Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Hofff pofff kitap bitene kadar ben bittim valla... Yahuu kitapta bir kız var ben böyle gerizekalı, böyle aptal birini görmedim. Okurken yemin ediyorum yedi bitirdi beni... Dahası da olmaz dediğim her olaydan sonra çıtayı aştı sağolsun :( Bu kız kadınlar için resmenn bir hakaret! Nerdeyse kitabı bırakıyordum inanın o derece... Gavin ve dövmesi♡ olmasa katlanılmaz bir kitap... Bu yıldızlar da ona zaten, yoksa benden 1 yıldız anca alırdı.
Gerçekten bu Emily denilen zımbırtıyı anlayabilmek için çok uğraştım. Yazık dedim annesini kaybetmiş, Dillon malı (kendisi odun, kütük falan filan erkek arkadaşı olur) onun için güvenli bir bölge, Gavin gibi yabancı (ama muhteşem ötesi) bir denize yelken açmaktan korkuyor olabilir. Zamanla bu harika adamı tanıyacak, tanıdıkça ona olan aşkını anlayacak. Ama bu salak gitti naptı? Dillon'ı defalarca Gavin'e karşı tercih etti. Adamın ona yapmadığı kalmadı yine de affetti ama Gavin'in tek bir olayında tek bir soru sormadan terkedip hodük erkek arkadaşıyla evlenmeye gitti!!! Pess ettim ben yahuu bu kızı anlamak falan istemiyorum. Hele ki o en son Dillon'la beraber olmasından sonra resmen midem bulandı, tiksindim ondan... Gavin canımmm gözünü seveyim bırak şu kızı yaa... İnşallah barışmazsın bu uyuzla!!! Bir de seriymiş pehhh, daha fazla dayanılmaz bu kıza... Yazara da yazıklar olsun gül gibi Gavin karakterini bu mıymıntı kız için resmen harcadı. Bu kitaptan tek anladığım maalesef gönül bu; ota da konuyor Emily'e de :( Çok sinirlendim, hiç tavsiye edesim yok!
21.07.2016
Son derece akıcı, film izliyormuşsunuz hissi uyandıran harika bir kitap. Ve hayır, sadece devrimi anlatmıyor. Birçok şey çıkarabilir, üzerine düşünebilirsiniz ve bu esnada da keyif almaktan geri kalmazsınız.
Olay daha çok Jim ve Mac üzerinden ilerliyor ama içerikte bulunan her karakterin ayrı bir anlamı var gibi sanki. Jim'den hoşlandığını nihayetinde kabul etmek zorunda kalan evli Lisa'nın, ne için yardım ettiğini kendisinin dahi bilmediği iddia edilen Doktor'un, kamyoneti hasar görünce hepten deliren Dakin'in, parası olmayanlara bedavadan kahve ve sandviç veren Al'in, kundakçı Sam'in, görmüş geçirmişliğinden -ve belki de bir şey yapamamış olmaktan- öfkeli ihtiyar Dan'in...
Fakat sonu eksik kalmış gibi geldi bana, sanki yazar "bir an önce bitirivereyim" demiş de öylece bitirmiş. Beklenen bir sondu zaten ama yarım kalınmışlık hissinden ötürü hoşuma gitmedi. Tabii bir yandan da, gerçekçilik açısından incelediğinizde daha mantıklı bir son olamayacağını düşünebilirsiniz.
Son olarak Mac'in Jim'e olan isyanıyla kitabı önermek istiyorum: "Gözünü seveyim Jim, önüne geleni sevip durma öyle. Böyle işlerle çarçur edecek zamanımız mı var?"
"Gözünü seveyim göçebe yaşam tarzının" demek geliyor bu kitabı görüp hatırlayınca içimden. Ne kadar çok şeye sahip olursan bir gün gelir onlar sana sahip olurlar. holywood kung fu panda nın üçüncü filminde biraz buna değinmişti. Batı'nın, Hollywood'un farkettiği bu gerçekliği biz neden hala farkedemiyoruz biliyorum. Aslında bu kitap bizde ki nefis terbiyesinin akademik bir perspektifle yazılmış hali. Denildiği gibi eric from un en iyi kitabı. İnsanların her şeye sahip olmaya çabalamaları kendilerinin ne olduklarını unutmalarına sebep oluyor. Bunun sonucunda yıkım, sarsıntı ve dağılma geliyor.İnsanlar arası sevgi,muhabbet değerini kaybediyor. Kanaat toplumu olmaya geri dönmemiz lazım vesselam.
Ahh bu kitabı okurken nasıl yoruldum hem de nasıl anlatamam. Dava beni bu kadar yormamıştı. Biilmediğiniz bir ortamda aslında da uzak kalmadığınız, girmeye çalıştığınız aslında içinde bulunduğunuz, sizi ilgilendirmeyen aslında ana konusu siz olan, sonunu bekleyip yazarın herhangi bir sona bağlamadığı ... bir kitap. Elimden düşüremedim fakat bitmedi de. Elime alırken 5 kere tekrardan düşüneceğim fakat bir zaman elimden hiç düşürmediğim bir kitap. Aslında okursanız olabilir okumasanız da okusam mı diye düşündürecek bir kitap. Dava ekürisi bir kitap olduğunu bazı yorumlardan birkaç arkadaştan işittim ama gözünü sevdiğim dava. Yorumumu okuyanlar hiç mi kesin bir bilgi vermeyeceksin diyecekler. Olay örgüsü memurlar içerisinde memursuz, amirsiz geçiyor o zamanın yüksek memurlarını eleştiren bir kitap. Bu yönüyle beğendim. Ama dava diyorum gözünü seveyim :))
Romandaki olaylar 1900 lü yılların başlarında geçmektedir.O dönemin Ege bölgesini,(her ne kadar o zamanları görmemiş olsak da)kafamızın bir yerinde duran ve çevremizden kulağımıza gelen Anadolu'daki köy samimiyetini bizlere çok hoş aksettirdiğini düşünüyorum.
Yazarın ilahi bakış açısı ve karakterlerin perspektiflerini çoğu zaman duygulu ara sıra düz ve duygusuz buldum.
Belki de en klişe ve haklı bulduğum 10 yorumdan biri ama harbiden kitap çok havada kalmış."Rahmetli yaşasaydı devamını yazacaktı." fan peyç in moderatörü olabilirim.
Bir veryansın: Şahinde bir gün de evde otur gözünü seveyim.
(bkz:şahinde firarda)
Bu incelemedeki mizahi unsurlar, hiç bir din ile dalga geçme amacı taşımamaktadır.
Dünyanın en muhteşem kitabı diyerek sözlerime başlıyorum. Bu kitabı okuyunca 50. boyuta geçeceksiniz. Nietzsche'in üst insan modeli gibi bir şey.
Ne diyor kitapta kısaca spoiler ile açıklamaya çalışayım. Bir kadın 100 kilonun üstünde olan engelli annesini banyoda
Bitiremediğim tek kitap.ilk kitap.belki de bitirmek istemiyorumdur.eskiyi seviyorsanız,beat kuşağı seviyorsanız size yazılmıştır.bu hissi verir.amerikayi arabayla dolaşmayı seçen kafadarlarin yerleşik düzenin düzen olmadığını keşfi.bir rulo kağıdına yazılan seni beni onu tüm cağı etkileyen kitap.bitirmedigime bakmayın duyulmuyor aslında.ben 50'lerin 60'larin gözünü seveyim.mutlaka okuyun derim.
#28324848 DOSTOYEVSKİ etkinliği kapsamında;
Aylak Adam Yayınları'nın aforizmalar serisinden bir eser. Dostoyevski'nin romanlarından, hikayelerinden ve konuşmalarından alınmış sözler yer alıyor. Altını çizdiğim çok oldu. Fakat okumayı yavaşlattığı ve sonrasında fırsat olmadığı için hepsini paylaşamadım. İnceleme de biraz gecikti. Tembel miyim
Bu kitapla ilgili ne söylesem bilmiyorum. Aslında berbat bir kitap değildi, nefret etmedim ama detaylı düşündüğümde kesinlikle sevmediğimi söyleyebilirim.
Öncelikle beni rahatsız eden şey yazarın seçtiği kahraman anlatıcı oldu. Ortada ahım şahım bir konu yok, edebi olarak cümlelerin bir özelliği olduğu da söylenemez. (Birkaç anlamlı cümle vardı,
