Arthur Schopenhauer'ın bu sözüyle başlamak istedim incelememe.
Zira eserin ana fikrini bir cümle ile anlatmak isteseydim daha iyi bir cümle kuramazdım diye düşünüyorum.
Bir şeyi fark ettiniz mi?
Birine kıymet verdiğinizi hissettirdiğiniz anda onun gözünde giderek basitleşmeye başlıyorsunuz. Çantada keklik olma durumu gibi sanki... Bu sevgi sıradan bir
“Mesele çocuklarına vereceğin herhangi bir
ders değil, örnek bir yaşamdı” (s.37).
Baba, anneyle birlikte bir çocuğun sağlıklı bir benlik algısı, güçlü bir kişilik, kendisi ve toplumuyla barışık bir kimlik geliştirmesinde en önemli aktörlerden biridir. Zira bir ailede baba güveni, otoriteyi, saygıyı, cinsiyet rollerinin öğrenilmesinde onaylanmayı
274 sahifelik bir kitabın içinde derin bir kuyu açmış Balzac ve içini altın suyuyla doldurmuş. Sevginin ölçülü yaşanmasının hayati sonuçlarını anlatmış, fazlası zararken azı karar olmuş. Evlat sevgisi üzerinde durmuş. 18 yy. Avrupasında, sınıf farklılıkları dolayısıyla çürümüşlüğün tadına baktırmış 21. yy çocuklarına. Burjuvaların, yine 18. yy da