Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Aşkın Elçisi
Aşkın Elçisi
Kerbela serisinin ikinci romanında Hz.Hüseyinin şehadetinden sonraki zaman dilimi anlatılmış yazarımız her zamanki gibi içten ve samimi bir dil kullanarak yazdıklarını okuyucuya hissettirmeye çalışmış bunuda başarı şekilde aktarıyor. Tarihe baktığımız zaman zulmün karşısın da duranlar her zaman olmuştur bunlardan biride Hz.Hüseyinin kız
Aşkın Elçisi
Aşkın ElçisiAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 2012469 okunma
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: – Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir: – Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: – Bende bilirim.
Reklam
"Gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... Çoğu kadından daha fazla kitap okurum... Birçok güzel şiiri ezbere bilirim... Çiçek yerleştirmesini bilirim... İyi giyinirim... Bir de sizi severim, evet beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi."
"Bunun için kederlere gömülüyorum ya," diyordu Rodolphe. "Siz mi?" dedi Emma şaşkınlıkla. “Ama ben çok neşeli olduğunuzu sanıyordum." "Evet, ama görünüşte, çünkü insanlar arasındayken yüzüme alaycı bir maske geçirmesini bilirim; ama kaç kez, ay ışığında bir mezarlık görünce, gidip o uyuyanlara karışmanın daha iyi olup olmadığını düşünmüşümdür." "Ya dostlarınız?" dedi Emma. "Bunu hiç düşünmüyorsunuz?" "Dostlarım mı? Hangi dostlarım? Dostum mu var ki? Kim kulak asar ki bana?"...
Sayfa 169 - Can yayınlarıKitabı okudu
Ama, ufak tefek yeteneklerim de var... Kadınların çoğundan, fazla okumuşluğum var... Birçok şiiri ezbere bilirim... Çiçekleri düzenlemesini bilirim... İyi giyinirim... Sonra, sizi severim, evet beyefendi; belki inanmazsınız ama, sizi çok severim.
Emma şaşkınlıkla: "Siz mi!" dedi."Ama ben çok neşeli olduğunuzu sanıyordum." "Evet, ama görünüşte, çünkü insanlar arasındayken yüzüme alaycı bir maske geçirmesini bilirim.Ama birçok kez ay ışığında bir mezarlık görünce, gidip o uyuyanlara karışmanın daha iyi olup olmadığını düşünmüşümdür."
Reklam
– Dostum, senin sırlarını bana açtığı için ona darılma, dedi. Hem bunu iyi niyetle yaptığına da inan. Analık değil mi ya, oğlunun duygularıyla övünmek istedi. Ama inan dostum, o söylemeseydi bile senin bir kapitalist olduğunu anlayabilirdim. Bütün sırların senin namuslu yüzünde yazılı… Onun kendi “ülkü’sü” var, Tatyana Pavlovna, hani size söylemişim ya. Ben hâlâ cart curt etmeye devam ederek: – Benim namuslu yüzümü bir yana bırakalım, dedim. Çok defa karşınızdaki insanın içindekileri gördüğünüzü bilirim, gerçi bazı hâllerde burnunuzdan ötesini bile görmüyorsunuz. Ama beni en çok şaşırtan şey insanların duygu dünyasına girebilme, onlara yön verme yeteneğiniz. Nasıl yapıyorsunuz bunu, hâlâ da anlayabilmiş değilim. Evet, söylediğiniz gibi, benim bir “ülküm” var. Bunu söylemeniz, eğer bir rastlantı eseriyse, ben yine de doğruyu söylemekten çekinmiyorum. Evet, benim “ülküm” var. Bundan ne korkarım ne de utanırım. – En önemlisi de utanmamaktır. – Ama size hiçbir zaman açmam. – Yani açmaya gerek duymam, demek istiyorsun. İstemez dostum, istemez sen söylemeden de senin ‘ülkü’nün iç yüzünü biliyorum: Herhâlde bu, ıssız bir çöle çekiliyorum gibi bir şey olsa gerek, ...
"Bir şehrin anılarını en iyi mezarlıkların saklıyor!" diye bir bahis açtı ve devam etti: "Şehirlerin tarih boyunca gördüğü düşler işte şu mezar taşlarında tek tek kaydedilmiş duruyor." "Evet Yeye!.. Nakşıgül bunlar arasında bir hatıra olacaksa onun yakınında bulunmayı bahtiyarlık sayar, hemen can vere bilirim." "Senin gibi, benim gibi kaç âşıkın gerçek tarihi bu taşlarda kayıtlıdır bilebilsek!.. Okunacak hiçbir hikâye, hiçbir mesnevi, hiçbir şehir tarihi veya haltercümesi kitabı insanlara şu mezarlar kadar içli, onlar kadar sahici bir hikâye anlatamıyorlar. Bu taşlar hikâyenin ta kendisi gibi duruyor. Baksana, Şahin Ağam, kimisi yatık, kimisi yorgun, kimi kırılmış ve kimi diğeri ne yaslanmış, zamana direnmek istiyorlar."
Sayfa 124Kitabı okudu
TÜTÜNCÜ DÜKKANI hiçbir şey değilim. hiçbir şey de olmayacağım. bir şey olmayı istemem. ancak, dünyanın bütün düşleri var bende. odamın pencereleri,
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.