Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Aklım baliğ olduğundan beri, bu dünyada ne aradığımı kendi kendime sorar dururum. Günler, iyi, kötü mütedeyyin bir elde, tespih taneleri gibi sıralanıp sayıldılar işte; çoğu gitti azı kaldı... Bazen, onları sayarken uykuya daldığım da oluyor. Silkinip uyandığımda, hayatımın nasıl geçtiğini fark etmediğimi anlıyorum. Galiba hayat da beni fark etmiyor. Eskiden, insanın bütün gayreti bunun için midir diye merak ederdim. Yani, hayat bizi fark etsin diye mi yaşıyoruz? Hayat dediğim, iki çocuk bir kadın... Şimdi arkamda, geçen günlerin, dakikaların ekip biçtiği tarumar bir bahçe duruyor. O bahçe yeniden yeşillenir mi? Sadece bana ait bir zamanın sahibi olabilir miyim? Serbest olabilir miyim?
Sayfa 91 - Sia KitapKitabı okudu
Reklam
Herkesleşme?
Düşünüyorum da tamamı filtreli, birbirinin aynısı milyonlarca yüz, selfie'ler kim için ne kadar değerli olabilir? Bu çoklukta, bu aynılıkta. Kaydedilen keşifler bile sıradanlaşmışken yeni açılan falanca bir kafede hemen ertesi gün kaydedilen "herkesle aynı" onlarca kare poz. Bana öyle geliyor ki sanki bunlar gerçek bir keşif değil de belki ezbere bir yaşamın dijital izleri ve demeye dilimiz varırsa da sadece "dijital kayıtlar" . İşte böyle bir iş yaparken kendi zamanının içindeki aynılığa daha da yabancılaşıyor insan. Bu yüzden her koleksiyoner, antikacı belli bir ölçekte yalnızdır, yalnızlaşmıştır. Aynılaşmayı, aynılığı çoğaltmayı anlamak istemez. Düşünüyorum da insan doğası gereği yaşama dair küçük mutluluklar veren, onu farklı kılan keşfini detaylıca paylaşmak istemez,hobisini , kaynaklarını,gittiği yerlerin adını çoğunluğa açmayı dilemez. Çünkü aynılaşır ,benzer. Diğer yandan da hiçbir çaba olmadan başkasının keşfini deneyimlemek de gerçek haz vermez. Fakat galiba bunun unutulduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Sayfa 31 - Oya Başkaya/Merhaba Hocam Sizi 1930'da Bekliyorum
Neden mutlu değiliz?
Bir insanın huzuru ve mutluluğu, kendi içinde bir düzen kurmasına bağlıdır. Pek çok kimse, iç dünyalarında bir nizam, bir düzen kuramadıkları için sıkıntılı, bunalımlı, stresli oluyorlar. Yunus ne güzel söylemiş: “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.” diye. Huzur, içte sağlanan bir dengenin mey­vesidir. Dünya bir mukayese âlemidir, imkân
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Aklim baliğ olduğundan beri, bu dünyada ne aradığımı kendi kendime sorar dururum. Günler, iyi kötü, mütedeyyin bir elde, tespih taneleri gibi sıralanıp sayıldılar işte; çoğu gitti azı kaldı... Bazen, onları sayarken uykuya daldığım da oluyor. Silkinip uyandığımda, hayatımın nasıl geçtiğini fark etmediğimi anlıyorum. Galiba hayat da beni fark etmiyor. Eskiden, insanın bütün gayreti bunun için midir diye merak ederdim. Yani, hayat bizi fark etsin diye mi yaşıyoruz? Hayat dediğim, iki çocuk bir kadın... Şimdi arkamda, geçen günlerin, dakikaların ekip biçtiği tarumar bir bahçe duruyor. O bahçe yeniden yeşillenir mi? Sadece bana ait bir zamanın sahibi olabilir miyim? Serbest olabilir miyim?
Reklam
Aklım baliğ olduğundan beri, bu dünyada ne aradığımı kendi kendime sorar dururum. Günler, iyi kötü, mütedeyyin bir elde, tespih taneleri gibi sıralanıp sayıldılar işte; çoğu gitti azı kaldı... Bazen, onları sayarken uykuya daldığım da oluyor. Silkinip uyan­dığımda, hayatımın nasıl geçtiğini fark etmediğimi anlıyorum. Galiba hayat da beni fark etmiyor. Eskiden, insanın bütün gayreti bunun için midir diye merak ederdim. Yani, hayat bizi fark etsin diye mi yaşıyoruz? Hayat dediğim, iki çocuk bir kadın... Şimdi ar­kamda, geçen günlerin, dakikaların ekip biçtiği tarumar bir bahçe duruyor. O bahçe yeniden yeşillenir mi? Sadece bana ait bir zama­nın sahibi olabilir miyim? Serbest olabilir miyim?
BEŞ PORTAKAL ÇEKİRDEĞİ 82-90 yılları arası Sherlock Holmes vakalarıyla ilgili aldığım notlara bakınca, o denli çok sayıda garip ve ilginç olaylar olduğunu görüyorum ki aralarından birini seçmekte zorlanıyorum. Bazıları gazetelerde yayımlandı, bazıları ise hiç gün ışığı görmedi. Benim amacım da bu ikincileri anlatmak. Kimi vakalar, Holmes'un
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,