Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dilenci Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Hepimiz böyleyiz işte, diye düşünüyordu, birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz.
Sayfa 39 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Dilenci
Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim. Victor Hugo
Birbirimizden pek farkımız yok.Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi.O yitirdiğimizin ne iyi,ne eşsiz bir insan olduğunu,ne büyük iyilikler yaptığını ancak o son demde anlıyoruz
Victor Hugo
Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Konstantiniyye Oteli
Gazeteci Arif Tozan kül yutmuyor “Yarınki köşe yazımda bu daveti anlatmalı mıyım acaba? Bilemiyorum ki. Eskiden böyle yazıları zevkle okuyordu millet ama şimdi bir öfke modası başladı. Kıyak yemek, kıyak gezi, kıyak uçak bileti diyerek her şeye kızıyor okurlar. Belki de kendilerinin çektiği sıkıntılar artarken, gazetecilerin hayatın
Sayfa 251 - 27 numaralı masadaki insanlara dair - Gazeteci Arif Tozan kül yutmuyor!Kitabı okudu
Reklam
"Hepimiz böyleyiz işte, birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o malum son demde anıyoruz."
Victor Hugo
DİLENCİ Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
''Beceremedik... Batırdık... O'nu çocuklarımıza anlatırken, asıl biz ezbere eğitim vererek öğrettik O'nun hayatını... Öğretmenimizi anlayamadık. Öğretmen gözüyle, bir eğitimci gözüyle bakamadık. O'na olan sevgimiz gözümüzü kör etti. Ezberledik O'nu sadece... Bir ezber, başka bir ezberin oluşmasına yol açtı. Bizim için bunca yaptıklarından sonra, işte O'na teşekkürümüz! Bize emanet etti ama sahip çıkamadık... İçi boş bir sevgiydi sadece yaşadığımız. Bir kitap gibiydi oysa O'nu sevmek. Biz sadece kapağının ışıltısında kaldık. İçinde yazanları ne okuduk ne anladık... Biz de çarpım tablosu ezberlemiş çocuk gibiyiz... Birbirimizden farkımız yok... Yaşadığımız ne varsa, yaşamaktan korktuğumuz ne varsa, beğenmediğiniz, eleştirdiğiniz ne varsa; hepsi sizin eseriniz. En çok O'nu sevenlerin eseri... O'nu anlamayanların, O'nu ezberleyenlerin eseri... Bizim eserimiz...''
Sayfa 232Kitabı okudu
Tanabay yürürken sarı yorga ile ilgili uzak geçmişi, olayları, arkadaşlarını bir bir hatırlıyordu: "Hepimiz böyleyiz işte." diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz.
Sayfa 39 - Ötüken Yayıncılık
Reklam
"Hepimiz böyleyiz işte." diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, anca o son demde anlıyoruz.
Sayfa 38 - ÖtükenKitabı okudu
Dilenci
Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan.İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin.Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim... "Victor hugo"
Sen, her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden. Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse, Ötekinden isteyeceksin. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim, Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim. VİCTOR HUGO
977 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.