Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

fernando'nun hatırlattıkları...
bugün
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
nun ölüm yıl dönümü imiş....yıllar yıllar önce daha ben varoluş nedir, varoluş sıkıntısı nedir bilmez ve kendimi garip ve bir o kadar da yalnız hissederken; nasıl oldu hatırlayamadığım bir şekilde
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
girdi hayatıma...Aynı dönemde
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
ile de tanıştım... Deli gibi cinai ve polisiye romanlar okuyup kriminal uzmanı olmama ramak kalan bir dönemde, psikolojik ve varoluşsal çözümlemeler içeren yazarlar ve kitaplar daha çok ilgilimi çekmeye başladı. Sıkı bir
Tess Gerritsen
Tess Gerritsen
ve tabii ki
Agatha Christie
Agatha Christie
hayranlığım zamanla yerini bu arkadaşlara bıraktı... Esasen
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
ile başlayan
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
okumalarıma da oğlum doğduktan sonra başladım (34yaşında okudum ilk romanını, hiçbir şey için geç değil!) Şimdilerde anlamaya çalıştığım bir
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
fenomeni var benim için... Tüm bunların da ötesinde ise, Türk Edebiyatını ve özellikle yeni dönem Türk yazarları da es geçmemek gerektiğini fark ettim...İnsanın ana dilinde okuması gibi yok, diğerleri çevirenin yeteneğine ve dehasına kalmış durumda maalesef. Mesela,
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
, bir gün, internetten aldığım kitapların içinde sticker şeklinde onun sözlerinin çıkması ile tüm algılarımı tepe taklak etti...(onun yazdıklarına şiir denemez, daha başka bir şey, tanımı yok bende...) Mesela,
Engin Geçtan
Engin Geçtan
.... Mesela,
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
.... Mesela,
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
.... Mesela,
Hakan Günday
Hakan Günday
.... Mesela,
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
.... üzülerek/utanarak ve mesela
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
diye ekleyemiyorum, hiç okumadım ama biliyorum ki gelecek vakti... Daha pek çok kıymetli yazar var tabii ki.... Bugün bana bunları ve benim okuma yolculuğumdaki gelgitleri, değişimleri hatırlatansa
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
oldu... Her şey gibi yani değil mi? Değişmek... Bazı şeyleri bırakmak, yeni gelenlere yer açmak... Geçici olduğunu bilmek... Zevkin de geçici olduğunu bilip bazı kıymetlilerinse zamansız olduğunu, hiç değişmeyeceğini bilmek...Bununla mutlu olmak! Son olarak şu itirafta bulunmak isterim; eğer bir okuyucu ile en az iki ortak yazarımız/yaramız var ve bunlar özellikle
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
ile
Engin Geçtan
Engin Geçtan
ise, aşırı umut dolu oluyorum! İyi ki varsınız, iyi ki varız!
·
486 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.