Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Reklam
HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER DOĞUM YERİ VE YILI Hamdullah Suphi, İstanbul Aksaray'da Horhor'daki Abdüllatif Suphi Paşa Konağı'nda doğmuştur. Bu konak onun ölümünden sonra İstanbul Üniversitesi tarafından satın alınarak, muhafaza altına alınmıştır. Doğum tarihi ile ilgili olarak muhtelif tarihler 1884, 1885 ve 1886 yılları
II. DÜNYA SAVAŞI'NDA TÜRK BASINI Turancılar-Nazi ilişkisi birçoklarının sık sık çiğnedikleri çürük sakızdan öteye geçmemektir. 3 Mayıs kahramanlarının gerçek isimleriyle görüldükleri bir roman bile yazılmıştır. 1931 tarihli Matbuat Kanununun 50. maddesine göre "Memleketin umumi siyasetine dokunacak neşriyattan dolayı" Bakanlar
Hikmet Tanyu, Türkçülük Davası ve Türkiye'de İşkenceler, Kayseri 1950, s. 13-14, Ankara Altınışık Yayınları, Nu:8.
Türk Edebiyatında, Akif kadar, hayatı şiire ve şiiri hayata sokmuş şair yoktur. Yalnız, bu hayat, merkez olarak alınmamış, o çağdaki Türkiye şartları içinde ve belli bir ışık altında müşahede edilmiştir. Yani hayat, kendi başına bir gerçek olarak alınıp metafizik kürenin dikenli noktalarına dokunmadan tut da, realitenin içindeki eriyişe kadar
TUHAF GÜNLER / 2002
"12 Eylül öncesinden miras kalan sosyolojik anlayışın yeni bir tezahürü de medya çağında kamuoyu oluşturma anlayışıdır. Artık gecekondulara falan kalkıp gitmeye gerek yoktur. Çağırırsınız gazeteci arkadaşlarınızı, bir fotoğraf, tamam! Böylelikle semtinizden bir süre için ayrılmak sıkıntısından da kurtulmuş olursunuz."
Sayfa 125 - Körlerle sağırlar birbirini ağırlar 1996Kitabı okudu
Reklam
1944-1947 TÜRKÇÜLÜK DAVALARI: BAŞLICA KARABASAN OLAYLARI* Necmettin Sefercioğlu Karabasanlar döneminin olayları; Türkçü Hüseyin Nihal Atsız ile komünist Sabahattin Ali (Alı) arasındaki bir "hakâret davası”nın Ankara'da görüldüğü 3 Mayıs 1944 günü yapılan gençlik yürüyüşü ile başladı. O gün, duruşma salonu uygun büyüklükte olmadığı
Yetmiş sekiz yıl önce kurulan bir komplo (mu?)
“Nihat’la yanındaki çocuklardan birçoğu da yakalanmış… Prof. Hikmet’i de çağırmışlar, fakat herif bir kolayını bulup yakasını sıyırmış… Hiç değilse tevkif edilmedi. Nüfuzlu ahbapları var, herhalde onlar müdahale ettiler!” (Ali, Ağustos 2017: 233) “Nihat ve etrafına topladığı delikanlılar, gençlik, bilgisizlik, gayesizlik yüzünden ve biraz da külah
Osmanlı Padişahları
Ali Canip Yöntem'in, liselerin dokuzuncu sınıflarında okutulan "Edebiyat" adlı kitabında bir kayıt, "... O aralık Abdülmecid tahta geçmişti. Bu, her Osmanlı pâdişâhı gibi gafil ve bîçâre bir adamdı..." Ali Canip Yöntem, câhil zamane dalkavuklarından birisi bulunsaydı, bu sözün belki o kadar ehemmiyeti olmazdı.
Gerginlik Başlıyor
BÖLÜM İKİ İki arkadaşın yolları Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında ayrılmıştı. Kamuoyu önündeki açık tartışma da, Siirt Milletvekili Mahmut (Soydan) Bey'in sahibi olduğu Milliyet gazetesinin 27 Nisan 1933 günlü sayısında, Ankaralının Defteri köşesinde, Millici imzasıyla yayınlanan “Tek Cepheye Sadakat Böyle mi Olur” başlıklı yazıyla
Reklam
O kadar haklılar ki
Kitle örgütleri devamında Ecevit'in sağ ve solu eşitlemesini de eleştiriyor ve şöyle diyorlardı: Aşırı sol ve sağ tanımlaması, sizlerin de çok iyi bildiği gibi 12 Mart'tan kalan, her türlü doğru demokratik mücadeleyi engellemeye yönelik olarak kullanılan bir deyimdir. Bugün Türkiye'de sağ-sol çatışması yok, emekçi halkı yıldırıp teslim almak isteyen faşist terör vardır. [Cumhuriyet Gazetesi - 2 Aralık 1978]
Sayfa 375 - YordamKitabı okudu
DİNDAR VE MUTAASSIP HACI BAYANIN TÜRKLÜĞE HAKARETLERİ Günümüzün modalarından birisi de mini etekli, açık saçık dişilerin yanında hacı, hoca takımından gayet mutaassıp,... Günümüzün modalarından birisi de mini etekli, açık saçık dişilerin yanında hacı, hoca takımından gayet mutaassıp, görünüşte dindar, mutasavvıf kadınların türemiş
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.