Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yüzyıllık Hikaye
Eğer bu kitabı okuduysanız kendinizi tebrik edebilirsiniz. Fakat durağan bir dili, çok karakterli oluşu sebebiyle değil, hayatınıza böyle enteresan bir sülalenin hikayesini bilerek devam edeceğiniz için. Yanında Marquez'in, adlandırmak dilinizin ucunda duran ama tam olarak ne olarak tanımlamanız gerektiğini kestiremediğiniz anlatımı da yanında promosyon olarak geliyor. Çok karakterli bir kitap ama hepsi nakış nakış işlenmiş, hepsini o kadar özümsüyorsunuz ki bir süre sonra kendinizi aileden birisi gibi hissetmeye başlayıp, aile bireylerinin başına gelen her olayda sanki kendi ailenizden birisiymiş gibi hepsi için tek tek, ayrı ayrı üzülüyorsunuz. Sonlara doğru biraz bu hangi Aureliano'ydu oluyorsunuz ama bir şekilde hangisi olduğunu da anlıyorsunuz. Kitap daha sonra olacakları başından söyleyip, başka konuya atlayıp, sırası gelince başında söylediği olaya detaylı bir şekilde değinen ilginç bir anlatıma sahip. Normalde spoiler pek çoğumuzu rahatsız eder ama Marquez bunu çok güzel yerleştirmiş, bu yüzden merakla spoiler verdiği yere gelmek için elimden bırakamadan okudum. Kitaplarda başka kitaplar mı arıyorum yazarlar mı başka yazarlardan etkileniyor bilemiyorum ama geçtiğimiz ay okuduğumuz
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız Ölüm
neredeyse Moconda'dan çıkma diyebilirim. Atiye ve Ursula ruh ikizi olabilir ya da ben saçmalıyor olabilirim, ama köye arada bir hediyeler gelmesi ve köylünün ilk kez gördükleri eşyaları hayretle incelemesi "Melquiades karakteri Huvat'da yeniden can bulmaya çalışıyor olabilir mi?" sorusunu düşürdü aklıma. Şimdi bu kitabı Orhan Pamuk yazmış olsa hemen (ç)alıntı diye yaygara kopartılırdı ama neyse bu başka bir tartışmanın konusu, iyice dağıtmadan kitaba döneyim ben. Sevgili
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
incelemesinde; "Bu kitabı anlatmak için yüzyılımı bile sarf edebilirim. Ama aynı zamanda sadece 1 dakikamı da harcayabilirim. İşte öyle bir kitaptır bu. " demiş. Sonuna kadar katılıyorum kitap hakkında ne anlatmak istesem hep biraz eksik anlatmış olacağım gibi hissediyorum şuan yazarken. Ama arkadaşlar ben size bir sır vermek istiyorum, daha doğrusu bir gerçeği açıklamak... Kitaptaki "Muz Şirketi" var ya hani o aslında Macondo'da değil hemen yanı başımızda. Onlar geldiler, bizim yanı başımıza yerleştiler ve gün geçtikçe azıttılar, herkesi kendi istedikleri şekle büründürmeye ant içtiler ve bir daha da gitmediler. Dünya üzerinde herhangi bir yerde hala üç binden fazla kişi şirketin bekası için öl(dürülü)üyor. Belki her hafta, belki her ay, belki her yıl hatta belki 1 günde ama ölüyorlar işte ve basın-takım elbiseli avukatlar ve halk hala aynı iddiayı sürdürmeye devam ediyor. "Burada hiç ölen olmadı." !! Sonra herkes mutlu, huzurlu, sorunsuz hayatına dönüyor ve gerçeği bilenler dahi kendinden şüphe eder duruma düşüyor. Hatta daha da ileri giderek Muz Cumhuriyeti'nde karın tokluğuna çalışan gönüllü, kör ve modern köleleriz hepimiz diyorum. Avuntu olsun diye, isyan etmeyelim diye Muz Şirketi'nin cafcaflı oyuncaklarına vereceğimiz parayı kazandığımızı zannetsek de aslında zaten ceplerine geri dönecek olan parayı ödünç almış oluyoruz. Böyle böyle kendimiz dahi farkına varamadan, kendimiz isteyerek "Yüzyıllık Yalnızlık"lara sıkışıp kaldığımız beton mezarlar arasında avuntu arıyoruz buhranlarımıza. Durup bir saniye yüreğimizi kollasak belki de ölmeden çürümekten kurtulacağız; ama unutuluyor işte her şey, insan inanmaya da hevesli, önemli olanın ne olduğu konusunda kafası karışıyor hep. İşte kitapta olan da buydu belki Buendio soyuna... Sorun ensest, hırs, kibir, muz şirketi gibi gözükse de, belki sadece sahip oldukları şeyin neredeyse cennete rakip olacak güçte olduğunu fark edememeleri ve yalancı cennete aldanmalarıydı. Bilmiyorum, zaten kim neyi ne kadar bilebilir, kriter ne bunlar hep cevapsız sorular. Ben hissediyorum bundan sonra Buendio sülalesini hep özleyeceğim, belki zaman gelecek hikayelerini tekrar okuyacağım ya da karakterlerden biriyle irtibat kurabilmek için rastgele bir yerini açıp okuyacağım kitabın. Siz de çok bekletmeyin; onlar tanışmak ve çılgın soylarının hikayesini anlatmak için sizi bekliyor olacaklar. :)
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
··
1.024 görüntüleme
Hakan okurunun profil resmi
Hem en cok okumak istedigim, hemde okumaktan en cok korktugum kitaplarda 2.sırada. 1.sırada Tutunamayanlar var. İncelemeyi de görünce dayanamadım sepete ekledim mecburen, sonunuz açık ola artik :)
NigRa okurunun profil resmi
En çok okunan ve en çok yarım bırakılan bu iki kitabı da okumuş olduğum için mutluyum. =) Tutunamayanlar da göz korktuğu kadar değil Hakan insanlar büyütüyor, onu da çok erteleme. :)
9 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Ben de yarım bırakanlar derneği üyesiyim:) Aynı ismi taşıyan 163. karakter kitaba dahil olduğunda ‘beynime ihtiyacım var’ diyerek bırakmıştım kitabı:) Bu kitabın incelemelerini okumak, kitabı okumaktan daha zevkli:) Çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık...
2 önceki yanıtı göster
NigRa okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Necip abi. :) Orası çok az karışıyordu, incelemede de yazdığım gibi tek tek özenle anlatmış, bir kez daha mı denesen okumayı 164.de tutunursun belki?
4 sonraki yanıtı göster
K. okurunun profil resmi
Kevser ilkokul üçe uygun incelemeler yapmadığın, uzun uzun yazdığın için teşekkür ederim. Keşke daha uzun yazsaydın, ben kalem akıcı ise çok seviyorum uzun incelemeleri. Kitabı yarım bırakanlardanım ama incelemelerini takip ediyorum. Aklıma köye takma dişin ilk defa geldiğinde, köylünün verdiği tepki gelir her defasında. :) Eğer daha az manyaklık içerseydi katlanabilirdim ama devam etmek içimden gelmemişti. Sen sevmişsin, güzel de incelemişsin, tek kusuru daha uzun olmaması. :) Kalemine sağlık. ✨
NigRa okurunun profil resmi
Aslında ben de istiyorum kısaca bahsedeyim ama başladım mı duramıyorum. :) Bu yüzden de inceleme yazmaktan biraz kaçıyorum sanırım. Biraz fazla manyakçaydı evet ama güzeldi yaa. :))
Nesrin A. okurunun profil resmi
Çok akıcı yazmışsınız, bir çırpıda okunuyor inceleme :) Galiba ne kadar hızlı okunursa etkisi o kadar fazla oluyor. Herkesin aklındaki 'çok fazla karakter var' var önyargısı/korkusu var ya bu kitabın adı geçtiğinde bendekini kırdınız artık sitedeki bu Yüzyıllık Yalnızlık rüzgarı ile. Elinize sağlık.
2 önceki yanıtı göster
NigRa okurunun profil resmi
Okuyun okuyun çok güzel kitap ben kefilim. :) https://1000kitap.com/meleenk de kefil. :))
Bu yorum görüntülenemiyor
NigRa okurunun profil resmi
KAMUOYUNA DUYURUMDUR : İnceleme Nazlı'nın giriş cümlesi ile başladığım için şikayet edilmiş. 1 cümle ile 2 ayrı incelemenin aynı olduğuna kanaat getirenler çok komik. Atıf yapılamaz kuralı var mı sitenin bilen kırmızıyı yaksın. Bir de altta Nazlı kendi cümlelerim ile inceleme yazmamı tavsiye etmiş. 😂😂 1 cümle alınca olağanüstü incelemesini "çalmışım" gibi algılamış sanırım. Zaten kendi cümlelerim.✌ "Durağan bir dili, merak uyandırmayan ve sonu nereye gittiği belli olmayan konusu..." aldığım kısım sadece burasıydı. Sansürlenmiş ve güncellenmiş olarak okuyabilirsiniz.
Medine okurunun profil resmi
Önceden bu kitapla ilgili olumsuz yorumlar okumuştum. Merak ettiğim bir kitaptı aslında ama o yorumlardan sonra okumaktan vazgeçmiştim. Bu sitede ise bu aralar çok okunan ve sevilen bir kitap olması dikkatimi çekti. Yazarın sadece"Kırmızı Pazartesi" kitabını okumuştum ve pek beğenmemiştim. Karakterler çook fazlaydı. Yazarın dili, olayları, kişileri anlatması garip gelmişti. Okurken sıkılmıştım. Ama kısacık kitapta birçok toplumsal konuya değinmesi güzeldi. Tüm bu sebeplerden dolayı yazara karşı biraz önyargılıyım.
NigRa okurunun profil resmi
Kırmızı Pazartesi'de daha fazla karışıyordu karakterler haklısın bu konuda aslında. Bunda da çok karakter var ama hepsini güzelce tahlil etmiş o yüzden daha az karışıyor.
4 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Çok güzel kitap, iyi ki okuduk :) Ağzına sağlık canım.
NigRa okurunun profil resmi
İyi ki gazına geldim. <3 :) Teşekkür ederim canım sayende. :)
3 sonraki yanıtı göster
mithrandir21 okurunun profil resmi
İlk paragrafını okudum "Allah Allah" dedim, sonra yine okudum "e ama bu Nazlı'nın incelemesinin girişi" dedim, sonra acaba hesabın çalındı da birileri bir şeyler mi çeviriyor derken bir kere daha okuyunca jeton ancak düştü ve hak da verdim girişteki tercihine. Güzel olmuş, eline sağlık.
NigRa okurunun profil resmi
:) Teşekkür ederim. Yazmayı unutmuşum incelemede dili Nazlı'nın dediği gibi durağan değil bence bu yorumuna katılamıyorum, sonu nereye gittiği belli olmayan bir hikaye evet ama olay sonunu öğrenmek değil sonu ne olursa olsun oraya varışı okumak bence.
2 sonraki yanıtı göster
Remziye okurunun profil resmi
Benim hüzünlü orospularım kitabındaki kelimelerini, hüznünü çok beğenmiştim bu kitabınıda aldım sırasını bekliyor umarım aynı keyfi alırım :))
NigRa okurunun profil resmi
Ben de onu okumadım, o ve Kolera Günlerinde Aşk kitaplarını merak ediyorum.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.