Bir gün gelecek,
Ne hayalim ne de gölgem kalacak,
Bu dünyada.
Artık ne kederim ne de derdim olacak.
Ve benden sana
Yüzlerce şiir"den başka,
Bir parça sitem
Bir yığın özlem kalacak...
Bir gün ne hayalim ne de gölgem kalacak
Artık ne sıcaklık, ne biraz nem kalacak
Benden sana binlerce şiirden başka
Bir parça ümit, bir yığın özlem kalacak
ben başkasının yalnızlığı olsaydım
geceden başka sebep aramazdım şiire,
bir anı çıkarırdım sefere, adı: ikindi treni
ve ilk istasyonda indirirdim bütün kelimeleri
iki bilet alırdım, biri gölgem için biri kendime
'gece benim mesleğim', ona kalbimle çalışırken
yalnızlığımı bir anıdan önleyecek kadar ince
bir mektup pulunu terk ederdi, ben utanırdım
beklenmek güzelken kim gider hemen
bilmezdim yalnızlık kimin ve bu anı neden
daha trene binmeden, nereye, ne ikimizden
bir yolculuk çıkar ne de bir şiir ikindimizden
ben başkasının yalnızlığı olsaydım
bir anı olurdum kendinden başka kimseyi terk edemeyen
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı