Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İhanete Uğramış Bir Şaheser
Grace Field Evi: kendileriyle ilgilenen "anne"lerini ve birlikte büyüdükleri "kardeş"lerini öz ailesi gibi seven, her gün çayırlarda koşturup etrafa gülücükler yayan, evlat edinilecekleri günü heyecan ve ayrılık korkusuyla karışık bir ruh haliyle bekleyen çocuklarla dolu yetimhane... Adeta bir ütopya, en azından Conny'nin
Vadedilmiş Yokyer - 1. Cilt
Vadedilmiş Yokyer - 1. CiltKaiu Shirai · Gerekli Şeyler Yayınevi · 2020846 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,004 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,7bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
TÜRKAN SAYLAN VE ÇYDD’YE SONSUZ SEVGİLERLE
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin yayınladığı bu kitap hakkında iki tane inceleme yazacağım. 1. İnceleme çağdaş ve ilgili mefhumlar, çağdaşlık değerleri , çağdaş eğitim alanları ve o alanlardaki amaç ve yöntemler, bize düşen sorumluluklar konularını içerecek. Çağdaş eğitim konusuna geçmeden önce, çağdaş ve eğitim mefhumları üzerinde durmamız
Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim
Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş EğitimÇağdaş Yaşamı Destekleme Derneği · Cem Yayınevi · 19903 okunma
864 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Biter bitmez yazıyorum bu satırları. İçimde birikenleri dışarı atmamam lazım. Unutmadan yazmam lazım bazı şeyleri daha hepsi tazeyken. Çevremizdeki insanların hayatlarını neler yaşadıklarını bilmiyoruz bilemiyoruz özellikle de en en yakınımızdakileri. Bunlar akla hayale gelmeyecek şeyler oluyor bazen. Jude'da o insanlardan biri. Evet bazen okurken bu da olmaz diyoruz ancak benzer şeylerini belki de aynılarını yaşayanlar var. Bu yüzden kitabı öyle herkese tavsiye etmiyorum. Etmeyeceğim de. Kendim bile kendimi iyi hissettiğim bir dönemde okumak için çaba sarf ettim yeri geldi of dinlemem lazım dedim bıraktım. Konunun iyi işlenmesi karakterler tabiki de onları es geçemem ama böylede bir gerçeği var. Bir kere arkasında yazdığı konu ile içinin alakası yok evet bir arkaşlık romanı ama sanıldığı gibi renkli değil. Öte yandan karakterlerin çok iyi oluşturulduğunu düşünüyorum. Bunun en büyük örneği Jude. Kendisiyle asla empati kuramıyorsunuz, sevmek istiyorsunuz sevemiyorsunuz, yaklaşamıyorsunuz çünkü kendisi de kendisi hakkında bunları hissediyor bu da ister istemez ona olan bağınızı kurmada okurken zorlaştırıyor. Tahmin ettiğim bir sondu ancak tahmin etmediğim yerden vurdu en çokta bu yanını sevdim kitabın. Harold'ın yazdığı mektuplar, bölüm başlıkları, olayların başladığı yerde başladığı yerde son bulması. Yirmilerinde başlayan hikayelerinin ellilerinde son bulması hoşuma giden tedaylardı. "İnsanlar kayıpları arayanları ziyaret etmez, kayıplarını arayan insanları ziyaret ederler"
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,815 okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
"her şey olma isteği ve hiçbir şey olamama gerçeği" Kitabı okurken rahatsız hissederim, belki de kısa sürede bittiremem diye düşünüyordum ama tam aksi oldu. Evdeymiş gibi hissettim, düşüncelerinde kendimi bulduğum kim varsa sanki hayatının bir döneminde Cioran okumuş. Kitabı okurken tutunamayanlardan Selim'in masasında oturup bu kitabı karıştırdığını ya da Hakan Günday'ı elinde sigarasıyla kitabın kenarına köşesine bir şeyler yazdığını görebiliyordum. Cioran, her olayın sonu ile var olduğunu söylüyor. Doğumda da dahil her anın. Eğer ölünce doğmadan önceki hâlimize döneceksek, neden yaşamak için bu kadar zahmete girdiğimizi sorguluyor. İnsanların tanrıya ihanet ettiğini, tanrının insanlar istedikçe varolduğunu anlatıyor. İnsanın evrime karşı gelerek ölüm korkusundan, onu insan yapan her şeyden arınması gerektiğini savunuyor. Bireysel olarak sürekli kendini arayan bir savaşçı misali anlatıyor insanı, bu bitmeyen savaş yüzünden gelen bıkkınlıkla hayattan ve insanlardan soğumuşluğa değiniyor. Aidiyetsizlik hissine ise metafizik sürgün diyerek bambaşka bir boyut kazandırıyor. Yaşamı boyunca lanet diye nitelendirdiği bilincinin hakkını vererek sorguluyor; tanrıyı, insanı, insan ilişkilerini, zamanı, bilinci, hayatı, anıları, her şeyi. Böyle bir adamın sonu da Alzheimer oluyor işte. Kimsenin aklında kalmadan ölmek isterken, ölmeden unutuyor her şeyi. Biraz trajik ama hayat bu kadar işte.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,077 okunma
Reklam
372 syf.
5/10 puan verdi
·
10 günde okudu
empatisiz küçük canavarlar
yazarın üç ayrı kitap olarak basılan eserleri ilk olarak alfa yayınlarında, tek kitap halinde ise 2010’da yapı kredi yayınlarında basıldı. kitaptan önce yazarın hayatından kısaca bahsedelim. yazar 1935 yılında macaristan’da doğdu. 21 yaşındayken eşi ile rejim karşıtı gösterilere katıldıkları için dört aylık çocukları ile ülkeden ayrıldılar.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,106 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yavuz Bülent Bakiler/ Türkistan Türkistan. Yavuz Bülent Bakiler, 1936 tarihinde Sivas'ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas, Gaziantep ve Malatya'da tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 1960'da mezun oldu. Ankara radyosunda çalıştı, bir dönem Sivas'ta avukatlık yaptı. TRT'den ayrılınca Kültür
Türkistan Türkistan
Türkistan TürkistanYavuz Bülent Bakiler · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 2008436 okunma
·
Puan vermedi
Somut bir varlık, en küçük bir nesne, sıradan bir hayal ve kaybolmaya yüz tutmuş bir anı Proust’un aynasında öyle bir başkalaşım geçirir ki, dağılan parçacıkların bir araya gelmesiyle kendini yenileyen düş gücü ve onu oluşturan halet-i ruhiye, tek kelimeyle hayran kalınası bir incelik kazanır. Bu olağanüstü ayna, adeta bir sihirli değnek etkisi
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,230 okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Korkuyu mu Bekliyorsun?
Kapımın önüne varıyorum. Elimi yavaşça anahtarlığı her zaman koyduğum yere götürüyorum. Bir elim her seferinde burada. Belki düşürebilirim diye temkinli davranıyorum. Buna rağmen varlığını hissettiğim anahtarlık beni rahatlatıyor. Bakalım bu sefer tek seferde anahtarı deliğine denk getirebilecek miyim? Yok gene denk gelmedi. Hemen diğer tarafını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.