Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pufff
Dünya nüfusunun %52'si kadın, fakat iktidarlı ve prestijli mevkilerin çoğu erkeklere ait. .... Yükseldikçe daha az kadınla karşılaşırsınız.
"Ona de ki: Sen palm yağını seviyorsun ama bazı insanlar sevmiyor. Sana diyecek ki : Neden? Ona de ki: Bilmiyorum. Dünya böyle işte."
Reklam
Tanınmak, onaylanmak, doğrulanmak ya da –teşhircilikten ziyade röntgenciliğe yatkınsak- kateksi ve fetiş nesneleri bulmak için dahil olduğumuz ölçüde, sosyal medya doğası itibarıyla libidinaldir. Tumblr ve türevleri, çıplak insan resimleri aramıyor olsak bile yemek-pornosu, sanat-pornosu, mimari-pornosu, veri-pornosu, araba-pornosu, doğa-pornosu
Sayfa 84 - 85-86 - PdfKitabı okudu
Arka Kapaktan
Hayatı inançlarına sıkıca tutunmaktan ibaret bir kadın, küçük Jeanette'ı evlatlık aldığında çok mutlu olur. Bu mutluluğun sebebi, etrafı ne kadar kalabalık görünse de daima yalnız geçirdiği, örselenmiş hayatına taze bir soluk geleceğinden değil, kendi gibi misyoner bir kadın daha yetiştirebilme umududur. Başlarda her şey planladığı gibi gider; küçük kız, annesini ve dolayısıyla Tanrı'yı memnun etmek için elinden geleni yapmaktadır. Ama sonra cemresi yeni düşmüş bahar toprağında beliren o ilk, mucizevi, hem kırılgan hem de güçlü filiz gibi bir soru bitiverir kızın aklında: Bu ben miyim gerçekten? Dünya edebiyatının en güçlü feminist seslerinden biri olan Winterson, yarı otobiyografik, yarı fantastik bu romanıyla, ısrarla anlamak istemediğimiz en temel meselelerden birine doyurucu bir son çiziyor: En nihayetinde insan, yakınındakilerin beklentilerini de görmezden gelir ve "her şeye rağmen" kendini istediği biçimde inşa eder. Doğuştan getirdiği sevilme ve kabul görme arzularını hiçe sayacak kadar cesur da olabilir üstelik. Doğrusu, bu kendine inanan herkesin severek ödeyeceği bir bedeldir. Dolayısıyla, evet, tek meyve portakal değildir
Kafka Kitap
Feminist Yaklaşın
Kimsenin kimseye hükmetmediği bir dünyada yaşadığımızı düşünün. Kadınlarla erkeklerin birbirine benzemediği ve hatta daima eşit de olmadığı; ama ilişkilerimizi şekillendiren yaşam felsefesinin karşılıklılık esası üzerine inşa edildiği bir dünyada yaşadığımızı düşünün. Herbirimizin kendimiz olabildiğimiz bir dünyada, barış ve olanaklar dünyasında yaşadığımızı düşünün. Feminist Devrim tek başma böyle bir dünya yaratmaz; ırkçılığı, sınıf elitizmini ve emperyalizmi de sona erdirmemiz gerekir. Fakat feminizm, kendini tümüyle gerçek- leştirmiş kadm ve erkekler olarak özlediğimiz toplumu yaratabilmemizi mümkün kılacaktır, özgürlük ve adalet hayallerimizi gerçekleştirebileceğimiz, hepimizin "eşit yaratıldığımız" hakikatini hayata geçirebileceğimiz bir toplumda hep beraber yaşayabilmemizi sağlayacaktır.Yaklaşın. Feminizmin yaşamınıza, hepimizin yaşamına nasıl dokunup bu yaşamları nasıl değiştirebileceğini görün. Yaklaşın ve feminist hareketin derdinin ne olduğunu kendi gözlerinizle görün. Yaklaşın, şunu göreceksiniz: Feminizm herkes içindir
Sayfa 11 - bgst yayınları
Feminist Yaklaşın
Bir grup olarak ataerkinin sefasını en çok sürenler, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu ve bize hükmetmeleri gerektiği varsayımını faydasını en çok erkekler görmüştür ve bugün böyledir. Fakat bu sefanın bir de bedeli olagelmiştir. Erkekler, ataerkinin nimetleri karşılığında kadınlara hükmetmekle^ ataerkinin zarar görmemesi için gerekirse şiddet kullanarak bizleri sömürmek ve bastırmakla "yükümlüdürler". Oysa erkeklerin büvûk. çoğunluğu için ataerkil erkek olmak zordur. Çoğu, kadınlar karşısında duyulan nefret ve korkudan, kadınlara uygulanan şiddetten rahatsız olur. Hatta bu durum, söz konusu şiddeti devam ettirenler İçin de geçerlidir, Fakat bir yandan da ataerkinin nimetlerinden vazgeçmekten korkarlar. Ataerki değişirse, avuçlarının içi gibi bildikleri bu dünya ne hale gelir, hiçbir fikirleri yoktur. Dolayısıyla, hem aklen hemde kalben yanlış olduğunu bilseler de, erkek tahakkümünü pasif bir şekilde desteklemek işlerine gelir. Erkekler, sürekli, feministlerin ne istediğini bilmiyoruz diyorlar bana. Onlara inanıyorum. Değişebileceklerine ve olgunlaşabileceklerine de inanıyorum. Üstelik feminizm hakkında ne kadar çok şey öğrenirlerse o kadar korkmazlar feminizmden; çünkü feminist hareket, erkekler için de ataerkinin köleliğinden kurtuluş umudunu barındırı
Sayfa 8 - bgst yayınları
Reklam
Dünya yaratmak demek, her şeyin başka türlü gelişebileceği mekanları hem hayal etme hem de yaratma süreci demektir. Bir yaşam biçimi olarak kadınların arkadaşlığını kuvveden fiile geçirmek bence bir dünya yaratma eylemidir.
Kimsenin kimseye hükmetmediği bir dünyada yaşadığımızı düşünün. Kadınlarla erkeklerin birbirine benzemediği ve hatta daima eşit de olmadığı, ama ilişkilerimizi şekillendiren yaşam felsefesinin karşılıklılık esası üzerine inşa edildiği bir dünya düşünün... Feminist devrim tek başına böyle bir dünya yaratmaz; ırkçılığı, sınıf elitizmini ve emperyalizmi de sona erdirmek gerekir.
...Hafif feminizmin daha tehlikeli iddialarından biri, erkeklerin doğası gereği daha üstün olduğu; ama kadınlara iyi davranması gerektiği yönündeki düşüncedir. Hayır, hayır, hayır! Kadınların iyiliğini gözetmek için, erkeklerin cömertliğinden daha fazlası gerek.
Yemek pişirme bilgisi, bir vajinaya doğumdan önce yüklenen bir özellik değil ki! Yemek pişirmek öğrenilen bir şey. Yemek pişirmek ve genel olarak ev işleri, hem kadınlar hem erkekler için elzem bir beceri.
Reklam
Hiçbir şeyin yanlış olmadığı ve hiçbir mücadelenin yaşanmadığı bir dünya insan varlığını zorlamaz ve bu nedenle pek tatmin edici değildir.
Sayfa 63 - İthaki gül varlı karaarslan 1.baskıKitabı okudu
Alfonsina Storni
29 Mayıs 1892 yılında, İsviçre'nin Capriasca kasabasında, İtalyan-İsviçreli bir anne babadan dünyaya geldi. Aile 1896 yılında Arjantin'e taşınıp bira üreticiliğine başladı. 1900 yılında işlerin kötü gitmesi nedeniyle baba bunalıma girdi ve kendini alkole verdi. Storni 12 yaşında çalışma hayatına atılmak zorunda kaldı. Bir fabrikaya
Medakitap Yayınları, Ankara, 2016.Kitabı okudu
Olağanüstü düzeyde yakıcı bir konu
Téson, devletlerin ancak insan haklarına saygı gösterdikleri ölçüde meşru olduklarını ve bunun da bireysel özerklik ilkesine dayandığını iddia eden açık bir paternalist Avrupa merkezci argüman ileri sürerek başlar. Böyle bir ilkenin Batı dışında var olmadığı iddiası göz önüne alındığında, insani müdahale argümanları Batı medeniyetinin alanını dünya çapında genişletmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Onun ifadesiyle: “İnsani müdahale, siyasi zorlama sürekliliğindeki siyasi özgürlük kuantumunu, bu sürekliliğin Kantçı merkezine... aşırı düzen eksikliğinden (anarşi) ve ... hükûmetin bireysel özgürlüğü bastırmasından (tiranlık) uzaklaştırmaya yardımcı olacak bir araçtır”. Ya da liberal kozmopolit feminist akademisyen Martha Nussbaum'un Doğulu kadınları baskıcı ataerkil toplumlarından çıkarma ihtiyacından bahsederken ifade ettiği gibi "herkesin söyleyeceklerimizden hoşlanacağı bir zamanı beklemektense emperyalizm suçlamalarını göze almayı tercih ederiz". Özünde, bu vizyona göre, bireysel özerklik normuna saygı duymayan ve bu normu savunmayan tüm Batılı olmayan toplumlar, Batılı liberal neo emperyal müdahale ve kültürel dönüşüm için “olgunlaşmıştır".
Sayfa 300 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Yine de, çocukları daha farklı yetiştirmek, hem kadınlar hem erkekler için daha adil bir dünya yaratmak konusunda dürüstçe konuşmamızın etik bir ödev olduğu görüşündeyim.
Sayfa 12 - Doğan Kitap 1.baskı Şubat 2019, Çevirmen : Begüm KovulmazKitabı okuyacak
330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.