Bir inşaatçı kafası
Turizmin gelişmesi uğruna, haritada yeri bile görünmeyen, kuş uçmaz kervan geçmez ufa­cık bir köyün yamacındaki s.......k ağaçlar kesiliverse ne sa­kıncası olur, kim aldırış ederdi? Tam tersine; inşa edilecek o küçük otel, çevreyi daha bir hareketlendirir, oraların tanıtımına katkıda bulunurdu. Boşuna mı işletme okumuştum? Bun­ları biliyor olmalıydım. Hem şu zeytin düşkünlüğü, zeytinyağı saçmalığı da neydi? Memlekette mısırözü yağı varken, hele de mis gibi margarin dururken, başka bir yağ bunların yerini tutar mıydı? Hadi o cahil cühela takımı televizyon, gazete nedir bil­mez, bilse de ilgilenmez, ilgilense de anlamazdı; ben reklamları hiç mi takip etmiyordum? Favori türküsü -düğününde tam üç kere üst üste çaldırdığı- “Zeytinyağlı yiyemem aman” olan bir adamın, zeytinmiş, basmaymış, köylüymüş, toprakmış, ağaç­mış hiç işi olmazdı.
İlahî,sen Rabbimsin,bense kulunum. Sen yaratansın,ben yaratılanım. Sen rızk verensin,ben rızıklananım. Sen sahip olansın,ben ait olanım. Sen Azîz olansın,ben zelil olanım. Sen zenginsin,ben fakirim. Sen dirisin,ben ölüyüm. Sen Bakî’sin,ben fâniyim. Sen Kerim’sin ben fakirim. Sen affedicisin,ben günahkarım. Sen kuvvetlisin,ben zayıfım. Cömert sensin,ben dilenciyim. Sen dualara cevap verensin,ben yalvaranım Sen şifa verensin;ben hastalananım. (Veysel Karani Hazretlerinin Münacâtı)
Reklam
her zaman en favori 3 şiirimdensin
Gelir bir dalgın cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı. Uzanır ağladığım yanıma. Danyal yalvaç için. Aşağıda bir kör kadın. Hısım. Sayıklar bir dilde bilmediğim. Göğsünde ağır bir kelebek. İçinde kırık çekmeceler. İçer içki Üzünç Teyze tavanarasında. İşler gergef. İnsancıl okullardan kovgun. Geçer sokaktan bakışsız bir Kedi Kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. Kanatları sığmamış. Bağırır Eskici Dede. Bir korsan gemisi! girmiş körfeze.
Sayfa 47 - YKY, Doğan Kardeş Serisi, Beyoğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Favori guy Ömer'in sorusuna cevaptır aslında birinci paragraf ;)
Sumerliler kadınları bir tarlaya benzetmişler. Aynı deyim hem Tevrat, hem Kur'an'da var. Kur'an'da "kadınlarınız sizin için bir tarladır, tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın" yazılı (Bakara Suresi, ayet 223). Bunu müfessirler çeşitli şekilde tefsir etmişler. (Bkz. Turan Dursun, Din Bu 3, İstanbul, 1991, s.28, 28.) Bu tefsirlerde, bir kadınla nasıl cinsel ilişkiye girileceği müstehcen bir şekilde açıklanmaktadır. Sumerliler, dünyadaki bütün olayların ve Tanrıların isteklerinin gökte yıldızlarla yazılı olduğuna inanırlardı. Kur'an'da aynı inanış "Levh-i Mahfuz" olarak sürüyor.
Sayfa 24 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İlk cümleden favori kitabım oldun <3
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete
“ Beni çok iyi tanıdığını düşünmeye başlıyorum, Hawkins. “ “ Elbette seni çok iyi tanıyorum, Anastasia. Sen benim favori konumsun. “ <3
Reklam
49 öğeden 711 ile 49 arasındakiler gösteriliyor.