Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

lavinta

lavinta
@ferrab
Öyle bir eser ki, hakkında ne söylesem eksik kalır.” DM atmayın ilişkim var
öğrenci
slopya
10 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Vakit tamam seni terk ediyorum Bütün alışkanlıklardan öteye Yorumsuz bir hayatı seçiyorum Doymadım inan kanmadım sevgiye. Korkulu geceleri sayar gibi Birdenbire bir yıldız kayar gibi Ellerim kurtulacak ellerinden
Reklam
Yani, hepinize minnettarım ama kendi hayatımı yaşamam gerekiyor.
Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben sana rehber değil ancak yoldaş olabilirdim fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.
Ben Hep Senin Yanındaydım’ aynı kadın için birbiriyle yarışan iki dostun, bir beyaz yakalının katıldığı zoraki doğum günü kutlamasının, Bodrum’da büyük bir yıkımın ardından bir bohemin yaşamının üzerine sıcak hikâyelerden oluşuyor.
Reklam
Ben Hep Senin Yanındaydım. masallara daldım… Azıcık da başkaları okusun:
Öyle bir güneş oldun ki; sana bakmak kabul etmek oluyor hiç bir şeyi görmemeyi seni sevmek inanmak oluyor cennete, cennete derken güzellikte sana yaklaşabilecek tek şeye...
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz ''Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz''. Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz ..........
İki aşkım var bu dünyada. Biri günde beş vakit, biri ömrümde tek vakit...
Yar, Haram olsun bu sevdayı yarım bırakırsak eğer, Haram olsun nefesin yanımda değilken atan bu kalp, Haram olsun binlerce gözlerin dolu karanlık geceler, Haram olsun yıllanan gözyaşlarıma... Vav oldum, Elif gibi sevdim, Yazmayı bıraktım şiir yaşar oldum...
Reklam
Cezayir’de, tesadüfen bir Arap’ı öldüren Fransız, Mersault, kendisini ölüme götüren olayları kayıtsız şekilde izlemektedir. Her şey, kendiliğinden olup bitmekte, Meursault, topluma, kendine, adım adım yaklaşan ölüme, hayata, dünyaya ve eylemlerine yabancılaşmış ve kayıtsız kalmıştır.
Şimdi soruyorum Yar; Hatrına düşmem için illa nefesinden mi geçmem gerekecek?
Ah be yar yakınken uzak olmak yoktur bizden. Yakından da yakın vardır. Bir dua anı kadar. Bir secde hali kadar. Ellerini kaldırırsın şehirler ötesinden yarin eline değer. Hele ki Aşk Sübhane rabbiye'l - a'la" deyip alna deyince kalır mı perde, kalır mı uzaklık?