Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

lu

Baştan çıkarılmış, tir tir titreyen her günahkâr aynı güdü ve korkular uğruna ölebilirdi.
Sayfa 86 - İlgi Kültür SanatKitabı okudu
Reklam
Tsukiyama Shuu
"Sadece konuşacak bir arkadaş istiyorum. Benim istediğim şeylerden konuşacak sessiz bir yer."
"Hayır bayım, nezaket gösterdim," oldu cevabı. "Soru sormak konusunda derin düşüncelerim vardır, mahşer günü ile çok fazla benzer özellikler gösterir. Sen bir soru sorarsın. Bu, bir taşı yuvarlamaya benzer. Sessizce bir tepeye oturursun, bir taş yuvarlanmaya başlar ve diğer taşları da harekete geçirir, sonra uysal ve yaşlı komşunuzun kafasına kendi evinin arka bahçesinde (aklına gelecek son kişidir) bir şey çarparak bütün aile adını değiştirmek zorunda kalır. Hayır bayım, ben bunu kendime bir kural haline getirdim; bir şey ne kadar sorunlu görünüyorsa, ben o kadar az soru sorarım."
Sayfa 12

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşamaya değer... Ne olursa olsun..."
"Kalk, iki gözüm, iskeleye geldik. Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hâkim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkaç kadeh içelim."
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonra arkamı dönüp odama doğru yürüdüm, kapıyı kapattım, kafamı yastığa koyup kafamdakileri olmaları gereken yere sakince koydum.
Sayfa 45 - FeniksKitabı okudu
"Bazen bir şeyler öylece oluverir ve suçlayacak kimse yoktur, Henry."
Sayfa 201 - YabancıKitabı okudu
Çoktandır ölü ve gömülü birer fosil olan anıların aksine hayaller daima umut taşır çünkü varoluşunda saf olasılık vardır.
Sayfa 112 - YabancıKitabı okudu
"Bunların herhangi birinin önemli olduğuna gerçekten inanıyor musun? Bundan yüz yıl sonra torununun torununun torununun falan seni bir partiye gidip zilzurna sarhoş olduğunu ve eli olan her oğlan tarafından mıncıklanmaktan kaçınmaya çalıştığını anlatacağını mı sanıyorsun? Bunların hiçbirinin önemi yok, Audrey. Hepimiz sıçmış vaziyetteyiz." Kapıyı açtım ama arabadan çıkmadım.
Sayfa 54 - YabancıKitabı okudu
"Bu kadar çok olduklarını bilmiyordum," diye fısıldadım. Devasa bir tasarının parçalarıydık sadece; sandığımdan da önemsizdik. Dünya artık var olmadığında bütün bu yıldızlar ışıldamaya devam edecekti. Ölülerimiz onlar için hiçbir anlam taşımayacaktı.
Sayfa 126 - YabancıKitabı okudu
Reklam
Defalarca ne yapıyorsak oyuz. Bu yüzden mükemmelik bir eylem değil, bir alışkanlıktır. -Aristoteles
Sayfa 57 - İndigo KitapKitabı okudu
En uzun ömürlü insanların yaşadığı kasabadan bir bildirge
80 yaşında hâlâ bir çocuğum. Seni 90'da görmeye geldiğimde 100 yaşında olana kadar bekle Ne kadar yaşlıysak o kadar güçlüyüz Yaşlanmak çocuklarımıza yük olmak değildir Uzun yaşam ve sağlık arıyorsan Köyümüze hoş geldin Burada doğayla kutsanacaksın Ve uzun yaşamın sırlarını birlikte keşfedeceğiz 23 Nisan 1993 Ogimi Büyükler Halk Kulübü Federasyonu
Sayfa 106 - İndigo KitapKitabı okudu
Müslümanlara göre, zenci anlamına gelen "negro" kelimesi Latince siyah anlamındaki ''niger" sözcüğünden türememişti; kelime Yunanca'da "ceset" manasındaki "nekros" kelimesinden geliyordu. Böyleyken kendine "zenci" diyen insan ruhen ölüydü, mezara gömülmüştü.
''Türkiye'de herkes hürdür, '' diyor, gene bir yetkili. ''Zihinler hürdür, vicdanlar hürdür. Herkes istediğini söyler.'' Buna da, dört duvar arasında kalmak koşuluyla diye dipnot düşüyoruz.
Sayfa 150Kitabı okudu
                                                        10 Kasım 1963                                                        Detroit, Michigan İlk olarak, devrim nedir? İnsanlarımızın çoğu bu kelimeyi, kelimenin gerçek anlamına dikkat etmeden, tarihi özelliklerini göz ardı ederek çok rahat bir şekilde kullanıyorlar. Devrimlerin tarihi özelliklerini, gerekçelerini, amaçlarını, sonuçlarını ve yöntemlerini incelerseniz, kullandığınız kelimeleri değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. Başka bir plan yapabilir, hedeflerinizi yeniden belirleyebilir ve fikirlerinizi o yönde inşa edebilirsiniz. 1776'daki Amerikan Devrimine bakın. O devrim ne içindi? Toprak için. Neden toprak istemişlerdi? Bağımsızlık için. Devrimi nasıl gerçekleştirmişlerdi? Kan gölüyle. İlk kural: devrimin temeli, bağımsızlığın da ilk şartı olan topraktı. Dahası bunu elde edebilecekleri tek yöntem de kan dökmekti. Fransız Devriminin temeli neydi? Topraksızlar toprak sahiplerine karşıydı. Amaç neydi? Toprak. Peki, nasıl elde ettiler? Yine kan gölüyle. Tek bir sevgi, uzlaşı yahut müzakere kırıntısı bile yoktu. Devrimin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Çünkü ne olduğunu gerçekten biliyor olsanız, çıkmaza girer ve yoldan saparsınız.
Sayfa 40 - PınarKitabı okuyor
Ülkede bunca yoksulluk, şiddet, kan varken, nasıl olup da 'aşk romanı' yazmak gibi pis, bencilce bir dürtüye boyun eğmiştir? Hem de roman denen türün can çekiştiği bir çağda.
Reklam
Bak, şurada bazı işaretler var, şeritler gibi kabarmış. Oku onları. Acıyı oku. Onları yeniden yaz. Acıyı yeniden yaz.
Sayfa 13 - Sel YayınlarıKitabı okuyor