Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

244 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir Cazibe Unsuru Olarak Kadın: Ruth
"Görünüşte başı dik geldim, ama beni sürükleyen yalnızlıktı sadece, sessizce yanına diz çöktüm ve istemedim hiçbir şeyi birazcık sevgiden başka." Rus asıllı yazar
Lou Andreas-Salomé
Lou Andreas-Salomé
, 1861'de Petersburg'da doğdu. Henüz küçükken Almanca, Fransızca gibi diller de öğrenen Salome hayatı boyunca birçok dilde yazmasına rağmen, ağırlıklı olarak Almancayı kullandı. Rusya'da, yeni fikirlere müsait, özgür bir ortam içinde yaşayan Salome, 17 yaşındayken teoloji ve felsefe dersleri de alarak kendini birçok farklı alanda geliştirdi. Zürich Üniversitesi'nde teoloji ve sanat tarihi okuyan ve aynı zamanda bir psikanalist olan Salome, döneminin en entelektüel kadınlarından biridir. Henüz 21 yaşındayken Alman filozof
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
'nin evlenme teklifini geri çeviren Salome, oryantalist kimliğiyle tanınan F. C. Andreas'la evlendi. Yazar ve şair
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
ve ünlü psikanalist
Sigmund Freud
Sigmund Freud
'la da yakın ilişkileri bulunan Salome'nin erkeklerin dünyasında güçlü, zeki ve entelektüel bir kadın olarak dikkat çektiğini ve popüler bir karakteri olduğunu söylemek mümkün. Salome'ye olan aşkını saklamayan ve karşılık bulamayan kişilerden biri de Rilke'dir ve hatta romanı okuduktan sonra oldukça etkilenen Rilke, kızına "Ruth" ismini vermiştir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın Moden Klasikler Dizisi kapsamında
İlknur İgan
İlknur İgan
çevirisiyle yayımladığı 3 Lou Andreas-Salome kitabı mevcuttur. Arayışlar ve Feniçka'nın ardından Ruth isimli kitabı da yayımlanan yazarın kurgu ve kurgu dışı olmak üzere daha birçok eseri mevcuttur ve yayınevinin söylediğine göre, ilerleyen yıllarda birçoğu yayımlanacaktır. Feminizm anlayışına sadık, kadın kimliğini ön plana çıkaran çalışmalar içinde yer alan ve eserlerinin birçoğunun merkezine de yine "kadın"ı oturtan Salome'nin ülkemizde yayımlanan 3 romanında da yer yer benzerlik görmek mümkün. Fakat bu benzerlikler aşk, kadın övgüsü ve kadın-erkek ilişkileriyle sınırlı. Her eserinde özgün bir yaklaşım sergileyen yazarın başarılı romanlara imza attığı rahatlıkla söylenebilir. Genelde bir arayış halinde olan kadın karakterlerin ön planda olduğu öykülerinde Salome'nin amacı hayat ve erkekler karşısında kadının yerini irdelemek ve belki de bir anlamda kadın okurlarında farkındalık yaratmak, hayata farklı bir gözle bakmalarını ve bilinçlenmelerini sağlamak.
Arayışlar
Arayışlar
romanında ressamlık yeteneği bulunan fakat bir erkeğe aşık olmasıyla birlikte hayatında keskin virajlar yaşayan bir kadın karakteri anlatan yazar, aşk ve sanat arasında sıkışıp kalmayı etkileyici bir ededi üslupla sunmayı başarmıştı. Kendisini bir erkeğin kollarına bırakmak ve ondan tamamen bağımsız bir şekilde yaşamak ikilemini iyi bir şekilde işlemişti Salome.
Feniçka
Feniçka
romanında da yine bir kadın karaktere yer veren yazar bu kez anlatımını bir erkek gözünden yapıyordu ve içine bir tutam aşk, kadın erkek ilişkileri, hayat ve geleceğe duyulan merak gibi konular eklemeyi de ihmal etmiyordu. Farklı şehirlerde bir araya gelerek saygı çerçevesinde birçok konu hakkında sohbet eden ikiliden okurlar olarak öğrenecek çok şeyimiz olduğu aşikâr. Gelelim Ruth romanına; Eserleri kendi hayatından da izler taşıyan Salome, bu romanında yetişkinliğe doğru ilerleyen bir genç kızın hayatını resmediyor. Yazarın en çok okunan eserlerinden biri olan Ruth, aşkı usul usul işleyen romanlardan biri. Bu açıdan, yer yer
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'ın
Vadideki Zambak
Vadideki Zambak
eserini anımsattığını söylemek mümkün. Balzac, kendisinden yaşça büyük bir kadına aşık olan bir genci anlatırken, Salome kendisinden yaşça küçük genç bir kıza aşık olan yetişkin bir adamı anlatıyor. Belli bir auraya sahip olan, çocuksu bir güzellik taşıdığı belirtilen Ruth isimli bir genç kızla tanışıyoruz bu romanda ve onun öğretmeniyle olan sıra dışı ilişkisine tanıklık ediyoruz. Hasta ve yatalak bir eşi olan Erik'in Ruth yaşlarında bir de oğlu vardır ve Erik, ailesine oldukça bağlı bir adamdır. Fakat Ruth'la tanıştıktan sonra Erik'in, eşi Klara-Bel'in, oğlu Jonas'ın ve Ruth'un hayatları birçok açıdan değişikliğe uğrayacaktır. Yaşına göre oldukça zeki bir şekilde anlatılan Ruth, henüz yetişkin bir kadın olmamasına rağmen çevresindeki erkekleri etkileme konusunda başarılıdır. Hayata bakış açısı, düşünceleri ve konuşmalarıyla insanları etkisi altına alan Ruth'un güzelliği karşı cinsin yaşından bağımsız olarak ona hayranlık duymasını ve zamanla da bu duyguların aşk boyutuna evrilmesini sağlar. Romanın bu yönüyle belli kesimlerin hedefi olduğu ve eleştirildiğini belirtmek de gerek zira reşit olmayan bir kadına karşı böylesi hisler beslemenin doğru olmadığını söyleyenler, sert bir şekilde eleştirmiştir. Fakat Nietzsche'nin dediği gibi, ahlak bekçiliği yapanların en büyük ahlaksızlar olduğu da bilinen bir gerçektir. Kaldı ki, Salome'nin bu romandaki amacı asla böyle bir ilişkiyi övmek değildir. Anlatılan hikâyenin birçok edebiyatseveri rahatsız etmiş olması anlaşılabilir bir durum fakat bu yazarın öğretmen-öğrenci ve yetişkin-reşit olmayan birey ilişkisini onayladığı anlamına gelmiyor elbette. "Bakın, dünyada böyle şeyler de oluyor" gibi bir yaklaşımla bakıldığında, yaşanan gerçeklerin gözler önüne serilmesi yazarı takdir etmek için yeterli bir sebep. Otobiyografik özellikler de taşıdığı söylenen esere Salome'nin bizzat kendi hayatıyla ilintili olduğu ve yazarın yaşadıklarını kurgusallaştırması gözüyle de bakılabilir. Fakat ne kadarı kurgu, ne kadarı gerçek, bu ne yazık ki bilinmiyor. Bu açıdan baktığımızda Ruth'un,
Thomas Mann
Thomas Mann
'in
Venedik'te Ölüm
Venedik'te Ölüm
isimli romanıyla aynı kulvarda olduğunu görebiliriz. Mann'in romanında da reşit olmayan bir çocuğa duyulan aşk teması işlenir ve roman günümüzde dahi tartışmaların odağındadır. 4 ana karakter arasında gidip gelen öyküde her birinin psikolojisine eğilen yazar duygu geçişlerini anlatma konusunda iyi bir iş çıkarıyor. Özellikle Erik ve Ruth'un psikolojik çözümlemeleri, yazarın psikanalist yönünü açığa çıkardığı ve romanı zirveye taşıyan bölümler. Roman yaratma ve psikolojik tahlil gibi konuların yanı sıra, satır aralarında yazarın şairlik yönünü de gün yüzüne çıkardığını gözlemliyoruz. Kitap içinde yer alan birkaç şiir de yine romana hoş bir tat katan ve farklı zevkler sunan özellikler arasında. Hayranlıkların aşka dönüşmesi, var olan aşkların yok olması, hislerin gizlenmesi ve duyguların bastırılması gibi ana temalar ekseninde süregiden bir öyküye sahip olan Ruth romanı, Lou Andreas-Salome'nin başyapıtı. Herhangi bir romanını satın alıp Salome ile tanışmanız dileğiyle. Keyifli okumalar dilerim. "Delilik!" diye geçti aklından ateş gibi. "Delilik! İnsan seviyorsa bırakmak delilik!"
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,158 okunma
··
6,5bin görüntüleme
Sevgican okurunun profil resmi
Bu incelemenizi de hayranlıkla okudum.Kitap okunacaklar listesinde kütüphaneme eklenmiştir. Tebrikler... Dilerim çok okunsun incelemeleriniz... Lâyıkıyla bir inceleme olmuş. 👏
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Güzel cümlelerinizle mutlu ediyorsunuz beni öğretmenim. :) Mutlaka okuyun, harika bir romandı. Çok teşekkür ederim. 🌸
Merve okurunun profil resmi
Yazarın hayatındaki önemli noktalara değinişiniz çok bilgilendirici olmuş. Ben de yakın zamanda yazarla tanışmayı umuyorum. Emeğinize sağlık.
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. :) Ünlü isimlerle yakın ilişkilerde bulunmuş olması hayatını daha da ilgi çekici kılıyor. O dönemi daha da yakından okumak gerek hatta. Keyifli okumalar diliyorum şimdiden.
Fama okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık, çok beğenerek okuduğum bir eser, ahlâka aykırı bulanlar keşke sizin yorumunuzu okusa da kitabın özünü anlasa.👏🏼👏🏼
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
1000 Kitap'ta sıklıkla gözlemlediğim bir olay bu, hemen ahlaksızlık yaftası yapıştırıyorlar kitaba ve hatta yazara. Yazımı yazdıktan sonra diğer incelemelere bakındım hızlıca, acaba aynı kitabı okumadık mı diye düşündüm bir an. Kitabın herhangi bir yerinde Salome'nin bu konuyu allayıp pulladığını görmedim ben. Kaldı ki kendisi böyle bir şey yaşamış ve bunu romanında gündeme getirmiş olabilir. Evet biraz süslemiş Salome ve harika bir edebi dille yazmış romanını ama her şey yazılabilir, yazılamaz diye bir kural yok. Bu ayrımı yapamıyor birçok okur. Çok teşekkür ederim yorum için de. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.