Kitap, 17. Yüzyıl İstanbulunda geçer. Yazar, dönemin havasını yansıtmak için bol bol Osmanlıca sözcük kullanmış. Bu sözcükler kitabın okunmasını zorlaştıracak gibi görünse de dönemin büyülü havasını pekiştirecek ve benim gibi tarihe ilgisi olanlar için de önemli bir unsur haline gelecek.
Kitabın konusunu basit bir şekilde anlatacak olursak; sonsuz bir güce ulaşmak için adı kara para olan küçük bir madeni paranın peşine düşen Ebrehe, çok güçlü ve çok acımasız bir adam. Bu paraya tesadüfen sahip olmuş Bünyamin adında iyi kalpli bir genç var ve Bünyamin’in babası Uzun İhsan Efendi…Bu paraya sahip olmak için Ebrehenin, Bünyamin ve babasıyla olan mücadelesini anlatıyor. Bu mücadele de Bünyamin’e, babası tarafından kalan puslu kıtalar atlası klavuzluk ediyor.
Puslu Kıtalar Atlası, okurun bilgi birikimine göre anlamı çoğaltan eserlerden biri. Yani bir okuyucu bu romanı; bir macera romanı, felsefe veya fantastik roman olarakta okuyabilir. Bu yüzden her türden insana hitap ettiğinden, mutlaka kütüphanenizde bulundurun derim.
Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve “puslu kıtalar” üzerine bir roman…