdür ,sonuçta hep insan ölür
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,543 okunma
528 syf.
7/10 puan verdi
Bolca Kaos Bolca Sinir Krizi
İlk kitaba göre daha fazla aksiyonlu sahneler vardı. Aşırı mutlu bir başlangıçtan anında kaoslu bölümlere geçti ve nasıl okuduğumu anlayamadan bir çırpıda bitti. Bu kitapta tüm yük Kazi'nin üzerindeydi ve Jase son anlara kadar ne yaptı gerçekten bilmiyorum. Onun kitabın sonuna kadar etkisiz bir eleman olarak gösterilmesi hoşuma gitmedi. İkisinin birlikte olduğu sahneler de oldukça azdı. Kitabın ikinci yarısında inanılmaz sinir krizleri geçirdim. Jase'in ailesine cidden katlanamıyorum. Ölselerdi asla üzülmezdim. Kazi'nin çektiği acılar hiç bitmeyecek sandım. En beğendiğim kısımlardan biri güvendiğimiz ve güvenmediğimiz karakterlerin ters köşeleri. Zaten akıcıyken üstüne bu ters köşelerle daha da keyifli hâle geldi. Son kısımlara geldikçe ana karakterlerin gerçekten kendileri gibi davranmadıkları kısımlar vardı ve bunlar biraz rahatsız ediciydi. Final de beklediğim gibiydi ama yine de okuduğuma pişman olmadığım bir seriydi. Kazi benim için gerçekten özel bir karakter olarak kalacak.
Hırsızların Yemini
Hırsızların YeminiMary E. Pearson · Martı Yayınları · 2022885 okunma
Reklam
198 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili "lanet" kitap, seni neden merak ettiğimi ve okumaya başladığımı sorgulattığın için teşekkürler. Sanırım bu sorgulamaları daha önce yapmaya ihtiyacım varmış. İçeriğine gelirsek, sanki düşük bütçeli bir Amerikan filminin dublajını "ergenlik sancıları çeken" birinin ağzından dinliyormuş havası uyandırıyordu. Kitabın asıl konusunun ne zaman başladığına ya da öyle bir konunun olup olmadığına dair fikir sahibi değilim. Bu kitapta konudan ziyade üslubu ile öne çıkan bir kitap olduğunu her yönüyle belli ediyor. Lakin bu üslup kimi zaman rahatsız edebiliyorken kimi zaman da "işte bu!" dedirtebiliyor. Buna en güzel örnek ise bazen insanlara demek istediğim ama içimde tutmak zorunda kaldığım şeyleri bir başkasının da düşünüyor olmasına şahit olmamdı. Bu kitabın okunduğu zaman bir şey kazandırdığını, okunmadığı takdirde de bir şey kaybettirdiğini düşünmüyorum. Etkisiz eleman niteliğindeydi. En azından benim açımdan öyleydi.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,1bin okunma
188 syf.
3/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Okuduğum en dandik patlak vampir kitaplarından biriydi sanırım itina ile uzak durun . Vampir konseptini kendimi bildim bileli acayip sevdiğim için saçmalık kaldıramıyorken birde bu kadar kötü olunca of diyorum :(( Ben milletin geberdiği Twilight denen seriden tiksinen insanım arkadaş . Bu nasıl Vampir bu neyin kafası ben yazsam daha iyi yazarım yani . Biraz anlatmam lazım boşalmak için :D Kitapta Vampirler vs insanlarla beraber yaşıyor fakat sıkıntılı durumlar için bir örgüt var insanların kurduğu derhal olaya dahil oluyorlar . Lizzie'nin annesi bu örgütte çalışırken ölünce oda orada eğitim almaya devam eden ve örgütün en iyilerinden denen 23 yaşında bir hatun . Nikolai Vampir Prens ve yakında Kral olacak onla ilgili bir tehdit olunca bu sefer kızı adamın şatosuna hem onu korusun hem olayı öğrensin diye yolluyorlar buraya kadar ok . Kadın vardı bir bok yapmıyor sanki tatile gitti anasını satayım sabah koşusu yapıp yiyip içip götünü devirip uyuyor manyak . Vampir desen karizması yok takılıyor kardeşi ile bunlar karşılıklı birbirinden etkileniyor . Yazar bir sahne yazmış yattılar zannediyorsunuz ama sonra gelen sahnelerde adam kızla yatmak nasıl olur diyor kafasında . Şaka gibi dönüp yine baktım ne oluyor ya diye yok yani bombok geçmiş orayı yazar . Karı sonuç olarak bir halt yapamadı nasıl örgütün en iyi elemanıysa . Vampir herif zaten etkisiz eleman olay ortaya çıktı yapanların beyinsizliği yüzünden oda :D Kitabın tek iyi yanı kısa olmasıydı .
Tempting the Flesh
Tempting the FleshHeather C. Myers · Createspace Independent Publishing Platform · 01 okunma
434 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
2023 (Tavşan) yılında okuduğum ilk betik [Ocak ayının ilk betiği]
Öykü seçkinin ilk sayfasında “Bu seçkiyi Türk sinemasının yönetmen, senarist, sanatçı ve emekçilerine ithaf ediyoruz,” ifadesi yer alıyor. İzleyen sayfadaki giriş metninde televizyonda (sınalgıda) yayınlanan yerli bilimkurgu ve düşsel kurgu yapımları sıralanırken Türk'ün Uzayla İmtihanı (2012), Gorbi (2019) ve İyi Aile Robotu (2002)
Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2022
Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2022Kolektif · Liman Yayınevi · 20226 okunma
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.