"Tara Westover'ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu."
Kitabın arka kapağında tanıtım için verilen ilk cümleler bunlar. Tara'nın bir kimliği ve sınıfı oldu. O babasının sapkın inancından kendisini sıyırdı. Tara başardı. Tara kendisi için en iyi olanı başardı. Bu kitap kesinlikle okunmalı, benim tavsiyem bu yöndedir. İnsanın umudunu kamçılar nitelikte bir şaheser bana göre. Kimi zaman o kadar içinde hissettim ki kendimi olanlar karşısında tepkilerimin dozunu pek tutturamadım. Bazen şok oldum bazen de heyecanla, öfkeyle, hayretle arkadaşıma anlatırken buldum kendimi. İşin kötü hissettiren tarafı da anlatılan acıların gerçek oluşuydu. Bu hikâyeden benim adıma çıkarılacak en iyi ders ise '' Her şeye rağmen umudunu yitirme.'' oldu.