Allahu Teala, ezeli ve ebedi hayat programımız Kur'an'ı Kerim de şöyle buyuruyor: " Ey iman edenler! Gerçek takvaya yaraşır şekilde Allah'tan korkup sakının ve her halde Müslüman olarak can verin." Evet Müslümanca yaşayanlar ve yaşamaya çalışanlar, Müslümanca ölmeyi de bilmelidirler. Müslümanca yaşamak ne kadar önemliyse, Müslümanca ölmek de o kadar önemlidir. O hâlde neyin uğrunda savaşır ve ölür şimdi bu sorumuzun cevabını İslâm kaynaklarında bulmaya çalışalım.
Narsisist kişi görünürde diğer insanlarla ilişki halindedir, ama bu gerçek ilişkiden farklıdır. Gerçek anlamda ilişki, sorumluluğu içerir. Başka bir deyişle, bir diğer insanın gerçeklerini anlamaya çalışmayı ve bu doğrultuda davranmayı gerektirir.
Ona baktığımda, tam olarak anlayamadığım duygularla dolu, kocaman gözlerle bana baktığını gördüm.
Elimi kaldırıp hassas dudaklarıma dokunduğumda gözleri daha da yumuşadı.
Farkına varmadığı şey bu öpücüktü...
Bu öpücük benim ilk gerçek öpücüğümdü.
Tanrı'yı halkın basit bir sıfatı düzeyine mi indirgemişim? -diye bağırdı Şatov.- Tersine, halkı Tanrı düzeyine yükseltiyorum . Başka türlüsü olabilir mi zaten? Halk, Tanrı'nın bedenidir. Her halk, kendı Tanrı'sına sahip olduğu ve bütün öteki Tanrıları uzlaşmaz biçimde yadsıdığı, kendi Tanrısıyla bütün öteki Tanrıları yeneceğine ve
1. İlk imparatorluk ve medeniyetler (mö 3500-800)
Ortadoğu: Sümer medeniyeti, antik mısır, hitit imparatorluğu, asurlular, fenike
Uzakdoğu: İndus medeniyeti, Vedik çağ ve hinduizm, erken Çin medeniyeti
Avrupa: Minos ve Miken medeniyetleri
Kuzey ve Güney Amerika: Olmek ve Chavin medeniyetleri
2. Antik dünya (mö 800-ms 450)
Ortadoğu ve afrika:
Modernizm ile birlikte imkanlar artarken seçkinler toplumdaki ayrıcalıklı pozisyonlarını kaybettiler. İletişim araçlarının da yaygınlaşmasıyla geniş kitleler kendini ifade etme şansı buldu.
Gerçeklik bilgi felsefesinin (epistemoloji) değil, varlık felsefesenin (ontoloji) konusudur.
Gerçeklik var olmak için insan zihnine ihtiyaç duymazken,