"Fezkürûnî ezkürküm” âyetinden, İman oldu Hakk Teâlâ taatinden, Geçmek gerek bu nefsin rahatından, Seherlerde kalkıp taat eyleyesim gelir. Zâhidlere zühd, amel ve takvâ gerek, Riyâzetli âşıklara fetva gerek, O tarikat er olana dâvâ gerek, Seherlerde kalkıp taat eyleyesim gelir. Temizler gönül pasını "Hû-Hû" zikri, Âşıkların gece-gündüz "Hû" muradı, Kul Hoca Ahmed "Hû-Hû" diye can veresi Seherlerde kalkıp taat eyleyesim gelir.
Çünkü fetva umum içindir; halk için… Ve hepimiz içindeyiz o halkın… Takvâ ise husus için… Yani yalnızız orada…
Sayfa 177 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hüküm, bilene aittir. Kişi bütün âyetleri ve hadisleri bilse bile bu onu “fakih” yapmaz. Çünkü sadece bu bilgilerle dinin özünü kavramış sayılmaz. Ayrıca insanın bilmediği, kuşatamadığı bir sahada hüküm vermesi çok yanlıştır. Zira âlimlerin bu gibi konularda birbirinden farklı görüşleri olabilir. O zaman hangisini, hangi kritere göre tercih edecek? Gördüğünüz gibi her ilim gibi fıkıh da usule, usul de Hakk'a ve O'nun resülüne takva derecesinde bağlanmaya dayanıyor. Bu açıdan bakarsak fetva, hukuku oluşturan bir unsurdur ama ondan çok ötededir. İnsanın Allah ile olan irtibatını gösteren bir şeydir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Takva; bâtıni ilmin bir semeresidir, yoksa fetvâ ve hükümlerin değil.
226 syf.
·
Puan vermedi
"Bu eser İdeolocya Örgüsü'ne bağlı olarak benim en başa alınması gereken verimlerimden biri .." Bu cümle ile başlamış Necip Fâzıl kitaba. Aslında bir kitap olarak kaleme alınmamış metin. Ramazan ayında teravih namazı ile sahur arasında verdiği birkaç konferansın ses kayıtlarının kitaplaştırılmış hali. Ama kitaba büyük önem atfetmiş kendisi. Batıyı anlatırken aklın sınırlarına özellikle vurgu yapmış. Tasavvufu anlatırken kendi ifadesiyle incelmiş. İtiraf edeyim, kitabı okurken böyle bir konuşmayı Dücane Cündioğlundan dinlemeyi çok istediğimi hissettim. Doğunun ruhu ile batının aklını mukayeseli olarak ele alabilecek ender şahsiyetlerden biri olarak görüyorum çünkü Dücane Hocayı. Necip Fazıl'daki mukayese doğunun üstünlüğü üzerine yoğunlaşmış ve sanki sığ kalmış. Şahıslar ve fikirler bağlamında dogu-batı mukayesesine değinmemiş Necip Fâzıl. Ama konuya giriş bağlamında elbette kıymetli bir eser kesinlikle. (Her iki alanda da vukufiyetim olduğu iddiasında değilim.) Birkaç alıntı paylaşmak istiyorum. Cidden etkilendiğimi gururla ifade edeyim. "Zevken idrak. Anlamadan anlamak." "Ne ki O zannesersin, O'na perdedir." "Fetva ile takvayı ayırmak lazım. Fetva umum içindir, takva husus için. Yani yalnızız orada." "Sahabeyi görseydiniz onlara deli derdiniz, onlar sizi görseydi size müslüman demezlerdi." "Tasavvuf nedir? İçtima ile zikr, istima ile vecd, ittiba ile amel...(Cüneyd-i Bağdadî)"
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Batı Tefekkürü ve İslam TasavvufuNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 19991,842 okunma
Şu hedefleri yerine getirsem, getirsek yeter
youtu.be/FMXTcreZrDg HUCURAT SÜRESİNDEN  HEDEFLER!!!  1-) Hüküm, ibadet, fetva ve insani vazifeler hiçbirinde Allah Rasulü(sas) in hayatına bakmadan kararlar alma! 
Reklam
77 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.