Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
199 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Okuma isteğimin azaldığı dönemlerde Agatha'yı okumak bana zevk veriyor. Merak ve okuma açlığı hissetmeme neden oluyor. Olayı çözeyim derken hızlıca kitap bitiyor. Kitaptan sonra bile bunu düşünebiliyorum. Bu kitapta Hercul Poirot, yıllar önce kapanmış bir dosyayı inceliyor, hüküm giyen kadının gerçek suçlu mu yoksa bir başkasının suçunun cezasını çeken mi olduğunu çözmeye çalışıyor.Gözlemci ,şüpheci, detaycı Poriot'la keyifli bir araştırma yapıyoruz. Olayın tüm şahitleriyle konuşuyor, gözleriyle gördüklerinden herkesin söylediği aynı şeylerden şüphe ederek sonuca varıyoruz.
Beş Küçük Domuz
Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20232,939 okunma
Atamızın tek aşkı Fikriye hanıma yazdığı şiir ve yaşanılan süreç
Atatürk kendisi için yaşamayı seçmedi hiçbir zaman. Türk kadınına örnek bir figür olan Latife Hanım’la evlendi; iyi eğitimli, iyi derecede yabancı lisan bilen biriydi çünkü. Bu da annesinin vasiyetiydi. Bu yüzdendir Latife tercihi... Hiçbir şey kalbinden koparıp atamamıştır Fikriye'yi. Atatürk’ten Fikriye Hanım'a; “İçsem de bir kadeh
Reklam
Hafız Divanı’ndan
“Şükür mü şikayet mi bu dil neyi anlatır Gönül bu hikayeyi uzattıkça uzatır.”
Sayfa 143 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden; Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Sayfa 68 - Afşin YayınlarıKitabı okudu
Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere; Şimdi dağlarında mor sümbül vardır. Ormanlar koynunda bir serin dere, Dikenler içinde sarı gül vardır. O çay ağır akar, yorgun mu bilmem? Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem? Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem? Yüce dağ başında siyah tül vardır. Orda geçti benim güzel günlerim; O demleri anıp bugün inlerim. Destan-ı ömrümü okur dinlerim, İçimde oralı bir bülbül vardır. Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok; Öyle akarsular, öyle hava yok; Feryadıma karşı aks-i seda yok; Bu yangın yerinde soğuk kül vardır. Hey Rıza, kederin başından aşkın, Bitip tükenmiyor elem-i aşkın, Sende -derya gibi- daima taşkın, Daima çalkanır bir gönül vardır. #RızaTevfikBölükbaşı
Sen hiç ufkundaki karanlıkları Denize döktün mü gönül rıhtımlarında
Reklam
Ey gönül! Hakk’a Aşk’ı olmayanın, Aşk’a hakkı olur mu?
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mil alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yanlız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım, Gözler ki birer parçasıdır senden ilâhın, Gözler ki en katı zulmün ve silâhın, Vur şanlı silâhınla, gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Cahit Koytak| “Hira’dan Piste İniş” Üzerine Uçuk Sorular şiirinden.. I Bugün inecek olsaydı, bir ikinci sefer Allah’ın son elçisi, Hira’dan, Çukur tümsek, çukur tümsek, ‘Yol’u düzeltmek Ve raftan indirip, tozunu almak için
Aşk veya sevgi insanın gözünü bu kadar kör mü ediyordu?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.