Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
* Fark ettiniz mi bilmiyorum , en seçkin katillerin neredeyse tamamı hep son derece medeni beyfendiler arasından çıkar. *
Artık durum farklı. Ben iyiyim fark ettiniz mi bilmiyorum ama uzunca bir süredir ben iyiyim. - Ne kadar zaman geçerse geçsin bazı şeyler değişmez.
Sayfa 36 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiç fark ettiniz mi bilmiyorum, tanımadığınız ya da en azından çok da dert etmediğiniz birinin adı bir kez yanınızda anılmaya görsün, bütün detaylar yavaş yavaş o ismin çevresinde öbeklenir, o andan sonra bütün arkadaşlarınız daha önce size hiç bahsetmedikleri bir şeyden onuşur olur. O zaman bu kişinin çok yakınınızda olduğunu keşfedersiniz, fark ettirmeden birçok kez hayatınızdan geçtiğinin ayırdına varırsınız; size anlatılan olaylarla kendi yaşamınızdaki bazı olaylar arasında gerçek bir kesişme, bir ilişki bulursunuz.
"Hiç fark ettiniz mi bilmiyorum ama sevginin birçok yüzü var ve burada hepsine sahibiz. Kardeş sevgisi, hayvan sevgisi, insan sevgisi, aile-çocuk sevgisi, kendine duyulan sevgi."
Fark ettiniz mi bilmem ama bizde yani Rusya'da , daha çok da Petersburg çevrelerinde , birbirlerini çok da yakından tanımayan ama hani derler ya birbirlerine karşılıklı saygı duyan, iki akıllı adam bir araya geldi miydi, bizim şimdi sizinle olduğumuz gibi, yarım saat karşılıklı otururlar ama bir türlü konuşacak konu bulamadan, utana çekine öyle dururlar... Oysa herkesin konuşacak bir konusu vardır, kadınların mesela... Sosyete çevrelerinde de örneğin, üst sınıftan insanlar her zaman konuşma konusu bulurlar... Ama orta sınıftan insanlar, bizim gibiler, çekingen ve suskundurlar... Düşünen insanlardır yani. Bu neden böyle oluyor acaba, azizim? Ortak toplumsal ilgilerimiz mi yok ya da birbirimizi aldatmak istemeyecek kadar dürüst müyüz, bilmiyorum efendim. Ha? Siz ne düşünüyorsunuz?
Sayfa 413Kitabı okudu
Fark ettiniz mi bilmiyorum, en seçkin katillerin neredeyse tamamı hep son derece medeni beyefendiler arasından çıkar.
Reklam
Neyi düşüneceğimizi bilmek nispeten kolaydır, çünkü ta çocukluktan itibaren zihinlerimiz sözcükler, deyimler, yerleşik tavırlar ve önyargılarla şartlandırılır. Yaşlı insanların sabit fikirli olduğunu hiç fark ettiniz mi bilmiyorum. Onlar kalıplaşmış bir balçığa benzerler. Ve bu kalıbı kırmak çok zordur.
İmtihan...
Delikanlının biri bir gün başlamış aşkı aramaya. "Ben âşık olacağım." deyip sokağa çıkınca da insan tak diye âşık olamaz ki kardeşim. Olunmaz. Aşk çıkar gelir. Ve o anda yapabileceğin bir şey de yoktur. O hakikaten aşksa ona "hayır" deme şansın yoktur. Değilse senin herhangi bir "evet" deyişinle onu aşka çevirme
Bilmiyorum siz hiç fark ettiniz mi Efendim, ama bazı kimseler, kendileri gibi ölümlü olan hemcinslerinin felaketinden zevk duyuyor, hele bir de o ölümlü hemcinslerinin bir günah işlemiş olduğuna inanıyorlarsa, iştahlarını daha çok kabartıyor bu. Oysa Kitab-ı Mukaddes'te de söylendiği gibi, hangimiz günahkar değiliz ki? Şahsen, başkalarının acılarından böyle zevk duymak utanç verirdi bana.
Sayfa 481
İnancın kaçınılmaz olarak şiddeti körüklediğini fark ettiniz mi bilmiyorum… Ve giderek şiddet arttıkça inanç kaybolur; artık Tanrı sayesinde hiç kimse hiçbir şeye inanmaz olur.
Sayfa 27 - Omega
Reklam
“Şimdi benim şerefimi kirlettin” dedi. Herkesten önce önce annesi rezil etti. Köyde Mari’nin döndüğü duyulunca, herkes onu görmeye koştu, bütün köy halkı kocakarının kulübesinde toplanmıştı. Yaşlılar, çocuklar, kadınlar, kızlar, hepsi de görmeye can atan, aceleci bir kalabalık hâlinde toplanmışlardı. Mari aç, perişan bir hâlde yerde, kocakarının
Fark ettiniz mi bilmiyorum, en seçkin katillerin neredeyse tamamı hep son derece medeni beyefendiler arasından çıkar.
Sayfa 33 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İç gözlem yaptığınızda, kendinizi değiştirmek için içinize bak­tığınızda, her zaman bir depresyon dalgası olduğunu fark ettiniz mi bilmiyorum. Daima savaşmanız gereken bir değişken dalga vardır; o ruh halini yenmek için kendinizi yeniden incelemeniz gerekir. İç gözlem, olanı kendisi olmayan bir şeye dönüştürme yöntemi olduğundan, içinde kurtuluş olmayan bir süreçtir. Açık­çası, iç gözlem yaptığımızda, o tuhaf eyleme giriştiğimizde olan tamamen budur. Bu eylemde daima biriken bir süreç, ‘Ben’in de­ğiştirmek amacıyla bir şeyi incelemesi vardır. Onun için her za­man ikili bir çatışma ve o nedenle de düş kırıklığı vardır. Hiçbir zaman bir çıkış, bir boşalma yoktur ve o düş kırklığının sonucun­ da da depresyon vardır.
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.