Güzel bir geceydi, gökte hiç bulut yoktu ve ayın kuvvetli ışığı yaprakları keskin, kara gölgelere dönüştürüyor, bahçedeki çiylerin üzerine ışıltılar düşürüyordu. Cırcırböcekleri ve çanböceklerinin tiz cırlamaları müzikal bir kargaşa yaratıyor, yakındaki çağlayanın sesi geceyle birlikte derinleşiyordu.
Sayfa 53 - İthakiKitabı okudu
Gerçekten Gölgeler Vadisi'ndeydi ve en tehlikelisi, bundan korkmuyordu. Birazcık bile korksa hayata doğru hamle ederdi. Ama korkmadıkça, gölgelerin arasına giderek daha çok karışıyordu. Hayata dair eski ve aşina şeylerde hiçbir hoşluk göremez olmuştu.
Sayfa 476Kitabı okudu
Reklam
Aramızda, neredeyse ölmeyi dilediğimiz o rüyasız gecelerin ya da dehşet ve biçimsiz mutluluklarla dolu gecelerin ardından daha güneş doğmadan uyanmamış olanımız yoktur herhalde. Böyle gecelerde beynin odacıklarından, gerçeğinden bile daha korkunç, sinsice pusuya yatmış bekleyen hayaletler sızar ve hastalıklı hayallerin musallat olduğu marazi
Bu bakışta kin yoktu, çünkü aralarında kin olacak birşey geçmemişti. Bu bakışta yanlız toprak ve su kavgasını gölgeleri, insanların içini kapkaranlık yapan gölgeleri vardı.
Sayfa 96 - Toptan kitap yayıneviKitabı okudu
İbn Battuta Çin'e yaptığı dillere destan yolculuktan döndüğünde en karanlık devrini yaşayan Avrupa yerine Batı Afrika'ya gitmeyi tercih etmişti. Bu ihmali İslam uygarlığının İslam dünyasının dışındaki herhangi bir şeyi görmezden geldiği şeklinde yorumlamak insanın aklını çelmektedir: Onlara göre Avrupa dışarısıydı, bu yüzden de
Sayfa 271 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın düzeni böyleydi... Mükemmellik, sadece görünen kısımdı. Üstderi... Biraz derine ilerleyince daha karanlık gölgeler görmeye başlardı insan... Hele bir de kemiğe ulaşsan :Zift karası...
Sayfa 40 - Blake CrouchKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.