Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), Hz. Ebû Bekir'e şöyle duâ etmesini öğretmiştir:
"Allah'ım! Rasûlün Muhammed'in, dostun İbrahim'in ve kurtardığın Mûsâ'nın, Senin kelimen ve rûhun olan Hz İsa'nın, ayrıca Mûsâ'nın Tevrât'i, İsa'nın İncil'i, Dâvûd'un Zebûr'u ve Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)'in Furkanı -Salât ve selâm hepsinin üzerine olsun- hürmetine Senden isterim. Rasûlullah'a vahyettiğin her vahiy, verdiğin her hüküm, muhtaç kıldığın her varlıklı, zenginleştirdiğin her yoksul adına, sapıtıp da doğru yola getirdiğin adına isterim. Hz. Mûsâ (aleyhisselam)'ya indirdiğin ismin, kullarının rızıklarının dağıttığın adınla isterim. Yeryüzünün karar kılması için üzerine koyduğun adın, aynı şekilde göklerin karar kılmaları için üzerlerine koyduğun adın hürmetine isterim. Dağların üzerine koyup da, onların karar kılmalarını sağlayan adın için, Senin Arş'ının istikrar bulması için koyduğun adın için isterim. Senin temiz, pâk, bir tek ve kimseye muhtaç olmayan zât isimlerin için, ki sen bunlan kendi katından Kitab'ında bize indirdin, bunlar apaçık nûrdan ibârettirler, bunlar adına isterim. Gündüzün üzerine koyup da aydınlanmayı sağladığın adın, geceye koyup da kararttığın ismin adına, senin azametin ve büyüklüğün adına, Senin o asil ve kerîm zâtın adına beni Kur'an'la rızıklandırmanı, onun ilmiyle bilgilendirmeni, onu benim etim, kanım, kulağım, gözüm kılmanı isterim. Kuvvet ve kudretinle vücûdumu bu yolda çalıştır. Çünkü tüm kuvvet ve kudret senin elindedir. Sensiz güç ve kudret düşünülemez, ey merhametlilerin en merhametlisi Rabbim!"