"Yazık ki bu hamleyi yapamıyorum. Harekete geçer geçmez her şey ters gidiyor ve teslimiyetin acısına sığınıyorum. Hayatın içinde yüzebilirim ama bu mistik atılımı gerçekleştiremeyecek kadar ağırım." #korkuvetitreme #kierkegaard
Bilge Süleyman'ı gördünüz
Gördünüz sonunu.
Her şey apaçıktı ona.
Doğduğu güne lanet okudu
Ve baktı her şey boştu, saçma
Süleyman bilgeydi, uluydu!
Bu güzel destanın belirttiği gibi dünyada bütün erdemler tehli kelidir. Onun İçin biz erdem yerine rahat bir hayat, iyi bir kah valtı, sıcak bir çorba daha makbule geçer diyoruz. Örneğin, be nim hiçbir şeyim yok, ama olsun isterim. Askerim, yiğittim, ama ne işe yaradı ki bütün o savaşlardaki yiğitlik? Hiç! Aç kaldım. Keşke muhallebi çocuğu gibi evde otursaydım. Nedeni mi?
İstemek, hayatımızdaki bu sayısız ihtimalden birini kendimize çekmekten ibarettir.
- İstek duyduğumuzda böyle bir teklif dalgası yayarız.
- Bu dalga bir yankı dalgasıyla iletişime geçer.
- Bir olaya dair bir ihtimal yarattığında, bu isteğin gerçekleşebilmesi için en yüksek şansa sahip oluruz.
not: Bedir savaşının ilk şehidi: Hz. Ömer’in kölesi Mihca’dır. Bedir’in bir diğer adı Furkan’dır.
<Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.>
Bedir savaşı ismen geçer. Ehli Bedir: Kur’an tabiriyle Müslümanların en faziletlileridir.
Mutluluğun doruğuna ulaşmanın yolu sevişmeden değil çiftin birbirine saygı duymasından, güvenmesinden, teslim almasından ve kalbini aşmasından geçer. Hayatın her alanda çatışmanın yerine uyum, çaresizligin yerine umut olmalıdır.
*🧠*
Osmanlıyı 1299 yılında Oğuz Türklerinin Kayı Boyu kurmuştur.
Osmanlı imparatorluğu;
- 1299 da kurulmuş, 1579'a kadar 3 asır YÜKSELMİŞ....
- 1579 dan 1699 kadar,
1 Asır DURAKLAMIŞ.
- 1699 dan 1919 kadar.
GERİLEMİŞ VE YIKILMIŞTIR.
Gerçekte iki farklı Osmanlı vardı;
- Halifeliğe kadar olan Osmanlı... (1299-1517) Nam-ı diğer Türk
"sesim ki
kudretle yakardı sigarasını"
Sıla sesini ve şarkılarını çok sevdiğim bir sanatçı. Şarkılarında yakaladığım duygu yoğunluğunu şiirlerinde de yakalarım umuduyla kitabı okumaya başladım ama beklentimin altında kaldığını itiraf etmeliyim. Aslında çok iddialı olmadığını da dizelerinde itiraf ediyor kadın, daha iç döküş tarzında bir çalışma olduğu hissini de veriyor. "şimdi başka şiirler bulucam yazacak/sen de okuma bu olmamış şiirleri/tamam mı/kendine çok iyi bak" diyecek kadar da iddiasız ve mütevazi bir tavır çiziyor sözün özü. Yakalayan duygular ve dizeler de var tabi ama arada kalmış, sallantı da bir kitap hissiyle bitirdiğim için de üzgünüm birazcık. O nedenle "gönül rahatlığıyla öneriyorum" da diyemiyorum. Meraklısına, ilgilisine kararı bırakıyorum.
"yazdığım hiçbir şarkı şiir
çektiğim acıya denk gelmiyor
kaç şarkı yazmam lazım
ya da kaç şiir
bu acıyı yenmek için"
Keyifli okumalar...