Galen'e dönecek olursak yaptigi ilk gözlem sonucu,
beynin oldukça yumusak bir doku oldugunu, beyincigin ise biraz daha sert bir yapiya sahip oldugunu görmüs oldu. Sırf bu basit gözlemden yola çıkarak yumuşak yapısından dolayi beynin duyularla ilgili olabilecegini öne sürmüstü. Ayrica beyincigin bir miktar daha sert olmasi nedeniyle daha çok kaslar ile ilgili olabilecegini düşünmüştü. Belki size çok komik bir açiklama gibi gelebilir ama Galen' in sadece bir dokunuşla yaptigi bu ilginç tespit su anki bilgilerimizden çok da uzak degildir.
Galen; gladyatörlere yaptığı ameliyatlardan edindiği deneyimlerden ve hayvan kadavraları üzerinde yaptığı incelemelerden yola çıkarak, 16 ciltlik bir çalışma yayınlamışr. Yaşadığı tarihte önemli gelişmelerin kaynağı olan Galen’in, bin yılı aşkın süre rakipsiz kaldığı ifade edilmektedir. Günümüz p doktorunun sahip olduğu güç ve iktidarın sembolü ise Asklepios'tur.
Sağlık Sosyolojisi, Ataaof
Demis ki " Sana hükmeden düşünceni duymak isterim..."
Bak galen sen😝
Len dayı sen heç güneşin böğründe haşgeş(haşhaş) gırdın mı?
Gara lastiğin içinde ot yoldun mu?
Camiz gaymaklarının gücü adına sus habi😋😋
Bergamalı Yunan hekim ve yazar Galen (129-216) yüzyıllar boyunca tıp eğitiminin temelini oluşturacak bir eserler bütünü meydana getirdi. Anadolu'da Bergama'da doğdu, Smyrna'da (günümüz İzmir'i) ve antik dünyada tip bilgisinin merkezi olan iskenderiye'de eğitim gördü. 162'de Roma'ya yerleşti ve kısa süre sonra Marcus Aurelius ve Septimius Severus dâhil olmak üzere Roma imparatorlarına hekimlik yaptı. Tipi teorilerini köpek, koyun, domuz gibi hayvanları parçalayarak yaptığı incelemelerine ve vücut hakkındaki önceki bilgilere dayandırdı. Galen arterler ile damarlar arasındaki farkı ve aynı zamanda arterlerin daha önceden düşünüldüğü gibi hava değil, kan taşıdığını belirledi. Beşinci ve altıncı yüzyılda İskenderiye'de öğretilen üç yüz eser meydana getirdi.
Serkan Karaismailoğlu’ nun ilk okuduğum romanı Pia Mater. Yazarı okumaya böyle güzel bir kitapla başladığım için çok memnunum.
Pia Mater, aşkın, bilimin, maceranın harika bir kurguyla harmanlandığı nöro-roman.
Yazar romanda hislerimizin, tepkilerimizin, davranışlarımızın altında yatan bilimsel, beyinsel gerçekleri bize aktarıyor. Hem de
İslam dünyası ilmi Eski Yunan'dan (Aristo, Sokrat, Galen vs...) almıştır. İslam uygarlığı diye bilinen gelişmeyi sağlayan temel kaynak Kuran değil, Eski Yunan bilginlerinin ortaya koydukları bilimsel verilerdir.Bunun böyle olduğunu İslam bilginleri açıkça belirtmişlerdir.Hıristiyanlığın gelişiyle Ortaçağ karanlıklarına gömülen Batı dünyası İslam aracılığı ile eski Yunan kaynaklarına kavuşmuş ve akılcılığa yönelmek suretiyle uygarlık yaratmıştır.
“Paracelsus Isviçreli doktor ve kimyager. 16. yüzylin önemli bilim insanlarından ve modern tıbbın kurucularından biri olduğu kabul edilir. Paracelsus, günün tedavi şekline, otoritelerin tıbbi kuramlarına karşı çıkmış ve bunun sonucunda, biraz da çılgın tavırlarıyla, bir tür sembole dönüşmüştür. Onun, geçmişle olan savaşının en somut şekli, ögrencilerin yaktığı geleneksel ateşte herkesin gözü önünde İbn-i Sina, Hipokrates ve Galen gibi otoritelerin kitaplarını yakmasıdır.”