Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizlere uygun görülen kadere her yerde karşı çıkmalıyız. Küçük oyunlara gelmemek için bu gecekonduya taşındık, büyük oyunlar oynayacağız. Çevremizdeki eşyayı basitleştirdik, sade bir dekor içinde vereceğiz temsillerimizi. Pahalı yaşantıların yüksek soğukluğundan kurtardık kendimizi...
Sosyalist çevrelerde gerçekçilik tartışmasında dekadan kabul edilen Kafka'nın defteri dürülmüştü. Ama böyle olunca, herkes kendini onun olağanüstü duyarlılıktaki gerçeklik anlayışına da kapatmıştı, oysa düzene karşı çıkma boyutuna yer vermeyen, önemsiz ayrıntılar etrafında dönüp duran, insanı dehşete düşürecek bir durum olarak kavrama ediminin esamesinin okunmadığı bu Kafka dünyası bizi, olumsuz koşulları bir daha geri gelmemek üzere ortadan kaldırmak için neden hâlâ harekete geçmemiş olduğumuz sorusuyla yüzleştiriyordu.
Reklam
Günümüzde EVANJELİSTLER ve YAHUDİ'ler için CENNET ve BÜYÜK İSRAİL'in olmazsa olmazlarından birisi Yahudi Tapınağı, yani Musa Tapınağı'nın yeniden inşasıdır. * Ancak bu tapınağın yapılacağı yerde Mescid-i Aksa vardır. Yeni Tapınak Mescid-i Aksa'nın tabii bir felaket veya insan eliyle ortadan kaldırılması dışında yapılamayacaktır. * Mescid-i Aksa'nın bırakın ortadan kaldırılmasını, kaldırılmasına yönelik herhangi bir fiili girişim, dünya üzerinde barışın bir daha gelmemek üzere gitmesidir. * Mescid-i Aksa'nın yıkılmadan durması Üçüncü Dünya Savaşının çıkmama garantisidir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Geri gelmemek üzere giden bir şeyin, Kanat sesleri kalacak yalnız kulaklarında.
Eskiden anneannem elimizden tutar mezarlığa götürürdü bizi. Bugün bayram arefesi kızım, beklerler dedi. Ben birşey anlamazdım ama giderdik.Daha yolun başından duyulurdu mezarlıkta okunan mevlidin sesi.Önce kapının girişinde duran büyük yeşil demirlerle çevrili mezara yönelirdik, "eskiden imamdı bu zat çok duası var bu köyde" derdi
İnsanlar şimdi durumun kötü olduğunu söylüyorlar, ama o günler çok daha beterdi, inanın. Bir somun ekmek almak için banknotla dolu bir el arabasıyla fırına giden bir adamı görmenin, nasıl bir duygu olduğunu düşünebilir misiniz Herr Volkmann? Çılgınlık! Ama 20’li yıllar böyleydi işte. Her gün ayaklanmalar protesto yürüyüşleri olurdu. Sokaklarda silahlı çeteler dolaşırdı. Almanya tam bir kargaşanın içindeydi. Kimse doğru dürüst bir iş bulamıyordu. Üniversite profesörlerinin sokak köşelerinde kibrit sattığını görünce, insanlar her şeyin bir daha gelmemek üzere kaybolduğunu anladılar.
Reklam
"Gerçekle yüz yüze gelmemek için her zaman konuyu değiştirmeniz gerek" Pier Paolo Pasolini
Yaşlı adam kendi yalnızlığıyla baş başa, açık gözlerini gecenin sonsuz boşluğuna dikti; yanında karanlıkta bir şey yatıyor ve derin derin nefes alıyordu: Adam hatırlamaya çalıştı: Yanında aynı odada, aynı havayı soluyan bu beden, aynı kişinin bedeniydi, genç ve körpe iken tanıdığı, ona bir çocuk veren bu beden, kanın en derin sırrıyla kendisine bağlıydı; düşünmek için her defasında kendini zorlaması gerekiyordu: Yanında uzanan bu sıcak ve yumuşak bedenin sahibi, bir zamanlar hayatındaki en önemli varlıktı. Fakat ne tuhaf: Hatırlamak hiçbir duygusunu harekete geçirmiyordu ve yanındakinin soluk alışları, onun için kıyının çakıl taşlarına vurup sesler çıkaran küçük dalgaların pencereden içeriye dolan mırıltılarından başka bir şey ifade etmiyordu. Her şey çok gerilerde kalmıştı ve çok önemsizdi, küçük bir şeydi sadece, bir tesadüf ve yabancı bir şey, bir daha gelmemek üzere çekip gitmişti her şey.
Sayfa 115Kitabı okudu
SAVRULAN KÜLLERİ ÖMRÜMÜZÜN Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm bulutların dağlara sessizce çöküşünü Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci Ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda Harelenen sularda bir yanık kokusu ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi Işık
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.