Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ah, keşke o zaman yaşamış olsaydım! " - budala ve ciddiyetsiz insanların konuşmasıdır bu. Daha çok, c i d d i y e t l e incelenen her tarih parçası karşısında, geçmişin en vaat edilmiş ülkesi bile olsa bu, şöyle bağınlacaktır sonunda: "Sakın yeniden dönmeyelİm oraya! O çağın ruhu, yüz atmosfer yüküyle ezecektir seni, iyisine ve güzeline sevinemeyeceksin, kötüsünü hazmedemeyeceksin." - Bizden sonraki dünya da kesinlikle aynı yargıda bulunacaktır bizim çağımız hakkında: dayanılmazdır, ondaki yaşam yaşanılmaz olmuştur. - Peki herkes kendi çağına dayanır mı? - Evet, üstelik çağının ruhu sadece onun ü z e r i n d e değil, i ç i n d e de olduğu için. Çağın ruhu kendine direnir, kendini taşır.
Sayfa 155
Zalimlik olan fikir
Kadın kim veya konu ne olursa olsun, tepkisi hep aynı: Kadınlar avcı ve hesapçıdır. Kadınlar hakkındaki tavsiyesi de hep aynı: Onları suçla ve cezalandır! Ha evet bir de - onlardan uzak dur!
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
338 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitaba nasıl bir inceleme yazılır bilmiyorum ama çok sevdiğimi söyleyerek başlayabilirim. Prenses Gelin hem yazar hem de önemli bir senarist olan William Goldman tarafından 1973'te yazılmış kitabı ve 1987'de çekilmiş filmiyle aslında oldukça popüler olan bir eser. Ülkemizde ise pek bilinen bir yapıt değil ya da ben denk gelmedim.
Prenses Gelin
Prenses GelinWilliam Goldman · Epsilon Yayınevi · 2023104 okunma
536 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Anlatmak İçin Yaşa Spoili İnceleme
Öncelikle merhaba. Kitap üç farklı bakış açısıyla okuduğunuz ve hepsinin en son ortak bir paydada birleşmesiyle biten bir kitap. Üç farklı perspektif olmasına rağmen gerçekten güzel işlenmişti. Özellikle Danielle'nin bakış açısındaki bazı bölümler ve Victoria'nın her şeye rağmen en sonuna kadar oğlu Evan'ı savunması kızından ayrı kalması kocasından boşanması evet belki gereksiz inat gibi ama gerçekten duyguları düşünceleri vs güzel işlenmişti. Kitabın ilk 250-300 sayfası sizi olaya hızlıca dahil ediyor ve sonrasında tüm düğümler yavaş yavaş çözülmeye başlıyor. Katili kitaptaki bir kırılma noktasından tahmin edilebilir olduğunu ama biraz da ters köşe ettiğini söyleyebilirim. Nasıl olduğunu kitabı okursanız anlarsınız. Bunlar harici gerçekten akan ve güzel bir polisiye. Tavsiye ederim. Ama uzun süre Dedektif D. D.'nin açılımını bekledim fakat geçmiyordu. Diğer kitaplarda geçiyor mu yoksa D. D olarak mı kalıyor bilmiyorum ama umarım adı vardır.
Lisa Gardner
Lisa Gardner
Anlatmak İçin Yaşa
Anlatmak İçin Yaşa
Anlatmak İçin Yaşa
Anlatmak İçin YaşaLisa Gardner · Martı Yayınları · 2021509 okunma
Evet dük," dedi Anne d'Autriche, "benim de bazı önsezilerim, rüyalarım var. Bir keresinde sizin yaralandığınızı gördüm, kanlar içinde yerde yatıyordunuz." "Sol yanda, değil mi, bir bıçak yarası?" diye araya girdi Buckingham. "Evet, aynen öyle, sol tarafta bir bıçakla. Ama dualarımda Tanrı'dan başka kimseye anlatmadığım bu rüyayı nereden biliyorsunuz?" "Daha fazlasını duymak istemiyorum madam, beni seviyorsunuz, bu çok güzel." "Sizi seviyor muyum?" "Evet. Beni sevmeseydiniz, Tanrı size benim gördüğüm rüyayı gönderir miydi? Birbirlerine yürekten bağlı iki insan aynı önsezileri paylaşabilir miydi? Ah! Kraliçem, beni seviyorsunuz, beni ağlatacaksınız!"
·
Puan vermedi
Reel Kafka
Kafka'nın sanırım en realistik (:D) ve en çok bilinen öyküsü ve sanırım tek bitirebildiğim... Bu öyküden etkilenip öykü yazmışlığım bile var. Oldukça sarsıcı ama oldukça tanıdık bir hikaye... Okuduğumda keyifle okumuştum, Şato ya da Dava gibi okumaya çalışırken boğuluyorum gibi bir hissiyat yoktu. Gerçekten bir şeyler anlatıyordu bence. Yani diğer kitaplarda sanki yazar bir şeyler anlatmaya çalışırken kendinden bir şeyleri gizliyor gibi bir his var. Çünkü tek bir vurgu var, bürokrasi yavaş. Evet bunu anlıyoruz, evet hissediyoruz her cümlede her kelimede. Ama öykü akmıyor işte. Bunun yanına katmak isteyeceği ya da katabileceği şeyleri bilerek katmamış ve okuru deli etmek istemiş gibi. Ama bu hikaye öyle değil. Burda varmak istediği noktayı gerçek bir öykünün içerisinde görüyoruz, o yüzden bize hem keyif veriyor hem de düşünmemizi ve sorgulamamızı sağlıyor. Tam bir klasik!
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2016223,5bin okunma
Reklam
Evet, kendini yetiştirmek bir bakımdan iyiydi; insanın bazı şeyleri sıfırdan başarması son derece güçlendirici bir deneyim olabiliyordu.
Sayfa 21
"Evlilik büyük bir şeydir. Her zaman iki kişi olmayı, hep birbirine âşık olmayı gerektirir.Evet,evlilik kutsaldir.Ama...
Sayfa 343Kitabı okudu
Ahlaki bir pusula için dine ihtiyacım yok
Ama siz,” diye karşılık verdi yüzünde ciddi bir endişeyle. "Yalnızca bu inançlarla ve bir anlam olmadan nasıl yaşayabilirsiniz?" İşaret parmağını bana doğru salladı. "İyi düşünün. Sizden daha büyük bir şey olmadığı inancıyla nasıl yaşayabilirsiniz? Size bunun mümkün olmadığını söylüyorum. Bu karanlıkta yaşamak gibidir. Bir hayvan gibi. Her şey yok olacaksa hayatın ne anlamı var ki? Benim dinim, anlam, bilgelik, ahlak, ilahî rahatlık ve bir yaşam tarzı sağlıyor bana." "Bunun akılcı bir karşılık olduğunu düşünmüyorum, Haham. Bu şeyler anlam, bilgelik, ahlak, iyi yaşamak, Tanrı'ya olan inancımıza bağlı değildir. Ve evet, elbette, dinî inançlar kendinizi iyi, rahat, erdemli hissetmenizi sağlar, dinlerin amacı tam olarak budur. Bana nasıl yaşayabildiğimi soruyorsunuz. İyi yaşadığıma inanıyorum. İnsanlar tarafından üretilen ilkeler bana rehberlik ediyor. Doktor olarak ettiğim Hipokrat yeminine inanıyorum ve kendimi başkalarının iyileşmesine ve gelişmesine yardım etmeye adıyorum. Ahlaklı bir hayat yaşıyorum. Etrafımdakilere karşı merhamet duyuyorum. Ailem ve arkadaşlarımla sevgi dolu ilişkiler yaşıyorum. Ahlaki bir pusula için dine ihtiyacım yok."
Sayfa 169Kitabı okudu
"Evet", diyorum. "Kendini yaratmak büyük gurur kaynağıdır ama bir yandan da insanda temelsizlik hissi uyandırır. Pek çok yetenekli göçmen çocuğu tanıdım, kendilerini bataklıkta yetişen zambaklar olarak görüyorlardı - güzel ama derin köklerden yoksun çiçekler."
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.